…:: MAHMUT TOPTAŞ ::…
Kâfir, Allah’a inanamayan,
İnanırsa “Allah’ın oğlu vardır” diyen,
Öyle demiyorsa Allah yeri göğü yaratmıştır, yönetimi bize bırakmıştır, onu işimize karıştırmayız diyen,
Allah’a inandığı halde ahirete inanmayandır kâfir.
Kâfirin kim olduğu konusunda Beyyine süresinin 6. ayetini okuyuverin. İsterseniz “Şifa Tefsiri” nden de açıklamasını bir okuyuverin.
https://soundcloud.com/erbakan/507-ders-beyyine-suresi-tefsiri-mahmut-toptas
Rabbimiz, kâfirin yönetimin başına geçerse ne yapacağını açıklıyor:
وَإِذَا تَوَلَّى سَعَى فِي الْأَرْضِ لِيُفْسِدَ فِيهَا وَيُهْلِكَ الْحَرْثَ وَالنَّسْلَ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ الْفَسَادَ
“O işbaşına geçtiği zaman, yeryüzünde bozgunculuk yapmaya, ekini ve nesli yok etmeye koşar. Allah bozgunculuk yapanı sevmez.” (Bakara süresi ayet 205)
https://soundcloud.com/erbakan/433-ders-bakara-suresi-tefsiri-mahmut-toptas
Kafir, her şeyin bu dünyada olup biteceğine inandığından önce insanı bozmak gerektiğine inanır.
Bunu yaparken de insanlığa iyilik yaptığını zanneder.
Kehf süresinin son sayfasında “Onlar, yaptıklarının güzel olduğunu zannederler” buyurur.
Ölünce toprak olup gidilecekse, hesap kitap yoksa bu dünyada ahlak kurallarından yapılmış zincirlere bağlı kalmanın ne anlamı var mantığı taşıyorlar.
Onun için alım ve satım ve üretimde kadın satmak, erkek satmak, uyuşturucunun her çeşidini satmak, hatta canlı çocuk öldürüp batının Lordlarına kan, böbrek, ilik ve diğer organların naklini yapmak serbest.
Bir kaç varil petrol için bir buçuk milyon insanın kanını akıtmak da Birleşmiş Miletler kurallarına göre doğru ki devlet terörüne kimse itiraz etmiyor.
İtiraz, kimyasallarla, gazla değil bombalarla öldürülmesi istenmekte.
Kadına taciz konusunda Üniversitelerin, işçi sendikalarının ve diğer bazı kurumların yaptığı araştırmalar, eğitim arttıkça tacizin oranının da yükseldiğini gösteriyor.
Daha çok müdür tacizinden şikayetler var.
Müdürlerimiz de en azından Üniversite mezunu.
Bu günlerde cenazesi kaldırılan Mahir Kaynak’ın televizyon konuşmasında söylediğine göre bir tonun üzerindeki uyuşturucu CIA denetimi ve gözetimi altında ülkeler arasında taşınırmış.
CIA ajanları eğitimsiz insanlar değiller.
İngiltere hastahanelerinde 500’ün üzerinde hasta insanı para karşılığı öldürüveren Tıb profesörü de bu nesli ve mahsülü ifsat eden eğitimden geçmiştir.
Münevver Karabulut cinayetinde kızın cesedini parçalayıp başını kesip çöp konteynerine atan Cem Garboğlu’nun babası Nida Gariboğlu’nun avukatı Prof. Metin Feyizoğlu bu günkü anlayışa göre eğitimsiz değildir.
Özgecan’ın katilinin babasının avukatlığını yapsaydı, şu anda meydanlara dökülen birçok solcumuz, Karabulut cinayetinde çıkmadıkları gibi bu olayda da çıkmayabilirlerdi.
Ben, bu sistemdeki İmam-Hatip, İlahiyat ve Kur’an kursu eğitimini eksik bulan biriyim.
Buna rağmen bu kurumlardan mezun olanların taciz yapmayacaklarını söylemem ama oranlara bakılmasını isterim.
Yapılan tacizlerin yüzde beşini İslami eğitimden geçen yapıyor da yüzde doksan beşini İslami eğitimden geçmeyen yapıyorsa bu rakamlar bir şeyler söylüyor demektir
İslami eğitim alanla almayan arasındaki suç oranları apaçık ortada iken, “Beni öldüren de batı kriterlerine göre öldürsün ve yaksın” anlamına gelen davranışlar sergileyenlere Allah din iman nasip etsin.
Cezaların artması suç oranını azaltmayacaktır.
Kur’an-i Kerimin ilk on üç yıllık zaman içinde inen ayetleri önce iman sonra ahlak eğitimiyle ilgilidir.
Medine’ye hicretten sonra iyi eğitilmiş insanlara suç ve ceza ayetleri nazil olmaya başlamıştır.
Hazreti Ömer döneminde hırsızlık yapan, yakalanmış, suçunu itiraf etmiş, aç olduğunu söylemiş ve ispat da etmiş.
Onu çalıştırdığı halde ücretini ödemeyene çalınan malın bedelini ödetmiş hazreti Ömer.
Doyurmaya gücü yetmeyen devletin cezalandırma hakkının da olmayacağına işaret etmiş.