Neden Değil, Nasıl Yaklaşımı

0
738

Pow! Power of Surprise, süprizin etkisinden bahsediyor. Önerilen yöntemlerden birisi, 'çünkü' taktiği.

'Neden' deyip vazgeçmek yerine, yaptıktan sonra 'çünkü' demek.

Çocuklarla aramızdaki fark da bu değil mi zaten?

Çocuklar, doğru geleni yapıp, sonradan üzerine düşünüyorlar. Yetişkinler ise, bir şey yapmamak için nedenleri bulmaya çalışıp, adına 'şeytanın avukatlığı' diyoruz.

"Şeytanın avukalığı", biz korkak yetişkinlere (genelleme yapıyorum) şu soruyu sorduruyor: "Peki başarısız olursak?"

Diğer korkak yetişkinler (korkak kelimesi rahatsız ediyorsa, risk almayanlar da diyebiliriz) de şu fikir ile destekliyor. "İnce eleyip sık dokumalıyız. Başarısız olmak gibi bir lüksümüz yok."

Neden yapılamayacağına değil, nasıl yapılacağına odaklan.

Sevdiğim iş için çok yoğun çalışıyorum ki nefret ettiğim işlerle yoğun olarak çalışmak zorunda kalmayayım. GapingVoid

Sevdiğimiz işi ne kadar iyi yapabilirsek, onunla hayatımızı geçirme şansımız o kadar artar, değil mi?

 

Olmayana odaklanmak mantıklı mı?

Amazon.com yıllar önce bıraktı. Google hiç yapmadı. 0'dan başlayıp başarmış bir çok marka hayal etse bile kullanamadı.

İnternet'le uğraşınca insan daha iyi anlıyor. Düz, 'Gel benden al' türü televizyon reklamları hiçbir işe yaramıyor. Bilinirlik, imaj için belki biraz ama markayı ünlü, sevilen, güçlü yapan reklamlar değil.

İnsanlar.

Markamızı kullanıp, memnun olan, başkalarıyla paylaşan insanlar.

Yeterince müşterimiz varsa, ki markamıza aşık 10 iyi müşteri bile yeter, televizyon reklamına ihtiyacımız yok.

[Kendime not]: Olmayan değersiz sayılara değil (yeni müşteri alımına), olan değerli sayılara (markamızı severek kullanan müşterilerimize) odaklan.

 

Denet ve sat

Yeni bir ürün, yeni bir marka, yeni bir iş…

Başlamak için ihtiyacımız olan tanıtım. Peki tanıtımı biz yapıyorsak, etkimiz ne kadar?

Onun yerine, tanıtımı ürüne bırakmak? Mümkün olduğunca.

Tattırma aktiviteleri, test sürüşleri, demo oyunlar, test süreli işler (hem işveren, hem çalışan için), ilk bölümü İnternet'te ücretsiz okunabilen kitaplar, ilk sayısı bedava dergiler, ilk günü bedava olan fotoğrafçılık veya dans kursları…

Tanı ve ondan sonra satın al. İstersen

Hedefimiz, ürünümüzle ilgilenebilecek maksimum kişiye ulaşmak ve ürünümüzü tanıdıktan/hissettikten sonra onu hala değerli bulanlara satmak olmalı, değil mi?

 

 KAYNAK: farketing.com

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız