‘Doğru Bakış Açısını’ kazanmak ve bunu hayata işleyerek zenginleşen ömürleri görmek, ‘insani bir özlemi işaret eden hissiyat’ olarak yaşanıyor.
‘Doğru Bakış Açısını’ kazanmak ve bunu hayata işleyerek zenginleşen ömürleri görmek, ‘insani bir özlemi işaret eden hissiyat’ olarak yaşanıyor.
Olaylara gereği gibi bakamamanın getirdiği faturaların bedelini ödemek artık ekonomiye ağır bir yük getiriyor. Anlayış ve hoşgörü ekonomisi, ‘yol haritasını belirlemek’ isteyen insanın ‘davranış hataları’yla enflasyonist ortamlarda bulunmak, erimek ve tükenmek istemiyor. İnsan, yaşamı boyunca hatalarının bedelini hep ‘ağır kayıplar’la ödemiş ve halen de içinde bulunduğu durum dolayısıyla ödemeye devam etmektedir.
Kişinin en büyük sermayesi kendisidir. Sermayesini davranışlarıyla eriten insanın hali ne kadar içler acısı olacaktır. Dünyanın bütün güzellikleri karşısında, insanın tercihleri neticesinde yaşadıkları hep bir ‘eğitim konusu’ olmuştur. O, her an ‘terbiye’ edilmektedir. Her an ‘denenmekte’dir. Her an ‘olgunlaştırılmakta’dır. Bakmayı bilenin yaşadığı ile anlayamayan insanın hali bir olmayacaktır elbet!
Adım Adım Doğru Düşünme Haritası
Doğru bakış açısı geliştirmek için oluşturulması gerekli yol haritasını aşağıdaki adımlarla kullanmak gerekir:
İlk adımda,
1. Güzel bakmalı,
2. Güzel görmeli,
3. Güzel düşünmeli,
4. Güzel yaşamalı,
5. Güzel tepkiler geliştirmeli,
6. Güzel sonuçlar çıkarmalı,
7. Güzellikleri en güzel haliyle korumalıdır.
İkinci adımda,
1. Öfkelenmemeli,
2. Kontrolü elden bırakmamalı,
3. Fevri kararlardan uzak durmalı,
4. İstişare etmeli-bir bilene sormalı,
5. Sonradan pişman olabileceği davranışları içinde bulunduğu anda görmeli,
6. İleri görüşlü olmalı,
7. Yargılayıcılıktan uzak durmalıdır.
Üçüncü adımda,
1. İçinde bulunduğu durumu için çözüm yolları aramalı,
2. İçinde bulunduğu durumu içinden çıkılmaz hale getirmekten kaçmalı,
3. Etraflıca ve çok yönlü bakış açısı geliştirmeli,
4. Suçlayıcılıktan uzak durmalı,
5. Kuşatıcı olmalı,
6. Eğiticilik özelliğini yaşatmalı,
7. Fikir ve proje geliştiren bir kimlik kazanmalıdır.
Dördüncü adımda,
1. Sonuçları kabullenmeli,
2. Sonuçlara katlanmalı,
3. Sonuçları çözümleyici yöntemler geliştirmeli,
4. Sonuçların ‘son olduğu’ saplantısına düşmemeli,
5. Yapılabilecek yeni bir şeylerin daha olduğunu bilmeli,
6. Ufkun daraltılmaması gerektiğini görmeli,
7. Farklı plan-proje oluşturma merakına sahip olmalıdır.
Beşinci adımda,
1. Herşeyin şimdi daha güzel olduğunu,
2. Her yeni gelen zamanın daha farklı bir güzellikle sunulduğunu,
3. Her yeni olayın daha farklı ve daha güzel bir bakış açısı kazandıracağını,
4. Hayatın ve olayların her yaşanan tecrübeyle daha çok anlam kazandığını,
5. Hayata anlam katan gerçek değerlerin görülme ve gözlemlenme imkanı sağladığını,
6. Değişikliklerin farklılık ve zenginlik kattığını,
7. Kainatın merkezinde insanın kendisinin olduğunu en derin duygularla yaşamalıdır.
Altıncı adımda,
1. Kayıplarla kaybolmamak,
2. Kazançlarla şımarmamak,
3. Elde edilenlerle avunmamak,
4. İçinde bulunulan duruma aldanmamak,
5. At gözlüğüyle bakmamak,
6. Kalp gözüne sahip olmak,
7. Derin iç görüyü elde etmekle ‘hakiki yol haritaları’ çizilebilir ancak!
Yedinci adımda,
1. Hikmetin yitik miras olduğunu anlamak,
2. Her şeyi iyi tarafından da görebilmek,
3. Doğruları olduğu gibi benimsemek,
4. Gerçeklere katlanmak zor olsa da kabullenmek,
5. İç derinliklere uzanacak zaman dilimlerine sahip olmak,
6. Hayata, olaylara, insana ve özelde insanın kendisine ‘saygı duyma’ düşüncesini ve inanışını yaşatmak,
7. İncelikleri derin bir şekilde görerek sevgiyle dokumak gerekecektir.
Sağlam ve Doğru Bakışlar İçin…
‘Doğru bakış açısı’ elbette insanın kendisini görmesinden geçiyor. İnsan kendisini göremedikten ve gerçeğini kabullenmedikten sonra bunun üzerine söylenecek ve yazılacak her şey boş kalıyor.
İnsanın;
1. Kendini anlayabildiği,
2. Kendini görebildiği,
3. Kendini geliştirdiği,
4. Kendini yetiştirdiği,
5. Kendini değiştirdiği,
6. Kendini yenilediği,
7. Kendini yaşadığı bir dünya kurması bakışları çok sağlıklı bir hale getirecektir.
Kendisiyle barışık yaşadığı yeni dünyasıyla hayata, olaylara ve insanlara değer katan bir yapı kazanacaktır insan…
Abdüllatif ERDOĞAN
abdullatiferdogan@hotmail.com