Bu Yazıyı Yalnızca Üniversite Öğrencileri Okusun!
Üniversiteliye Mezuniyet Dersi: Hayat Önce Sınav Yapar, Sonra Ders Verir
Murat Tunalı
Kalabalık bir gruptu. İçlerinde son sınıf öğrencileri de vardı, üniversite havasını iyice teneffüs etmiş orta sınıflar da… Bazıları ise daha çiçeği burnunda olup liseden kalma çömezliğini üzerinden yeni yeni atmaktaydı. Ancak çoğunun ortak özelliği, yaklaşmakta oldukları azgın şelaleden bihaber olmalarıydı. Benden birkaç saat de olsa onlara katkı sağlayacak bir konuda seminer vermemi istemişlerdi. Davete icabet edip gittim. Ancak onlarca yüze baktığımda içlerinden yalnızca birkaçının çok şanslı olabildiğini gördüm. Diğerler çok tanıdık geliyordu. Daha birkaç gün önce şirketime pazarlama elemanı almak üzere internete iş ilanı vermiştim. Birçok başvurunun içinde dikkatimi çeken; sosyoloji, tarih, edebiyat, mühendislik gibi bölümlerden mezun olanların da bu işe başvuruda bulunmalarıydı. Yaptığım mülakatlarda sudan çıkmış balığa dönen, diploması elinde, devlete kapağı atamamış ve maalesef özel sektörde çalışmak zorunda olduğu için karşımda olan onlarca kişiyle tanıştım. Bazılarının yetersiz olduğunu, bazılarına iş görüşmesi için imajına dikkat etmesi gerektiğini, bazılarına da aç kalsa da yeteneğinden para kazanmasını, sahip olduğu potansiyelden vazgeçmemesi gerektiğini öğütledim. Neredeyse çoğu birkaç yıl önce yapması gerekenleri şimdi yapıyor ve düşünüyor olmanın pişmanlığını yaşıyordu. Ve maalesef, o seminerdeki sadece birkaç yıllık “tuzu kuru olma saltanatını” yaşayan yüzler, mülakatlardaki pişmanlık izleri taşımaya aday yüzlere çok benziyordu. İşte o seminere başlarken bu durumu öğrencilerle paylaştım ve şunu sordum: “Ne kadar hazırlıklısınız?” Mezun olmaya ne kadar hazırsınız? Bu soru, beraberinde birkaç soruyu daha getiriyor aslında.
· Kalmakta olduğun yurttan kapı dışarı edildiğinde kalacak yer ve çalışacak iş ortamın hazır mı?
· Mezuniyet belgeni aldığında CV sayfanda seni ayrıcalıklı kılan bir iş deneyimin var mı?
· Şirketinde çalışacağın adama kişisel-sosyal gelişmişliğini ispat eden eğitim seminerlerinden aldığını gösteren kaç belgen var?
· Üniversiteye girdiğinde 20, mezun olduğunda 25 yaşındasın. 30 yaşında hedeflediğin kişi olmak adına yatırım maksatlı somut neler yaptın?
· Kredi kartı kullanma tecrüben hazırken, bütçen dar olsa da para biriktirmeyi ve tasarruf yapmayı öğrenmeye yetecek bir banka hesabın oldu mu?
Mezuniyete Hazır mısın?
Ortalama bir öğrenciysen ilköğretimi tamamlar, sonrasında SBS’ye girer ve liseli olursun. 4 yıllık lise eğitiminden sonra YGS-LYS’ye girer, üniversiteli olursun. 4-5 yıllık bir süreçten sonra üniversiteyi tamamlar, mezun olursun. Ancak yaşamın acımasız kollarına atılabilmek için tüm bildiklerini unutmak zorundasındır. Çünkü hayat; eğitim yaşamındaki işleyişinin aksine, her defasında seni hazırlıksız yakalayıp önce sınav yapar, sonra gerekli dersleri çıkarmana izin verir.
Yazıya bakıp birçok okur gibi sizin de iç karartıcı olduğumu düşüneceğinizi tahmin ediyorum. Açık söylemek gerekirse bu benim için az kayıplı bir hasar olur. Çünkü ola ki bir kişi bunun tersini düşünüp birkaç yıl sonrasının hazırlığını yapmak adına somut adımlar atmaya başlar. Ve bunu benimle paylaşır. İşte o zaman mutlu olurum.
Yazının başında bahsettiğim seminerde öğrencilere iki soru sordum. Bunu şimdi siz okuyucularım içerisinde henüz üniversite öğrencisi olup züğürt yaşamının zengin hayalleri içerisinde çırpınan kişilere soruyorum.
· Üniversite kazanmak için kaç yıl çalıştın?
· Mezuniyet sonrası iş yaşamı için ne kadar hazırlandın?
Şayet birinci sorunun cevabı 1-2 yıl, ikinci sorunun cevabı birkaç ay (İK siteleri, öz geçmiş doldurmak, iş başvurusunda bulunmak ve mülakatlar) ise durup düşünün derim. Çünkü şelalenin ağzına geldiğinizde terse kürek çekmek değil, motor taksanız faydası yoktur.