TÜRKAP Başkan Yardımcısı Fuat Ünsal, Kangal’daki kaplıcanın suyunun da çok özel olduğunu vurguladı: “Doktor Balıklar kadar kaplıcadaki suyun özelliği de çok önemli. 36–37 derece sıcaklıkta olan ve litresinde 1 gram selenyum bulunan su ile balıklar bir bütün olarak tedavi ediyor. Yoksa akvaryumdaki balıklar kirli su ile şifa dağıtmaz.”
SİVAS– Sedef başta olmak üzere birçok cilt hastalığının tedavisinde dünyada önemli doğal şifa merkezi kabul edilen Kangal Balıklı Kaplıcası, son yıllarda giderek yaygınlaşan balık ticareti ve kullanım şekli nedeni ile sıkıntı yaşıyor. Yunanlıların ve bazı açıkgöz Türk müteşebbislerin sedef tedavisinde yüzde 98 başarı gösteren Kangallı balıkları turizm merkezlerinde akvaryumda kullanmaya başlamasına ‘etik’ ve ‘hijyen’ uyarısı geldi. Sivas’ın Kangal ilçesindeki kaplıcanın alt tarafındaki dereden ‘Doktor’ balıkların çalınarak turizm amaçlı kullanılmasına tepki gösteren işletme sahipleri, özellikle kaplıca boyundaki dereden götürülen balıklara turizm bölgelerindeki bazı otellerde manikür ve pedikür yaptırılmasını eleştiriyor. Kangal Balıklı Kaplıcası’nın işletmecisi olan Ünsallar A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Ünsal; Amerika, Çin ve Singapur gibi ülkelerde üretim merkezleri oluşturularak çoğaltılan bu balıkların dünyanın dört bir yanına pazarlandığı söyledi. Aynı zamanda Türkiye Kaplıcalar Derneği (TÜRKAP) Başkan Yardımcısı olan Ünsal, Yunanistan’ın Rodos Adasında da Doktor Balıkların turizm amaçlı kullanıldığını tespit ettiklerini belirtti. Rodos’ta turistlerin Doktor Balıkların bulunduğu akvaryumlarda ayaklarına veya ellerine 15 dakikalığına mesaj yaptırmanın karşılığında 10 Avro ücret ödediğini ifade eden Ünsal, bu tür uygulamaların fantaziden öteye geçmeyeceğini, insanların Doktor Balıklardan şifa yerine dert bulacabileceklerini açıkladı. Akvaryumdaki kirli suyun her türlü hastalığı diğer insanlara da bulaştırabileceğine dikkat çeken Ünsal, “Dişleri olmayan bu balıklar, 36–37 derece sıcaklıkta, litresinde 1 gram selenyum bulunan suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını kopartarak cilti pürüzsüz hale gelinceye kadar temizliyor. İçinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen selenyum bulunan suda bir günde belirli aralıklarla 8 saat havuza giren ve 21 gün tedavisini sürdüren sedef hastaları, yüzde 98 oranında olumlu sonuç alıyor. Doktor Balıklarla selenyumlu su birbirini tamamlıyor.” diye konuştu.
SEDEF’TE YÜZDE 98 BAŞARI ALINIYOR
Sivas’ın Kangal ilçesinin Kavak köyü yakınındaki kaplıca ve derelerinde 2–10 cm büyüklüğünde Garra Rufa türündeki balıklar bulunuyor. Sivaslıların Doktor Balıklar ismini koydukları bu balıklar, insanların derilerini kemirerek tedavi ediyor. Balıklar; tahriş olmuş durumdaki veya herhangi bir enfeksiyonla oluşmuş cilt dokusundaki yaraları, egzama, cerahatli sivilceler ve sedef hastalığı oluşumlarını iyileştiriliyor. Kaplıcada havuza giren kişilerin etrafında ince kahverengi, gri ve bej rengindeki sazan ve kayabalığı türü balıklar dolaşmaya ve ciltte hastalık belirtisi olan yerleri temizlemeye başlıyor. Dişleri olmayan bu balıklar, 36–37 derece sıcaklıktaki litresinde 1 gram selenyum bulunan suyun yumuşatmış olduğu kabarık yara kabuklarını kopartarak cilt pürüzsüz hale gelinceye kadar temizliyor. İçinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen selenyum bulunan suda, bir günde belirli aralıklarla 8 saat havuza giren ve 21 gün tedavisini sürdüren sedef hastaları yüzde 98 oranında olumlu sonuç alıyor.
“DOKTOR BALIKLAR” SİVAS’IN DEĞERİ
Turizm bölgelerinde ‘Manikürcü’ adı altında açılan bazı yerleri kendisinin gördüğünü ifade eden Fuat Ünsal, sağlıksız koşullarda yapılan bu faaliyetlerinin kaplıcanın, Sivas’ın, Kangal’ın, hatta Türkiye’nin itibarına zarar verdiğini kaydetti. Ünsal, yurt dışında olduğu gibi Türkiye’de de bu tür yerleri açanların, hiç çekinmeden ‘Doktor Balık’ ismini kullandıklarını aktardı. Ünsal, “Bizim dışımızda hiçbir işletme ‘Doktor Balıklar’ ismini bile kullanmaz. Kangal’dan kaçırdıkları balıkları kür merkezlerinde ‘Dr.Fish’şeklinde sunuyorlar. Doktor Balıklar ismi Sivas’ta verilmiştir. Tarım Bakanlığınca Kangal Kaymakamlığı’na tescillenmiştir. Kangal haricinde kimse bu balıkları bu şekilde kullanamaz.” Ünsal, çalınan balıkların yurt dışında genleriyle oynandıktan sonra bir çok ülkeye ve hatta Türkiye’ye bile pazarlandığının altını çiziyor.
**
Kangal Balıklı Kaplıca, sedef (psoriasis) başta olmak üzere deri hastalıklarının tedavisinde dünyaca ün yapmış bir merkezdir. Kaplıca suyunun romatizmal hastalıklara, nörolojik (Nevralji, Nevrit, Felç), ortopedik ve travmatolojik sekellerde (kırıklarda, eklem travması ve kas hastalıkları), jinekolojik sorunlarda, deri hastalıklarında, böbrek taşlarında (içme ile) ve psikosomatik bozukluklarda yararlı olduğu gözlemlenmiştir. Ancak sedef, kaplıcayı tedavi yönünden en popüler kılan hastalıktır. Bu tedavide balıklar suyun etkisiyle yumuşayan psoriatik plaklara yönelmektedir. Dişleri olmayan balıklar, yumuşayan kabuklara tedavi uygulamaktadır. Bu esnada ufak bir kanama olmakta ve yaralar su ile gün ışığının etkisine maruz kalmaktadır. Bu işlem ayrıca apsesi olan hastalarda irinin akmasına neden olmaktadır. Bazı hastalıklarda tropikal uygulamanın yararlı olduğu bilinen selenyum yara iyileşmesinde en önemli etkendir. Yöresel olarak ‘Doktor Balıklar’ diye tanımlanan kaplıca suyunda yaşayan balıklara duyulan ilgi nörolojik ve romatizmal hastalıkları olan insanları bu kaplıcaya çekmektedir. Kaplıca suyu 36–37 derece sıcaklıktadır ve litresinde 1 gram selenyum bulunmaktadır. İçinde cilt hastalıklarının tedavisinde etkin olduğu bilinen selenyum bulunan suya, bir günde belirli aralıklarla 8 saat havuza giren ve 21 gün tedavisini sürdüren sedef hastaları, yüzde 98 oranında olumlu sonuç alıyor.