Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu olarak bilim ve teknolojiye büyük bir önem vermiştir. İşte Atatürk’ün bilime ve teknolojiye verdiği önem hakkında bazı bilgiler:
- Bilimsel Temel: Atatürk, kurduğu devleti bilim ve bilimsel düşünce temelinde inşa etmiştir. Çağdaş olmayı bilime verilen öneme bağlamıştır. İnkılâplarını bilimsel gerekçelerle açıklamış ve toplumsal yaşamın bilim ve akıl ile güvenli hale getirilebileceği temelinde değerler zinciri geliştirmiştir.
- İlke ve İnkılâplar: Atatürk’ün ilkeleri (Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkılâpçılık), Türk milletini bilim temelinde çağdaş uygarlık seviyesine ulaştırmayı hedeflemiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin “lâik, çağdaş ve sosyal bir hukuk devleti” olması da Atatürk ilke ve inkılâplarının bir yansımasıdır.
- Bilimsel Sohbetler ve Eğitim: Atatürk, bilimi ve bilimsel düşünceyi temel alan bir liderdir. Birçok insanı ilim öğrenmek üzere Avrupa ülkelerine göndermiş ve uluslararası bilimsel toplantılara katılmıştır. Bilime verdiği önemi dini değerlerin uyumuna da dikkat ederek vurgulamıştır.
- Eğitim ve Ekonomi: Türkiye Cumhuriyeti’nin eğitim, ekonomi ve fikir dünyasını bilimsel ve teknolojik temellere dayandıran Atatürk, ülkenin her alan gelişimi için bilimi esas almıştır. Toplumun modernleşmesini hedeflemiştir.
- Bilim ve Teknoloji İle Çağdaşlık: Atatürk, bilimi “gerçeğe götüren evrensel bir yol ve yol gösterici” olarak görmüştür. Bilimsel gerçekler ile toplumsal gerçekleri bütünleyerek, “milli seciye (karakter)” oluşturmuştur.
Atatürk’ün bu yaklaşımı, Türkiye ve Türk toplumlarının varlığı için temel oluşturmuş ve günümüze kadar birçok siyasinin temel düsturu olmuştur123.
