Çocukların Okula Hazırlık Döneminde Ne Yapılır?

0
1612

İlköğretim çocuğun bilgi, beceri kazandığı ve hayata hazırlandığı bir dönem olmakla birlikte; çocuğun farklı bir sosyal çevre ile karşılaştığı andır. Çocuklar bu çevreye uyum sağlama durumundadır. Uyum sağlamak amacıyla bu sosyal çevre ile etkileşime girmektedir. Etkileşim sayesinde bilgi ve beceriler elde etmektedir. Farklı sosyal çevreyle karşılaşan bu çocukların çevrelerine uyumlarını güçleştiren durumları ortadan kaldırmak siz ebeveynlerin görevidir. Bu sosyal çevrenin içine girmeden hazırlık devresinden başlayarak çocuklara yapacağımız olumlu katkıların neler olabileceğini, basit bir şekilde anlatmaya çalıştık. Anlatımlardan çıkaracağınız sonuçların çocuklara başlangıçta faydalı olacağına eminiz.

Çocuk farklı bir sosyal çevreyle karşılaşmadan önce hangi hazırlıkları yapmalısınız? Çocuğa bu sosyal çevrenin varlığını nasıl haber vermelisiniz? Tüm bunlar siz anne babaların ilk hazırlık döneminde kendi kendinize soracağınız sorulardır. Bu soruların cevaplarını kısa ve öz olarak, ebeveynleri sıkmadan anlatmaya çalışacağız.

 

ÇOCUK HAZIRLIKLI HALE GETİRİLMELİ !!!

İlköğretim 1. sınıfa başlamaya hazırlık dönemi 1 haziran tarihinde başlar ve okulun ilk gününe kadar devam eder. Bu dönemde ebeveynlere düşen görevler çok fazladır. Anne baba bilinçli olarak hazırlanmış bir ortamda çocuklarına ilköğretime başlamanın önemini anlatmalı. Anne babaları ilköğretime başlarken kendi yaşadıkları hoş anılardan bahsetmeli. Kendilerini anne ve babalarının nasıl okula götürdüklerini, o yıllardaki eğitim şartları ile ilk gün yaşadıkları heyecanı anlatmalı, bu anlatımları anne baba ayrı ayrı yapmalı fakat söylemler çatışmamalıdır. Çocuğun bu konuşmalara katılmasına izin verilmeli. Çocuktan gelebilecek sorulara olumlu teşvik edici cevaplar verilmelidir. Gerekirse çevremizde bulunan okumuş tabir ettiğimiz insanların ilköğretimde nasıl okudukları ve yaşadıklarıyla ilgili anılar anlattırılmalı. Bu konuyla ilgili çocuk yazarlarının kitapları okunmalıdır. Kayıttan önce ayrıntılara inmeden zaman zaman çocukla ilköğretim konusu konuşulmalıdır. mümkün olduğu kadar ön yargısız ve gerçekçi bilgiler vermek gerekmektedir.

KAYITTA MUTLAKA ŞUNLARI YAPINIZ !!!

Çocuğunuzu kayıt ettirmeye mutlaka çocuk ile birlikte gidiniz. Babaların, çocuğu dikkate almadan, tek başlarına kayıt yapmaya gitmek istemeleri çocuğu yok saymak anlamına gelebilir. İlköğretime başlayacak olan kişi baba değil, çocuğun bizzat kendisidir. Bu disiplinli ve yasal deneyimi çocuğun kendisinin yaşaması gelecek açısından önemlidir.

Birlikte muhtara gidip ikametgah alınmalı. İkametgah alış sebebimiz çocuğa anlatılmalı. Muhtarlıkta ve aile çevresinden alacağınız olumlu tepkiler çocukta eğitim süreci boyunca olumlu yönde etkiler bırakacaktır. Sorumlu ve bilinçli ebeveynler bu davranışı göstermelidir. Oluşabilecek olumsuz durumlardan korkan veliler olumsuz durumları ortadan kaldırıp, çocuğu başka bir zaman kayıt işlemleri için götürebilir. Olumsuz durumlar neler olabilir? Adresiniz çocuğunuzu yazdıracağınız okulu tutmuyordur. Bu konuda hem muhtarlıklarda hem de okullarda sorun yaşayabilirsiniz. Dolayısıyla bu tür sorunların içine çocuğunuzu sokmayınız. Okula karşı çocuğunuzda bir güvensizlik ortaya çıkabilir. Önceden yetkililerle konuşarak, çıkabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırarak çocuğunuzla kayıt yaptırmaya gidiniz.

Unutmayınız ki okullarda kayıtlar uzun süre devam etmektedir. Çocuğun karşısında yaşadığınız önemsiz sorunları büyüterek konuşmayınız. Özellikle kayıtlardaki yaşanabilecek aksaklıkları çocuğun yanında abartmayınız. Çünkü orası artık çocuğa aittir, evdeki olumlu söylemlerle yaşananlar çelişmemelidir. Daha önceden okulunuzdan öğrenerek hazırladığınız belgelerle birlikte anne – baba olarak çocukla birlikte okula gidiniz. İlk etapta okul müdürü ile tanışınız. İlk günlerdeki yoğunluğa bakmadan mutlaka bekleyiniz. Çocukla okul müdürünü tanıştırınız. Çünkü çocuğunuzun sosyal yaşamı konusunda okulunuza ve evladınıza nasıl destekler vereceğinizi müdürden öğrenebilirsiniz. Okul ve veli arasında çocuğu yetiştirme ve çocuğa sahip çıkma konusunda sorun yaşamayacağınızı okul müdürü size anlatacaktır. Alacağınız güvenle çocuğunuzu kayıt komisyonuna kayıt ettiriniz.

Okulda aklınıza takılan eğitim öğretimle ilgili konuları kayıttan sorumlu öğretmenle görüşün. Okulun rahat ve huzurlu olduğunu, buranın insan yetiştiren ve hayata hazırlayan yer olduğunu mutlaka çocuğa sezdirin.

Kayıttan sonra okulu gezin; hatta ilginizi çeken yerlerin resmini, çocuğunuzu da fotoğrafın içine alarak kullanmak ve üzerinde konuşmak üzere çekin. Özellikle okul girişlerinde bulunan Atatürk köşelerine bakınız. Anne, baba ve çocuk olarak video veya resimle görüntüleyin. Sınıfları geziniz. Öğrencinin sırada resimlerini çekiniz. Kendiniz o andaki duygularınızı açık olarak anlatınız. Çocuğa da okulu nasıl bulduğunu anlattırabilirsiniz. Sınıflarda bulunan sınıf ve okul kurallarını içeren yazıları mutlaka okuyun. Bu size yarar sağlayacaktır. Ebeveyn ve çocuk okul kurallarının bazılarını öğrenecektir. Ayni zamanda velinin ve öğrencinin kurallarla ilgili beklentileri ile okulun kuralları çelişmeyecek ve sıkıntı yaratmayacaktır.

Okula başlamadan önceki dönemde ailenin, çocuğu okul kuralları hakkında bilgilendirmesi gerekmektedir. Ancak, ailenin okul hakkında vereceği bilgiler, çocuğun çok yüksek beklentilere yönelmesine neden olmamalıdır. Çocuk okula başladığında kendine anlatılanlarla karşılaşmaz ise, hem hayal kırıklığına uğrar hem de ailesine olan güveni sarsılır. Bunun sonucu olarak da  uyum problemleri yaşayabilir.

YANLIŞ İFADELERE DİKKAT !!!

Özellikle beklentilerin çeliştiği durumlarda çocuklarda okul korkuları oluşabilir. Örneğin ebeveyn, evde şu ifadeleri kullanabiliyor: “Sınıfta çok arkadaşın olacak ve istediğin gibi oynayabileceksin.” Oysa çocuk okula geldiği ilk gün okul müdürü “sınıfta ve koridorlarda oyun oynamak yasaktır. kalabalık birbirinizi yaralayabilirsiniz, oynayanı görürsem kızarım.”şeklinde uyarılarda bulunmak zorunda kalıyor. Bu durumda çocuğun beklentileri ile karşılaşılan durum arasındaki farkın öğrenciyi nasıl etkileyeceğini düşünün. Öyleyse ebeveynlerin söyledikleri ile okulun kuralları çatışmamalıdır.

Bu boyutta  ailenin atacağı ilk adım, sınıfta ve okul koridorlarında okudukları kuralları çocukla paylaşmak olacaktır. Okulun ve sınıfın kurallarını yazalım. Ebeveynler bu kurallarla çelişen ifadelerden uzak durmalılar. Aksi takdirde evde söylenenle okulda söylenen birbirini tutmayacak ve öğrencide ister istemez tutarsızlıklar ve disiplinsizlikler oluşacak, zararı gören çocuk olacaktır.Söz konusu durum, öğrencinin okul başarısını %20 civarında etkileyecektir. Öyleyse, okul ve sınıf kurallarını bilelim ve biz de ebeveynler olarak bu kurallara uyarak, çelişki yaratmamış olalım. Bu kurallar yaklaşık elli okuldan aldığımız veriler sonucunda oluşturduğumuz ortak kurallardır. Ancak aynı kuralları ilke edinen sayısız okuldan bahsedebiliriz. Matbu olarak hazırlanmış kuralları okula asan bir çok okul bulunmaktadır. Bunun yanında okulda bulunan öğrenci ve veli işbirliği ile oluşturulan kurallar vardır. Araştırmalarda okul çalışanları, veliler ve öğrencilerle oluşturulan kurallara bağlılığın daha fazla olduğu görülmüştür. Bu kuralların amacı uygun olmayan davranışları sınırlandırmak ve düzenli bir okul ortamı oluşturmaktır.

Öğrenciyi sınırlamak, onun yeteneklerini kırıp, özgür ortamı bozmak değildir. Özellikle öğrenci velisinin bu kuralları eleştirmekten uzak durmaları gerekmektedir. Çünkü bu kurallar uzun bir süreç içerisinde oluşturulmuştur. Kurallara etki etmek isteyen velilerin öğretmenlerle görüşmesi, okul ve sınıf toplantılarında söz almaları faydalı olacaktır. Dolayısıyla bu toplantı sonuçları okul idaresine ulaştığında söylenenler dikkate alınacaktır. Sınıf kuralları direkt öğretmeni ilgilendirdiğinden konu o anda çözülecektir. Bunun yanında özellikle çok zararlı ve öğrenci gelişimine ters yönde etki eden, kuralları hiçe sayan veliler bulunmaktadır. Örneğin “Bu da ne demekmiş, çocuk koridorda neden koşmasın!” , “Çocuk sabah kalkamıyorsa derse nasıl zamanında gelsin!” , “Okulun çevresini para verdiğimiz hizmetliler temizlesin, çocuk da çevreyi istediği gibi kullansın!” , “Okulda istediği gibi cep telefonu kullansın, sakız çiğnesin, ne var bunda!” vs. Daha bunun gibi onlarca kuralı hiçe sayan sözler çocuğun yanında söyleniyorsa, çocuğun bilgi – beceri kazanma ve sosyal olma hakkı elinden alınıyor demektir. Bu durum, çocuğun okula olan güvenini kırar ve çocuk, ebeveynle okulun çatıştığını düşünür. Oysa ki bütün kurallar çocuktan yanadır.

Ebeveynlerin hiçe saydığı kurallarla ilgili görüş ve düşüncelerini toplantılarda dile getirmeli ve bu kuralların niçin konulduğunu anlamaları gerekir. Bu kurallar okul kültürünü oluşturan etkenlerdir. Bir kurumun varlığında okul kültürü önemlidir. Bu kültür ve iklimin oluşmasında yönetici, öğretmen, veliler, öğrenci ve diğer personel rol oynar; güçlü okul kültürü bu personelin ortak değer, norm ve inançlar etrafında birleşmeleri ile oluşur.

OKUL KÜLTÜRÜ NEDİR ?

Okul kültürü öğrenci açısından önemlidir. Okul kültürü öğrencinin okulu tanımasına, okuldaki geçerli davranış kalıplarını öğrenmesine ve okula uyum sağlamasına yardımcı olur, dış çevrenin olumsuz etkilerine karşı çocuğu korur.Okul kültürünün başlı başına bir konu olması nedeniyle biz bu konudan çok, öğrencinin bir anda kendini içinde bulacağı okul kurallarına dikkat çekmek istedik. ” Nedir okul kuralları? ” sorusuna cevap verelim ve bu kuralları geliştirmeye önem verelim. Öğrenci okula başlamadan, bu kurallarla çelişen ifadelerden uzak duralım. Okulu bu konuda destekleyelim.

Kuralların yanısıra, ilköğretim yönetmeliğinde ilköğretimin amaçlarını da gösteren maddeleri yazacağız. Bu maddeleri iyi okuyarak çocukları bu yönde yönlendiriniz. Çocukların bu kurallara uyumu açısından kurallarla ilgili bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Bu kurallar öğrenciye iyice açıklanmalıdır. Okul döneminde veya hazırlık döneminde bu kuralların mantığı öğrenciye verilmelidir. Örneğin, koridorda koşma sonucu tozların havaya karıştığı ve çocukların solunum yollarına gittiği, sonuçta hasta oldukları, sakız çiğneyerek yuttukları tükürüklerin tokluk hissi verdiği ve beslenmeyi etkilediği anlatılmalıdır. Bu kuralların da mantığa dayandığı siz ebeveynler tarafından bilinmesi gereklidir. İstenen kuralların bilgisini önceden çocuğa verelim ve çocuğu bilinçlendirelim.

Okul kuralları:

1-Okula zamanında gelmek, okuldan çıkınca doğru eve gitmek

2-Okulu ve çevresini temiz tutmak

3-Okul düzenini bozmamak

4-Okulun araç gereçlerine zarar vermemek

5-Kılık kıyafet yönetmeliğine uymak

6-Kötü ve kaba söz söylememek

7-Yalan söylememek

8-Başkaları ile ilişkilerde saygılı davranmak

9-Resmi törenlere katılmak

10-Başkalarına ait eşyaları sahibinden izin almadan kullanmamak

11-Kütüphanede sessizce çalışmak

12-Kitabı sevmek, korumak, okuma alışkanlığı kazanmak

13-Okul önünde ve açıkta satılan yiyecekleri almamak

14-Arkadaşla iyi geçinmek, yardımlaşmak

15-Koridorda koşmamak ve gürültü etmemek

16-Çalışkan, temiz ve terbiyeli olmak

17-Görevini zamanında ve eksiksiz yapmak

18-Özel eşyalarını sınıfta unutmamak

Yukarıdaki maddeler elli okuldan aldığımız ortak kurallardır. Bu kurallar okul ortamını öğrenciler için yaşanabilir bir hale getirmek içindir. Okul başladığı dönemlerde okul toplantılarında bu kuralların değişmesine ya da yeni maddeler eklenmesine katkıda bulunabilirsiniz. Ayrıca öğretmen, diğer veli ve öğrencilerle oturup yeni kurallar belirleme yoluna gidebilirsiniz. Uyum açısından en doğru olan yol budur. Fakat bu okul kurallarının da uzun bir süreçte oluştuğunu unutmayınız. Okulda ki kurallar çocuğa değer verildiğinin bir göstergesidir.

Sınıf kuralları

1-Öğretmen derse girmeden, ders araç-gereçlerini eksiksiz hazırlamak

2-Öğretmeni sessizce beklemek

3-Öğretmenden izin almadan derste ayağa kalkmamak

4-Sınıfta söz almadan konuşmamak

5-Öğretmen ve arkadaşının sözünü kesmemek

6-Ders bitiminde eşyalarını toplıp çantaya koymak

7-Ders saati içinde yiyecek yememek, içecek içmemek

8-Günlük ödevlerini zamanında ve eksiksiz yapmak

9-Derslerde gerekli malzemeyi eksiksiz getirmek

10- Sınıftaki araç-gereçleri temiz kullanmak

11-Sınıfta koşmamak, oyun oynamamak

12-Sınıfta yüksek sesle konuşmamak

KURALLARIN FAYDALARI !!!

Yukarıda saydığımız kurallar sınıf yönetimi ve disiplini açısından çok önemlidir. Bu davranışları gösteren öğrencilerin diğerlerine göre daha başarılı oldukları eğitimciler tarafından tespit edilmiştir. Kurallara uymanın zeka ile yakın ilgisi olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Bu kuralların davranışa dönüştürülmesi istendiği zaman, anne baba ilgisine sahip çocukların hemen uygulamaya başladığı bir gerçektir. Davranış kazanmada anne baba rolü ayrı bir konu olarak karşımıza çıkacaktır. O yüzden yukarıda saydığımız okul ve sınıf kurallarını okula başlamadan önce öğrencilere hissettirmede fayda vardır. Amacımız öğrencinin beklentileri ile okulun kurallarının çatışmamasıdır.

Okulun çevresini gezdikten sonra anne baba ve çocuk gezintiye çıkmalıdır. Evde veya dışarıda oluşturulan bir ortamda okul hakkında konuşulmalıdır. O gün kayıt sırasında ve okul gezmelerinde yaşadıkları anlatılmalıdır. Resim çekilmişse anlatımlar resimlerle desteklenmelidir. Anne ve baba, çocuğunu okula kayıt ettirmenin heyecanını anlatmalı ve önemini vurgulamalıdır.

KIYAFET ALIMI

Okula başlama evde abartılmadan önemli hale getirilmelidir. Yıl içerisinde bir eğitimci olarak ebeveynlerle konuştuğumda yanlış uygulamalar yaptıklarını duyuyoruz. Örneğin, çocuğa alınacak okul kıyafeti… Babaların bu konuyu önemsemediklerini, “Ne olacak hanım! Git pazardan ya da mağazadan al, giydir!” dediklerini ya da “Amcasının oğlunun iki tane varmış, birini alıp giydiririz.” tarzında yanlışlıklar yaptıkları bir gerçek. Okul kıyafeti anne, baba ve çocuklarla birlikte alınmalı, hatta bu gün için özel bir hazırlık yapılmalı ve alışverişe birlikte gidilmelidir. Çocuğun sevdiği yada ailenin önemli bir dostu bu alışverişte bulunmalıdır.

Çocuğun, kıyafet seçiminde söyledikleri dikkate alınmalı. Giydirildikten sonra olumlu yorumlar yapılmalıdır. Alışverişte ortaya çıkacak olumsuzluklar büyütülmemelidir. Annenin söylemleri esas olmalı, baba bu söylemlere uymalıdır. Bir gün ya da belli bir zaman bu şekilde geçmelidir. Çocuğun bu alışverişten kazanacağı güven, uzun bir süreç olan eğitimine çok büyük katkılar yapacaktır. Çocuk kendine değer verildiğini anlayıp, özgüveninde artış olacaktır. Bu şekilde yapmayan ebeveynlere oranla, bu durum, çocuğun eğitimine %20 katkı sağlayacaktır. Basit gibi görünen ancak çocuk için çok önemli olan bu durum anne babaya olan saygıyı da artıracak, çocuğa okul hayatı boyunca motivasyonu sağlayacaktır.

Bazı ebeveynler ekonomik nedenlerden dolayı kıyafet almada zorluk çekmektedir. Özellikle yardım etmek isteyen kişilere kıyafet aldırmaktadır. Bu ebeveynler gerekirse ilgili kişilerden ricada bulunarak, ücretini almaları ya da onların mağazaya ödeme yapmalarını istemelidir.Burada esas olan çocuğun psikolojisinde mahcubiyet yaratmamaktır. Mutlaka çocukla birlikte anne ve baba gitmeli kıyafeti birlikte almalıdır. Çocuğun bu önemli anının keyfini anne baba kimseye bırakmamalıdır. Çok basit gibi görünen bu çalışmaların, aileye bağlılığı ve okula uyumu ne kadar çok artırdığını tartışmak bile yersizdir. Bütün bunların tek bir amacı vardır : O da çocuğa nasıl değer verdiğimizi göstermektir.

c

Okula yeni başlayan çocukların sağlıkları çok önemlidir. Çok küçük sağlık problemleri bile okuma yazma çalışmalarının sağlıklı gidişine sekte vurmaktadır. Çocukların sağlıklarıyla yakından ilgileniriz. Göz ve kulak rahatsızlıklarına birinci sınıf öğrencilerinde çok rastlanmaktadır. Bu sorunlar aileler tarafından ihmal edilmektedir. Öğretmenlerden aldığımız bilgiler ve araştırmalar neticesinde çocuğun bu yüzden okuma yazma öğretimini tamamlayamadığı sonucuna vardık. O bakımdan ailelerin, çocukların ilköğretime başlamadan önce mutlaka göz ve kulak muayenelerini yaptırtmaları gerekmektedir. Çıkacak sonuçların eğitim öğretim başlayınca mutlaka öğretmene bildirilmesi gerekmektedir. Okul başladığı günlerde öğretmen kendi imkanları ölçüsünde bu çalışmayı yapacaktır; ancak sağlık kuruluşlarında, biran evvel bu muayeneyi yaptırmada fayda vardır.

Hazırlık evresinde sadece çocuğun değil ebeveynlerin de hazırlıklı olması gerekmektedir. Fakat biz burada sadece çocuğun hazırlıklarını anlatmayı düşündük. Kısada olsa velilerin okuldan, okulun da velilerden beklentileri olduğuna değinmek istiyoruz. Bu beklentilerin neler olduğunu velilerimiz arasında yaptığımız araştırmada ortaya çıkardık. Ayrıca okulun beklentilerinin de neler olduğunu yazalım istedik. Böylece beklentilerde oluşabilecek sıkıntıları da aşmış olacağız. Bu beklentiler velilere sorarak hazırlanmış beklentilerdir. İlköğretim okulundaki velilerin istekleri çok farklı çıkmaktadır. Bu istekleri velilerimize sorduğumuzda birçok sonuç ortaya çıkmaktadır. İlköğretim okullarının bu beklentileri tamamen karşılayabildiğini söyleyemeyiz; ama üst düzeydeki beklentileri karşılayabildiği sonuçlardan anlaşılmıştır. Genellikle ortak olarak aşağıdaki sonuçları çıkarmaktayız.

Velilerin beklentileri

1-Topluma başarılı bir çocuk yetiştirmek.

2-Çocuğumun iyi bir eğitim görmesi.

3-Okuldaki idarecilerle ve öğretmenlerle hatta diğer personelle iyi ilişkiler kurulması.

4-Çocuğun okuldaki durumu ile ilgili sürekli bilgi alma – verme sistemi.

5-Okulun ebeveynlere ve çocuğumuza saygılı davranması.

6-Her zaman okul yönetiminin ve öğretmenlerin çocukla ilgili sorunlarda veliyi dinlemeye istekli olması.

7-Okullarda velilerin yönetime katılması. (okul aile birliği etkin görev)

8-Okul lideri ile her an görüşebilme.

9-Bilgi alma haklarının genişletilmesi.

10-Güvenlik ve temizlik hizmetlerinin aksatılmaması.

11-Ailelerin bilinçlendirilmesi. (broşür, gazete…)

Velilerin beklentilerini sıraladığımız zaman bel ki sayfalar dahi yetmez. Ancak üst düzeydeki beklentileri yukarıya çıkarabildik. Bu beklentilerden şu ortaya çıkmaktadır ki, bir okulun yapması gerekenden fazla bir beklenti yok. Ebeveyn insan haklarına ve yaşam şartlarına uygun beklentiler içerisindedir.

Okulun beklentileri

1-Okul toplantılarına velilerin eksiksiz katılmaları,

2-Öğrenciyle ilgili bilmediğiniz anlamadığınız konularda mutlaka okuldaki yetkililere sorup konuyu öğrenmeniz. Kulaktan dolma bilgilere önem vermemeniz,

3-Okulda yaşadıkları ile ilgili çocuklarla konuşarak ilgili olduğunuzu hissettirmeniz,

4-Okulun ve sınıfın sorununun çözümüne katılmanız,

5-Çocuğun okul törenlerine ve sınıf etkinliklerine katılması için çocuğa destekte bulunmanız,

6-Toplantılara mutlaka katılmanız,

7-Öğrenciye iyi örnek olmanız,

8-Okul kurallarına saygı göstermeniz,

9-Maddi ve manevi yardımları esirgememeniz,

10-Okul aile birliği amaçlarına uygun olarak okula destek vermeniz .

Okulun beklentileri tamamen öğrencinin yararınadır. Okul bu beklentileri kendisi adına çıkarmamıştır. Öğrencilerinin yararlarını esas almıştır.

Yukarıdaki beklentilere baktığımız zaman bu beklentilerin (Okulun ve ebeveynlerin beklentilerinin) tamamen öğrencilerin yüksek yararına olduğunu görürsünüz. Buradan şu sonuç çıkmaktadır: Okul ve ebeveynin beklentileri öğrencilerin yüksek yararı için varsa, herkes çocukları düşünüyorsa o takdirde, okul ve ebeveyn karşı taraflar değil, yan yana kol kola hareket etmesi gereken unsurlardır. Öyleyse bir ilköğretim kurumunun amaçları neyse ebeveynin de amaçları odur diyebiliriz. Amaçları gerçekleştirmek için birlikte hareket etmek zorundayız.

Kaynak: Çocuk Eğit – Çocuk Eğitimi Blog


CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız