BİLGİSAYAR BAĞIMLISI MISINIZ?

0
737

Bilgisayarın hayatımıza yaygın olarak girişi son 10-15 yıllık bir süreci kapsamaktadır. Bilgisayar kullanımı arttıkça bilgisayarla ilgili kavramlar, yeni durumlar ve yeni sözcükler de hayatımıza girdi. İlk yıllarda bilgisayar başında çok zaman geçirme ‘bilgisayar takıntısı’ kavramı ile açıklanırken son yıllarda ‘bilgisayar bağımlılığından’söz ediyoruz.
Bağımlılık kavramı şöyle açıklanmaktadır:

İnsanın bağımlı olduğu nesneden uzaklaşamaması, nesneye ulaşamadığında yoksunluk belirtileri göstermesi, nesneyi bulamadığında arama davranışı içine girmesidir. Bu kavram kendiniz ya da çocuklarınız açısından size de tanıdık gelmiş olabilir. Danışanım olan pek çok ebeveyn çocuklarının artık tatile giderken bile kalacakları yerde internet bağlantısı olup olmadığını sorduğunu, eğer yoksa tatili reddettiklerini yana yakıla anlatıyorlar. Bilgisayar bağımlılığı özellikle gençler arasında çok yaygın çünkü onların pek çoğu doğduklarından beri bilgisayar dünyasının içindeler. Bilgisayar yeni bir araç olduğu ve ne getirip ne götüreceği başlarda pek de bilinmediği için ebeveynler geçmişte pek çok hata yaptılar. Bunlardan biri de çocukları derslerinde yararlansın diye aldıkları bilgisayarla çocuklarının neler yaptıklarıyla pek ilgilenmemeleri oldu. Ne yazık ki pek çok ebeveyn çocuklar sorun çıkarmasın, ortalıkta görünmesin diye yani kendi rahatlarını düşündüklerinden başlarda bu konuda bir disiplin getirmediler, bağımlılık oluştuktan sonra da disiplin getirmeleri imkansızlaştı.

Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı en bilinen ve toplumların en çok korktuğu bağımlılıklarken; bilgisayar bağımlılığı, cep telefonu, televizyon, video oyunları gibi teknolojik ürünlere bağımlılık hakkında yeni yeni bir şeyler öğreniyoruz. Alkol ve uyuşturucu maddeler biyolojik bağımlılık yaparken, bilgisayar tıpkı kumara benzer şekilde davranışsal bağımlılık yapar. Çocuğunuzu bir kez kumar oynarken gördüğünüzde paniğe kapılırken, bilgisayar başında 2 saat geçirdiğinde çok da paniğe kapılmıyorsunuz değil mi? Aslında ikisi de davranışsal bağımlılık yapmaktadır. Yalnız kumarın kötü etkileri çok daha net görünür, çünkü parasal olarak varınızı yoğunuzu kaybetme riski yaratır oysa bilgisayar bağımlılığı da aynı derecede risklidir. Sabaha kadar internet başında sanal oyunlar oynadığı için sabah uyanamayan ve ders devamsızlığından sınıfta kalan pek çok genç tanıyorum ya da bir şirkette çalışırken yine sabahlara kadar porno sitelerde kaldığı için iş verimi düşen pek çok evli ya da bekar erkek bulunmaktadır.

Bilgisayar bağımlılığının altında duygusal yoksunluk yatmaktadır. Genç, yaşlı, evli, bekar çoğu bilgisayar kullanıcısı bağımlılık riski altındadır. İnsanlarla iletişim kurmakta zorlanan, asosyal, depresif kişiler ulaşabildikleri, karşılarına çıkan ilk bağımlılık nesnesine kolayca bağlanmaktadırlar. Bu alkol de olabilir, kumar da cep telefonu da bilgisayarda. Çoğu zaman bu bağımlılıkların bir kaçı birlikte görülmektedir. Bilgisayarının başına geçince yanında 3-5 de bira içen ya da bilgisayarda kredi kartından ödeyerek kumar oynayan kişiler gibi. Bilgisayarla sanal seks bağımlılığı da at başı gitmektedir. Genellikle maskeli depresyonu olan erkekler karşı cinsle ilişki kurmadaki isteksizliklerini internette sanal seks sitelerine girerek gidermektedirler. Burada temel sorun o erkeğin yaşamından memnuniyetsizliğinden dolayı ‘depresyon’ iken, bilgisayar nedeniyle çözümsüzlüğe doğru itilmektedir. Evlilik terapisi için ofisime gelen danışanlarımdan kadınların çoğu eşlerinin ilgisizliğinden, bilgisayar başında çok zaman geçirmelerinden ve bu nedenle seks hayatlarının bittiğinden yakınmaktadırlar. Bilgisayarın bir tehlikesi de evli ya da bekar kendini yalnız hisseden kadınların internette chat bağımlılığıdır. Normal hayatta yakınlık kurmaktan korkan, sosyal ilişkileri zayıf, kırılgan kadınlar internette kendilerine istedikleri dünyayı yalan da olsa kurmaya çalışmaktadırlar.

Bu yazılanları okuduktan sonra kendinizin ya da yakın çevrenizdekilerin bilgisayar bağımlısı olduğunu düşünüyorsanız ya da adaysanız bilmeniz gereken bu bağımlılığın altında buna neden olan bir eksikliğin yattığıdır. Depresyonda olabilirsiniz, sosyal ilişki kurma güçlüğü yaşıyor olabilirsiniz, kendinizi sevgisiz hissedebilirsiniz….Her ne ise önce bunun çözülmesine uğraşmalısınız.

Sağlıcakla kalın

 

yazan: Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız