Motivasyonu arttırmak için dışarıdan yapılan girişimler çoğu zaman yetersiz kalır. Asıl önemli olan, kişinin kendisinden kaynaklanan, içinden gelen motivasyondur. Bu nedenle dışarıdan etki yaparak motivasyonu arttırmaya çalışan her türlü çaba esas olarak…
Yazar : Erol Özmen
erolozmen@yahoo.com
11 Adımda Kendi Motivasyonunu Kendin Arttır
Motivasyonu arttırmak için dışarıdan yapılan girişimler çoğu zaman yetersiz kalır. Asıl önemli olan, kişinin kendisinden kaynaklanan, içinden gelen motivasyondur. Bu nedenle dışarıdan etki yaparak motivasyonu arttırmaya çalışan her türlü çaba esas olarak kişinin kendi içinden gelen istekliliği arttırmaya yönelik olmalıdır.
Motivasyon kısaca bir işi yapmak için hissedilen isteklilik olarak tanımlanabilir. Motivasyonu arttırma denildiğinde akla çoğu zaman kurum ve yöneticiler tarafından çalışanların iş verimliliğini arttırmak için alınacak önlemler gelir. Asıl önemli olan, kişinin kendisinden kaynaklanan, içinden gelen motivasyondur. Aksi bir durum zorunlu olarak iş yapmaktan başka anlam taşımaz. Diğer yandan, insanın içinden gelen istekliliğinin yalnız dışarıdan gelecek etkilerle etkinleşmesini beklemek de doğru bir yaklaşım değildir. Çaba gösterirse her insanın kendi içindeki istekliliği arttırması mümkündür. Bu yazıda, iç motivasyonu etkileyen etmenler ele alınarak, iç motivasyonu etkinleştirecek önerilerde bulunulmaya çalışılacak.
Motivasyonunuzu gözden geçirin: Motivasyonu düşen çalışanlar işe dört elle sarılmaz ve yaptığı işten psikolojik doyum almaz. İşini sevmediğini düşünmeye; her sabah, yine işe mi geldik diye düşünmeye başlar. Çalıştığı işyerinde kendini oraya ait değilmiş gibi hisseder. Daha üretken ya da verimli olmak için ne yapabilirim diye bir düşünce aklından bile geçmez. Motivasyonunuz düştüyse hiçbir zaman bunun kendiliğinden ortaya çıkmasını ya da başkaları tarafından arttırılmasını beklemeyin. Etkin bir çaba içine girerek motivasyonu arttırmak mümkündür. "Yaptığım işi sevmiyorum ki nasıl motivasyonumu arttırayım?" diye düşünmeyin, motivasyon çoğu zaman işi sevmeyi de beraberinde getirir.
Hedeflerinizi belirleyin: İnsanın belli bir hedefinin olması her zaman motivasyonu olumlu etkileyen bir etmendir. Kendinize kısa ve uzun vadeli hedefler belirleyin. Fakat hedeflerinizi yalnız işyeri ile sınırlı tutmayın; yaşamdaki hedeflerinizi, kişisel ve profesyonel hedeflerinizi gözden geçirin. Muğlak, belirsiz ya da genel hedeflerden kaçının. Hedefin mutlaka "büyük" bir hedef olması gerektiği düşüncesinden uzak durun. Uzun vadeli ve gerçekleşmesi göreceli daha zor olan hedefler yanında günlük basit hedefler de seçin.
Aldığınız maaştan nasıl etkilendiğinizi belirleyin: Çalışanlar arasında genellikle gelirin işteki motivasyonu etkileyen en önemli etmen olduğu düşünülür. Oysa bu görüş çoğu zaman doğru değildir. Her şeye karşın aldığınız maaşın motivasyonunuzu çok olumsuz etkilediğini düşünüyorsanız, gerekirse başka bir iş bulmak dahil neler yapabileceğinizi gözden geçirin. Yapabilecekleriniz varsa öncelikle onları yapın. Fakat yapabileceğiniz çok fazla bir şey yoksa, maaşınızın düşüklüğüne takılıp kalmayın. İşinizin ve iş yerinizin olumlu bulduğunuz başka özelliklerinin olup olmadığını (arkadaşlıklarınızı, bir şey üretmenin verdiği doyumu, kazandığınız bilgi ve becerileri) gözden geçirin. Kaynağı ne olursa olsun iş yerinde yaşayacağınız motivasyon düşüklüğü mutluluğunuzu olumsuz etkilemek dışında başka bir sonuç yaratmayacaktır.
Kendi sorumluluklarınızı görün: Ülkemizde her alanda yaygın olarak görülen "olup bitenden bir başkasını sorumlu tutma ve kendi sorumluluğunu bütünüyle yok sayma" tutumu motivasyonu olumsuz etkileyen bir yaklaşımdır. Kuşkusuz, bazı konularda sorumluluk büyük oranda bir başkasına ait olabilir. Fakat başkalarını suçlama ve sorumluluklara takılıp kalmak kör bir kuyudur; içine düştünüz mü çıkamazsınız.
Bilgi, beceri, deneyim ve yeteneklerinizi geliştirin: İnsanın bildiği, deneyim sahibi olduğu, beceri ve yeteneklerine uygun bir işte çalışması motivasyonu çok olumlu etkileyen bir etmendir. Bilgi, beceri, deneyim ve yetenekleriniz yaptığınız işe uygun değilse kendinizi geliştirmenin yollarını bulun. Olmak istediğiniz yerde olabilmek için edinmeniz gerekenleri belirleyin ve edinmek için çaba harcayın.
İş yerinde ekip içindeki rolünüzü gözden geçirin: İş yerinde ekip içindeki rolünüzün size uygun olup olmadığını, farklı bir rolde olmak isteyip istemediğinizi düşünün. Fakat istemenin tek başına yeterli olmadığını, istediklerinizin gerçekleşebilmesi için koşulları doğru biçimde değerlendirmeniz ve harekete geçmeniz gerektiğini unutmayın. Rolünüzü değiştirmek için neler yapmanız gerektiğini belirleyin ve yapmanız gerekenleri gerçekleştirmek için elinizden gelen her türlü çabayı gösterin.
Enerjinizi neyin tükettiğini belirleyin: Motivasyon düşüklüğünün en önemli göstergelerinden biri de iş yapmak için gerekli olan ruhsal enerjinin tükenmiş olmasıdır. Enerjinizin tükendiğini hissediyorsanız bunun kaynaklarını belirlemeye çalışın. Yaptığı işi sevmeme, çalışanların enerjisini en çok tüketen etmenlerden biridir. Diğer yandan, "ağır iş yükü", "aşırı rekabetin olduğu ortam", "çalışanın hayır diyememe huyu", "zaman yönetiminde başarısız kalma", "yaşadığı çatışmaları çözememe", "iş yerinde yaşanan anlaşmazlıklar", "kötü bir yöneticiyle (takdir etmeyen, sürekli eleştiren, işten başka bir şey düşünmeyen, anlayışsız, adalet duygusu gelişmemiş) ya da iş arkadaşları (bir sorun yaşandığında destek olmayan, kaytarma yanlısı) ile çalışıyor olma" çalışanların enerjilerini tüketen en önemli etmenler arasında sayılabilir. Sizi en çok tükettiğini düşündüğünüz etmenleri belirlediğinizde onları çözmek için gerekli olan çabayı gösterin.
Psikolojik ve sosyal gereksinimlerinizi gözden geçirin: Temel gereksinimleri karşılanan bir kişinin motivasyonunu en çok etkileyen etmenler arasında "takdir edilme", "ait hissetme", "saygı görme", "yetki kullanma" ve "kendini gerçekleştirme" sayılabilir. İş yerinde bu gereksinimleri karşılanmayan insanlar kolayca motivasyonlarını kaybederler. Bu gereksinimlerden hangilerinin sizin için daha çok önem taşıdığını belirleyin. En önemsediğiniz gereksiniminiz iş yerinde karşılan(a)mıyorsa bu gereksiniminizi karşılamanın başka bir yolunu mutlaka bulun. Örneğin, "takdir edilme" sizin için çok önem taşıyorsa ve yöneticilerinizin yönetim tarzında çalışanları takdir etme bulunmuyorsa, onlar tarafından takdir edilmeyi beklemeyin. Öncelikle kendi kendinizi takdir etmeyi ve ödüllendirmeyi öğrenin ve bu gereksiniminizi karşılamanın başka yollarını bulmaya çalışın.
Kendinizi tanıyın: Çalışanların ve yöneticilerin kişilik özellikleri iş yerinde motivasyonu etkileyen en önemli etmenler arasında bulunmaktadır. Hem kendinizin hem yöneticinizin motivasyonunuzu olumlu ve olumsuz etkileyen kişilik özelliklerini belirleyin. Yöneticinizin kişilik yapısını değiştiremeyeceğiniz için, onun bu davranışları ile nasıl baş edeceğinizi öğrenin. Motivasyonunuzu olumlu etkileyen kişilik özelliklerinizi daha ön plana çıkarmaya çalışırken, olumsuz etkileyen özelliklerinizi değiştirmeye çalışın. Hayır diyemeyen bir kişi iseniz hayır demeyi, isteklerini söyleyemeyen bir kişi iseniz istek ve gereksinimlerinizi söylemeyi, alıngan bir kişi iseniz alınmamayı, çekingen bir kişi iseniz daha girişken olmayı öğrenin.
Kişisel vizyonunuzu yaratın: Yaşamdan, insanlardan ve kendinizden beklentilerinizi gözden geçirin. Nasıl bir hayat yaşamak, nasıl bir insan olmak istediğinizi ve bunları neden istediğinizi belirleyin. Yaşamınızı oluruna bırakmayın, yönlendirin. Kişisel vizyonunuz ile yalnız günü kurtarmayı değil, geleceğinizi kurmayı hedefleyin. Kendinize uygun bir vizyon geliştirdiğinizde, bunun yaşamınıza yön vereceğini ve anlam katacağını unutmayın. Vizyonunuzu bir kez oluşturduktan sonra, onu bir kenarda bırakmayın; ona sahip çıkın ve gerçekleştirmeye çalışın.
Ruhsal durumunuzu kalkındırın: İnsan yaşamı bir bütündür; iş yaşamının, yaşamın diğer alanlarını etkilediği gibi, yaşamın diğer alanları da iş yaşamını etkiler. Aradığınız huzuru ve mutluluğu iş yerinizde bulamıyorsanız ve bunu düzeltemiyorsanız, bu eksikliği yaşamınızın diğer alanları ile doldurun. Motivasyonsuzluğunuzun yalnız iş yaşamında değil yaşamınızın her alanında olduğunu düşünüyorsanız depresyon yaşıyor olabileceğinizi ve profesyonel bir yardım almanız gerekebileceğini unutmayın.