İhracattaki düşüşe rağmen ithalattaki gerilemenin cari açığa katkısına dikkat çeken Alan Yatırım Araştırma Uzmanı Burçak Gezgin, petrol fiyatlarındaki düşüşün cari açığa 40 Milyar Dolar katkı sağladığını belirtti. Cari açıktaki gerilemenin kalıcı temellere oturtulması gerektiğini vurgulayan Gezgin, Petrol fiyatlarında yaşanabilecek bir yükselişe, Türkiye’nin hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.
Merkez Bankası’nın açıkladığı cari açık verilerini inceleyen Alan Yatırım Araştırma Uzmanı Burçak Gezgin’in değerlendirmesi şöyle:
Aralık ayında Türkiye ekonomisi 5.07 Milyar Dolar cari açık vererek, 2015 yılını 32,19 Milyar Dolar’lık açık ile tamamladı. 2014 yılına göre cari açığımız %26 gerileme gösterdi. Özellikle bu dönemde ihracatımızın %8,68 oranında gerilemesine rağmen, ithalatımızın %14,44 oranında gerilemesi cari açığımızda en fazla katkıyı yaptı.
Petrol cari açığa 40 Milyar Dolar katkı sağladı
Türkiye’nin en önemli ithalat kalemlerinden biri olan Petrol’e 2015 yılında 37 Milyar Dolar ödendi. 2014 yılında ise; Petrol ithalatımız 54 Milyar Dolar seviyesindeydi. Özellikle Petrol fiyatlarının 2014 yılında %47 düşüş göstermesi, 2015 cari açık rakamlarına yansıdı. 2014 yılında 17 Milyon Ton Petrol ithalatı yapan Türkiye ekonomisi 2015 yılında ise; 25 Milyon ton Petrol ithalatı yaptı. Eğer Petrol fiyatlarında düşüş yaşanmasaydı. Petrol’ün ülke ekonomisine 2015 yılında 77,5 Milyarlık bir maliyeti olacaktı. Bu durum yıl sonu cari açığımızı 72 Milyar Dolar’a çıkaracaktı. Sonuç olarak Petrol fiyatlarındaki düşüş, cari açığımıza 40 Milyar Dolar’lık fayda sağladı.
Son 6 yılın en düşük cari açığına ulaştık
2015 yılı cari açığı 2009 yılı sonrası görülen en düşük rakama geriledi. Özellikle 2009 yılı küresel ekonomik krizin etkisiyle ticari faaliyetlerin düşük olduğu bir yıl oldu. Petrol fiyatlarının da 2008 yılında sert şekilde düşmesi, 2009 yılında cari açığımızın gerilemesine katkı sağlamıştı. 2015 yılında da küresel ekonomik faaliyetlerde ve petrol fiyatlarında benzer bir düşüşün yaşandığını, bu durumun cari açığımızda düşürücü etki yaptığını görüyoruz.
Cari açığın gayrisafi hasılaya oranı %5,86’dan %4,5 seviyesine gerileyecek
32 Milyar Dolarlık cari açık rakamıyla birlikte 2015 yıl sonunda cari açığımızın gayrisafi hasılaya oranı %4,5 seviyesine gerileyecek. 2014 yılında cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya oranı %5,86 seviyesindeydi. Bu oranın Türkiye ekonomisi için %5’lik seviyenin altında olması olumlu olmakla birlikte, %5 seviyesinin altında kalıcılık sağlaması daha önemlidir.
Cari açıktaki gerileme kalıcı temellere oturtulmalı
2015 yılı cari açığımızdaki iyileşme Türkiye’nin dinamiklerinden ziyade, Petrol fiyatlarındaki gerilemeden kaynaklanıyor. Özellikle TL’nin ciddi değer kaybettiği bir dönemde, cari açığın gerilemeye devam etmesi için adım atılmalı. Sadece Petrol ve emtia fiyatlarına dayalı bir cari açık politikasının sürdürülmesi de mümkün gözükmüyor. Orta vadeli planda yer alan 2016 yılı cari açık hedefi 28.6 Milyar Dolar olmakla birlikte, cari açığın, gayri safi yurt içi hasılaya da oranının %3,9 seviyesine gerilemesi hedeflenmekte. Türkiye ekonomisin bu hedeflere ulaşması ve orta uzun vadede hedeflerinde kalıcı olabilmesi için ihracatın ekonomiye daha fazla katkı sağlaması ve katma değer üretilebilmesi gerekiyor. Aksi halde, önümüzdeki dönemde sert yükseliş gösterebilecek Petrol ve emtia fiyatlarına hazırlıklı değiliz. ABD Merkez Bankası Başkanı Yellen’in dün yaptığı konuşmadan da, FED’in ana senaryosunun önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının yükselebileceği ve bu yolla enflasyonda toparlanma görüleceği olduğunu anladık. Petrol fiyatlarının böyle bir yükseliş göstermesi halinde Türkiye ekonomisinin bu ani yükselişe hazırlıklı olması gerekiyor.