Muhammed İKBALden Kendini Tanımaya Dair…

0
860

< “Kendi esrarını bilmeyen insan, kendi sazını çalamaz.”
< “Hayatın kemâlini istiyor musun? Gözünü açmayı ve ancak kendini tetkik etmeyi öğren!”
< “Bakış gibi kendi perdelerinin içinde kal. Yerinden kımıldamadan istediğin yere uç.”
< “Eğer gören bir göze mâliksen kendine bak. Ey habersiz, senin benliğin dahi mütemadiyen kaçmaktan başka bir şey değildir.”
< “Kendi benliğimize sefer ettiğimiz zaman, zuhûr kudretini kaybederiz.
Zira biz varlık denizinin dibinden yükselmiş bir dalgayız.
Daima kendin için pusuya yat; şüpheden kaç, yakîne yaklaş!”
< “Bu konakta gaip olma; ileri yürü. Azı çoğu bilen; maden ve denizin içini tanıyan akla ulaş.
Bu kemiyet ve keyfiyet cihanını hükmünün altına al.

 

AHMET ALBAYRAK
ahmetalbayrak1@yahoo.com

 

< “Kendi esrarını bilmeyen insan, kendi sazını çalamaz.”
< “Hayatın kemâlini istiyor musun? Gözünü açmayı ve ancak kendini tetkik etmeyi öğren!”
< “Bakış gibi kendi perdelerinin içinde kal. Yerinden kımıldamadan istediğin yere uç.”
< “Eğer gören bir göze mâliksen kendine bak. Ey habersiz, senin benliğin dahi mütemadiyen kaçmaktan başka bir şey değildir.”
< “Kendi benliğimize sefer ettiğimiz zaman, zuhûr kudretini kaybederiz.
Zira biz varlık denizinin dibinden yükselmiş bir dalgayız.
Daima kendin için pusuya yat; şüpheden kaç, yakîne yaklaş!”
< “Bu konakta gaip olma; ileri yürü. Azı çoğu bilen; maden ve denizin içini tanıyan akla ulaş.
Bu kemiyet ve keyfiyet cihanını hükmünün altına al.
Feleğe, ay ve Ülker yıldızını yerleştir. Lâkin başka bir hikmet öğren.
Kendini bu gece ve gündüz hilesine kapılmaktan kurtar.”
< “Himmet sahipleri benliğin derinliklerine dalıp dalıp çıkmakta,
Bunun değeri olmayan insanların işi olmadığı anlaşılmakta!
Kısmet ve kaderini burçlarla, yıldızlarla bilmek isteyen falcılar ne bilsin?
Yaşayan topraksın sen, yıldızların peyki değilsin.”
< “Sen, ancak bir zerresin; korkarım mahvolursun. Kendini olgunlaştır; senden güneşler çıksın.”
< “Kendi toprağından, henüz peyda olmayan bir ateş iste. Başkasının tecellîsini aramak doğru değildir.”
< “Ben nereliyim, diye ne soruyorsun? Bütün ömrümce kendi içine kıvrılan bir insanım. Bu deniz içinde âvâre bir dalga gibiyim; eğer kendi içime kıvrılmazsam, yokum.”
< “Sen ki, Allah’ın ‘bak!’ diye hitap ettiği varlıksın.
Niçin bu yoldan körler gibi yürüyüp geçiyorsun?
Kendini aydınlatmasını bilen, bu sırra mahrem olan katre; asmada şarap, gül üzerinde çiğ danesi olur.
Denize düştü mü inci olur. Ve cevheri yıldızlar gibi parıldar.”
< “Bugün kendini arayan dertli bir kalbe sahip olmayan biri
Yarının üzüntüleri ve mutlulukları üzerinde hak iddia edemez.”
< “Ne zamana kadar kendi makamına erişemeyeceksin? Benim kemiklerim denizde ney gibi feryat ediyor!”
< “Bir kere de kendini kendi ateşinle yak. Ne zamana kadar yabancının ateşi etrafında dönüp duracaksın?”
< “Göğsünün içinde yıldızları aşıp geçecek bir yol vardır. Lâkin sen kendini tanımıyorsun. Bir kere de tohum gibi gözünü kendi içine aç ki, yerin altından bir fidan olup yükselesin.
Seher vakti bir bahçenin ağaçları arasında bir bülbül ne güzel söylüyordu: Gönlünde ne varsa çıkar, ortaya at; nağme olsun, inleme olsun, âh olsun, efgân olsun.”
< “Kendi ruhunu murâkabe eden insanın şiarı şudur: Artık ne vardan, ne yoktan bahseder.”
< “Cilvelerden mest olmak, kendini bulmak, gecelerde yıldız gibi parlamak demektir.
Ben’i bulmamak, mevcut olmamak demektir. Onu bulmak, kendini kendine vermek demektir. Kendi Ben’i gören, Ben’den başka bir şey görmeyen herkes, eşyasını benlik hapishanesinden kurtardı.”
<
“Vah vah, sen gizli sırları anlayamıyorsun.
Neden hep canını sıkıyor, üzülüyorsun?
Bu nasıl bir gaflet ki sadece süse hayransın?
Kendinden iftihar etmenin yerine hayıflanıyorsun.
İnan ki gerçek kişiliğini öğrenirsen,
Kendinin kara bahtlı ve talihsiz olmadığını görürsün”
< “Kendini bir ölç, biç, benliğini kaybetme. Bir müddet kendinden gayrı her şeyi gönlünden çıkar.”
< “Bu mücadele sevdasından vazgeç de kendine ulaş
Kendini kalbine bir daldır.”
< “Ben’den haberdar olan kul, zarardan menfaat yaratır.”
< “Gül yaprağı, kokusu gibi dağıldı, perişan oldu. Ey kendinden kaçan, kendine gel.”
< “Ezel sırlarını mı öğrenmek istiyorsun, kendine iyice bak, tek de sensin çok da; gizli de sensin, aşikâr da!”
< “Kendini, arzularının mahiyetinden tanıyabilirsin.”
< “Gönül okşayan bir yâr bulamazsın.
Kendi içine kapan!
Âşıklık şerefini ayak altına alma!”
< “Kâbe’yi tavaf ettin; kilise etrafında dönüp dolaştın. Ne yazık ki, kendine bir kere dönüp bakmadın.”
< “Cihanı görüyorsun; kendini görmüyorsun. Ne zamana kadar sen; Böyle gafil ve cehil içinde kalacaksın?”
< “Dünyayı kendi gözünle görsen
Gökler senin sabah ışınlarıyla aydınlanmış olur.”
<
“Güneşle ay, önünde secde edeceklerdir. Evet, bu mukadderdir.
Fakat sen hâlâ kendi kudretinin farkında maalesef değilsin!”
< “Bu renk ve koku cihanı, üzerinde düşünmeye, inceleyip anlamaya değer. Bu vadide toplanacak çok gül vardır. Lâkin kendi iç âlemine de bakmayı ihmal etme. Zira canının içinde görülmeğe değer bir şey vardır.”
< “Hiç kimse hükmünden baş çevirmiyor; herkes gözünü Ben’e karşı kapatmış, kendini bulamamış!”
< “Sen insana ulaşmadın, Allah’ı nasıl arıyorsun? Sen kendinden kaçmışsın, âşinâ olanı nasıl arıyorsun?”
< “İlim ve fende yeni görüşlere sahip olur; lâkin kendi benliğinden, varlığından haberdar olmaz. Yüzüğünden Hak yazısını kazımıştır. Kalbinde idealler doğup ölmüştür.”
< “Sen bir kere yaratılışının içine dal. Hak eri ol; zan ve tahminden kurtul!”
< “Ey imkânsız şeyler düşünen damla, sen kendi kıymetini idrak etmiyorsun. Denize dalıp da inci olarak çıkmamak ayıptır.
Sen kendi kıymetini bilmiyorsun. Parlak lâl cevheri kıymetini senden alıyor. Yoksa o bir taş parçasından başka bir şey değildir.”
< “Bakış, onun harîmine yol bulamaz. Sen kendini bakış ve görüş olmadan temâşa edersin. Onun günü feleğin devri ile hesap edilmez. Kendini görüşte, zan, tahmin ve şüphe denen şeyler yoktur.”
< “Aşk, insana kendini bilme yollarını öğrettiği zaman, Kölelere sultan olma zorlukları kalkar ortadan.”
< “Aşk beni, daha fazla kendime yaklaştırdı.”
< “Aşk kendini görmektir, aşk kendini anlamaktır.
Aşk Kisra’yı da, Kayser’i de takmamaktır!”
< “Böyle kendini gören, Allah sarhoşu bir gönül, ancak dervişlik ile elde edilir.”
 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız