“Kimseden çekmedim kompleksli iş arkadaşlarımdan çektiğim kadar” diyorsanız, merak etmeyin bir tek siz değilsiniz böyle hisseden! Bir şekilde şansı iyi gittiği için bir yere gelen iş arkadaşlarınızdan, aslında kabiliyetsiz, beceriksiz ve kompleksi olanları en tehlikelileri…
Siz başarılısınız, eğitimlisiniz ve işinizi iyi yapıyorsunuz… Olabilir. Ama yeterli değil.
Profesyonel yaşantınızın karanlık köşelerinde saklanan ve kompleksleri içerisinde sürekli tetikte bekleyenler var. Bunların kendi becerileri öne çıkmalarına veya başarı elde etmelerine el vermediğinden tek bir alternatifleri kalır, sizi karalamak.
Uyanık olun
Kariyerlerinde parlamak için vasıfları yetersiz kişiler yer edinmek için, iftira, iş çalma,yalan, patrona laf yetiştirme, yalakalık yaparlarve üstüne üstlük size karşı da şirinlikmuskası gibi davranırlar.Onlara sorsanız kariyerlerini ilerletmekiçin her yol geçerlidir ve yaptıkları iş yaşantısının bir gereğidir. Ama aklı yeten ve kendine güveni olanlar, bunun böyle olmadığını biliyor. Siz sadece işinizi iyi yapıp, maaşınızı hak etmeye uğraşmakla yetinirken onlar entrikalar çevirir, sizi alt eder ve sonundaya yolunuzu tıkar ya da önünüze geçerler.
Komplekslilerle başa çıkmak
İlk olarak onların beynini anlamanız,nelerin bam tellerine bastığını keşfetmeniz ve ayakta dimdik kalabilmek için oyunlarını anlamıyor gibi yaparken, aynı sahada mat etmeniz gerekiyor. Ne de olsa akıllı olan sizsiniz ve bu onu biliyor.
Bilgi güçtür
Araştırmalar gösteriyor ki profesyonel kıskançlık her sektörde alarm verici boyutlara varmış. Daha iyi pozisyonda olanı, daha iyi para kazananı kıskanmaktan tutun da, işyerinin otoparkında daha yakın bir yer verileni,geç saatlere kadar çalışması teklif edileni, bürosu daha geniş olanı bile kıskananlar varmış… Sektör hiç fark etmiyor, ister doktor, ister yazar olsunlar, kendini yetersiz hissedenler, kendisinden iyi olanları kıskanmakla yetinmiyorlar, hastalarını, iş arkadaşlarını, müşterilerini zedeleyecek hareketlerde bulunmakta bir an bile tereddüt etmiyorlarmış. Tek sonuç isteniyor; daha çok göz önünde olmak ve beğenilmek, para bile ikinci planda… Bir yanda mağdur olanlara seslendik ama diğer yanda, böyle davrananları da ele almak lazım. Bu insanlar değişik bir yaratık mıdır?
Araştırmalar,değiller diyor.
Evde başka, işte başka
Peki iş yaşamı ile ev yaşamı arasında nefark var? Eğer insanlar genel yaşamlarında ahlaklı, dürüst, çevresindekilere saygılı ve mantıklı iseler; bu standartlar işyerinde neden geçerli değil? Çocuklarından bekledikleri hareket tarzını, kendileri işyerinde uygulamaktan aciz bu insanlar neden “iş”söz konusu olunca karakter değiştiriyorlar?Özel yaşantılarında büyüklerinin elini öpen ve onlara saygıyla davranan, küçüklere doğruları öğretmeye çalışan bu insanlar büroda nasıl oluyor da tüm etiklerini ve mantıklarını yitiriyorlar? Ailenizden veya arkadaşlarınızdan birinin başarısı sizi memnun eder, hatta gururlanırsınız. Ama işyerinde aynı şeyler olunca tepkiler kıskançlık olarak baş gösteriyor. Araştırmalar yapılmış,işyerlerinin en büyük sorunu olan, iş kıskançlığının ve profesyonelliğe yakışmayacak karalamaların nedeni aranmış. Sonuç,bu tip insanların diğerlerinden bir farkıvarmış. İş ile özel yaşamı beyinlerinde ikiayrı olay olarak algılıyorlarmış. Yani, işteilerlemek veya göze girmek için yaptıklarınıiş yaşamının bir parçası olarak görebiliyorlarve evlerinde kendilerine yapılsa delireceklerihaksızlıkları kendileri yapmakta sakınca görmüyorlarmış.Buna tek bir şey diyebiliriz. Siz işyerlerinin etik yoksunları, dinleyin: Maalesef bir vücutta iki kişi değilsiniz, haberiniz olsun iş yaşantınızda yaptıklarınız karakterinizin ve etiklerinizin bir göstergesi. Orada yaptıklarınızı,özel yaşantınızda eşinize, çocuklarınıza,arkadaşlarınıza da yapmayı uygun buluyorsanızyapın. Ev ortamında kendinize yakıştıramadıklarınızı işyerinde de yapmayın.
kaynak: Cosmopolitan