Kişisel gelişimin son yıllarda en gözde konusu NLP’yi Yücel Gökmen Genç Gelişim okurları için yazıyor. NLP hakkında yapılmış en büyük ve en kapsamlı bu yazı dizisi için her…
Kişisel gelişimin son yıllarda en gözde konusu NLP’yi Yücel Gökmen Genç Gelişim okurları için yazıyor. NLP hakkında yapılmış en büyük ve en kapsamlı bu yazı dizisi için her ay Genç Gelişim’i takip etmeyi unutmayın.
Hayatta değişmeyen tek şey değişmektir.
Her insanın hayatında bir dönüm noktası ve değişimin başlangıcı vardır. Bazıları için bir yakınına kavuşmak, bazıları için yeni bir işe başlamak, bazıları için evlenmek, bazıları için çocuk sahibi olmak, bazıları için üniversiteyi kazanmak, bazıları için meslek sahibi olmak, bazıları için milletvekili seçilmek gibi.
Benim de hayatımda böyle bir dönüm noktası var. Bu değişim NLP tekniklerini öğrenmekle başladı. Sade bir öğretmen olarak hayata devam ederken iş, aş ve eş sahibi olmakla yetinen, atalarımızın deyimiyle artık “Ununu elemiş eleğini asmış” bir halde iken bambaşka bir hayata gözlerimi açmıştım. Gerçi unu elemiş eleği asmış ifadesi genelde yaşlılar için kullanılsa da içinde yaşama sevincini, heyecanını duymayan, değişmeyen tek şey değişmek ilkesinin aksine bir durum içinde olanlar için de bu ifade geçerlidir. Mevcut durumla yetinmek, statükoyu korumak demektir. Bu davranışın da insana pek bir faydası olmayacaktır.
NLP tekniklerini uygulayarak değişimi yakalamış, insanlarla ilişkilerini daha güzel hale getirmiş ve hayatta başarıyı yakalamış bir haldeyim şu anda.
Bu değişim A. Robbins’in “Sınırsız Güç” adlı eserini okumakla başladı, Oğuz Saygın’ın programları ile zirveye ulaştı.
NLP teknikleri ile hayatta, öğretmen olmanın yanında daha birçok şeyi başarabileceğime inanmaya başladım.
Ben bir insan olarak mükemmel bir varlıktım ve içimde farkına varmadığım bir güç vardı. Bu gücü açığa çıkarabilir ve başarıdan başarıya koşabilirdim.
Bu şekilde başlayan değişim süreci Oğuz Saygın ile dostluğumuzun başlamasıyla daha da gelişti. NLP seminerlerine katılmaya ve kendimi yetiştirmeye başladım.
Oğuz Saygın, seminerlerinin birinde şöyle bir anısını anlatmıştı:
“Mümin Sekman ile tanıştıktan sonra birbirimizden istifade etmeye başlamıştık. Mümin Sekman’ın girişimciliği ve kendine yararlı olan her şeyi öğrenmedeki gayreti takdire şayan idi.
Bir gün Mümin yanıma gelerek;
– Oğuz Bey, artık Milliyet gazetesinde başarı ve motivasyon yazıları yazmaya başlıyorum.
Bunu duyunca onun adına sevinerek onu takdir etmiştim. O zaman aklıma NLP’nin “Bir insan bir işi yapabiliyorsa bir başkası da bu işi öğrenebilir.” kuralı geldi.
Demek ki insan isterse birçok şeyi yapabilirdi.
Ben de bu düşüncelerle Hürriyet gazetesine gittim. Yapılan görüşmelerden sonra projem beğenilmiş ve benden birkaç makale istemişlerdi. Yüzlerce seminer vermeme rağmen hayatımda hiç makale yazmamıştım. ‘Mümin yazarsa bende yazabilirim.’ dedim ve yazdım. Ardından Mümin’in kitabı çıktı. Ben yine “Mümin yaparsa ben de yaparım.” diyerek kitap yazmaya başladım.”
Oğuz Saygın bunları anlattıktan sonra benim de aklıma NLP’nin ortaya koyduğu, başarıda önemli bir teknik olan “modelleme tekniği” geldi.
Ben de Oğuz Saygın’ın yaptıklarını yapabilirdim. Hem de onun gibi dikenli yollardan giderek değil, onun açtığı dikensiz yollarda ilerleyerek.
İşte hayatım böyle değişti. “Oğuz Saygın yaparsa ben de yaparım.”diyerek işe başladım. Yerel radyolarda programlar yaptım. Birçok gruba seminerler vermeye başladım. İnsan kaynakları şirketleriyle ile de anlaşarak seminerlerimi daha geniş alana yaymaya başladım. Şimdi ise kitap yazıyorum.
NLP İLKELERİ
A) Hedefe ulaşmakla ilgili olanlar
1) Başarısızlık yoktur sadece sonuçlar vardır.
2) İnsanlar amaçlarına ulaşmak için gerekli kaynaklara sahiptir.
3) Güç amaçlanan hedeflere ulaşmaktır.
4) Her zaman bir seçenek daha vardır.
5) Bir insan bir işi başarabiliyorsa bunu herkes öğrenebilir.
6) İnsanlar algılayabildiklerinin arasından en iyi seçeneği seçerler.
B) İç ve dış iletişim ile ilgili olanlar
1) Her davranışın altında pozitif bir amaç yatar.
2) Harita, sahanın kendisi değildir.
3) İletişiminizin anlamı almış olduğunuz tepkidir.
4) İnsan yaşantısının bir yapısı vardır.
Başarısızlık Yoktur, Sonuçlar Vardır
İnsanlar, yaptıkları bir işin sonunda istedikleri verimi alamadıkları ya da beklenenin altında verim aldıkları için kendilerini başarısız hissetmektedirler. Oysa aslolan sadece ortaya çıkan durumdur, bir sonuçtur. Deneme sınavlarında istediği puanı alamayan öğrencilerin bir anda moralleri bozuluyor. Morali bozuk öğrenciye ders anlatmanın zorluğunu tahmin edersiniz. Ben de bu durumu değiştirmek için şunu yapıyorum.
– Ne oldu arkadaşlar, neden moraliniz bozuk?
– Hocam denemeden istediğimiz puanı alamadık.
– Eee, ne olmuş?
– Ne olmuş olur mu hocam, başarılı olamadık.
– Arkadaşlar denemeden aldığınız puanlar sizin başarısızlığınızı değil şu anki durumunuzu göstermektedir. Bu deneme ile hayat bitiyor mu? Her şey kesin bir çizgiyle ayrıldı mı? Artık daha iyi duruma gelmek için yapacağınız hiçbir şey kalmadı mı? Evet herkes için söylüyorum bu sözü. Artık gerçekten yapacak bir şeyiniz kalmadı mı?
Size kendi hayatımdan bir kesit anlatayım. Bir zamanlar futbolcu olmak benim en büyük idealimdi. Bunun için, gündüz oldukça ağır bir işte çalışmama rağmen akşamları antreman yapıyordum. Öyle ki geceleri evimizin yanındaki et deposunun duvarlarında topu düşürmeden sektirme, şut çekme çalışmaları yapıyordum.
Bazen geleceği düşünerek, ünlü bir futbolcu olduğumu hayal ederek çalışma azmimi daha da artırıyordum. Ancak yeni bir sezona başlarken talihsiz bir sakatlık geçirdim. Artık futbolcu olmak benim için gerçekten hayaldi. Ne yapacaktım.
Bütün emeklerim boşa gitmişti. Ben bu durumu ortaya çıkan bir sonuç olarak değerlendirdim ve yeni bir yol aramaya başladım. Çünkü hayat devam ediyordu.
Sonunda üniversiteye hazırlanmayı kafama koydum. İsteyerek, inanarak yaptığım çalışmanın sonunda üniversiteyi kazandım. Futbolcu olamamak başarısızlık değil, açılacak başka bir kapıyı müjdeleyen bir sonuç ve durum olmuştu.
İnsanlar amaçlarına ulaşmak için yeterli kaynağa sahiptir
Biz insanlar, sahip olduğumuz potansiyel gücün maalesef farkında değiliz. Hep başkalarının durumunda olmayı ister, başkalarının yaptıklarını; ancak onların yerinde olduğumuz zaman yapabileceğimize inanırız.
İş adamı için, öğretmen için, öğrenciler için, herhangi bir insan için amaçlanan şeye ulaşma adına yeterli imkan vardır. Yeter ki kaynaklar harekete geçirilsin.
Öğrencilere yaptığım “etkili ders çalışma ve motivasyon” seminerlerinde onlara kaynaklarının farkında olmalarını ve bunları hakkıyla kullanmalarını söylüyorum. Bunu onlara anlatmak için, “Kazanmak için nelere sahip olmanız gerekiyor?” diye sorduğumda çeşitli cevaplar alıyorum. Bu cevaplar da onlara yeterli imkanlarının ve kaynaklarının olduğunu hatırlatıyor.
İnsan yeter ki bir hedefe ulaşma azminde olsun, ne kadar çok kaynaklara sahip olduğunun farkına varacaktır.
Mesela ömür boyu hapse mahkum birisi için bir tırnak makası ya da küçük bir kaşık önemli bir kaynağı teşkil edebilir. Çünkü mahkum bu sayede tünel kazabiliyor. Bu tür hadiselerin yazılı ve görsel basında yer aldığını hepimiz biliyoruz.
Bazen yokluk bile kaynak olabilir. Bu durumu şöyle bir örnekle anlatmak istiyorum. Sol kolu olmayan birisi judocu olmak ister. Hocası ona sadece bir hareket gösterir ve bu hareketi kusursuz yapmasını ister. Genç sadece bir hareketi mükemmel yapmak için belki bir yıldan fazla çalışır. Yarışmalara katıldığı zaman sadece o hareketle rakiplerini yener.
Finale geldiğinde de aynı hareketle rakibini yenerek şampiyon olur. Gencin tek bir hareketle başarıya ulaşmasının bir nedeni vardır. O da sol kolunun olmamasıdır. Çünkü yapılan harekete karşı koymak için, rakibinin onun sol kolundan tutması gerekmektedir.
Güç, amaçlanan hedefe ulaşmaktır
Zengin bir adam sizce güçlü müdür? Ya da zenginlik bir güç müdür? Cevabınızı bilmem ama her zaman zenginlik güç değildir. Eğer bu imkan sizi istediğiniz şeylere ulaştırmıyorsa güç olmaktan çıkar. Örneğin Sakıp Sabancı ülkemizin en zengin insanlarından biridir. Ve birçok konuda da güç sahibidir. Ama özürlü olan çocuğunu tüm imkanlarını seferber etmesine rağmen iyileştirememesi onun zenginliğini bu konuda güç olmaktan çıkarmaktadır.
Güç insanın istediği sonucu elde etmesine yarayan bir unsurdur. Devam edecek!