Herkesin Paritesi Kendine Özel

0
595

 

Türk Lirasının değeri, Euro ve Dolar paritesi, altın kuru, faiz oranları derken neredeyse ekonominin jargonunda ustalaşacağız. Ekonomi programlarında sürekli tekrarlanan kelimelerle kulak dolgunluğu seviyesine eriştik ama vatandaş günlük hayatta nasıl kavramlar kullanıyor biliyor musunuz?

Herkesin kendine göre değer biçtiği ve karşılaştırdığı bir yöntem var. Özetle, herkes kendi dilini yaratmış diyebiliriz.

2,5 yaşındaki yeğenim bile ekonomide kendi dilini yaratmaya başladı. Paranın değerini ve onunla istediklerini alabileceğini çok iyi biliyor. Annem, onun minik çantasına para koyarken, “koy koy” diye destekleyici sözler söylüyor. Eline bozuk para verildiğinde ise, onları asla elinden bırakmıyor. Peki, para ile neyden ne kadar alınacağını nasıl biliyor?

Yeğenimin sözcük dağarcığında “TL, Euro, Dolar, altın” yok. O’nun yerine P. isimli çikolata var. Paralara bakıp, “Bununla kaç P. çikolatası alabilirim?” diye soruyor. Ve işte para birimi P. çikolatası oluveriyor!

Annemin değeri de keçi peyniri. Hangi markete, şehre ve hatta ülkeye giderse gitsin, keçi peyniri bulup onun fiyatına göre yorum yapıyor.

Hiç unutmam, Bosna Hersek’e gitmiştik. Çapraz kur falan hak getire, eline peyniri alıp etiketine bakıp kısa bir hesaplamadan sonra, “1 kg keçi peyniri Türkiye’dekinin yarısı fiyatına. Alalım birkaç kilo da eve götürelim” demişti. Hangi ara Boşnak para birimi KM’yi Dolar ya da Euro’ya çevirdi, peynirin Türkiye’deki fiyatını hatırladı, sonra peynir üzerinden yorumladı bilemedim.

Şu sıralar keçi peynirinin fiyatı artmış. Enflasyon oranını da bunun üzerinden yapabilme kapasitesine sahip. Geçen gün elinde torbalarla marketten gelip, “Zam gelmiş her şeye…” dedi. “Peynirden mi anladın?” dedim. “Evet, keçi peynirinin kilosu 32 TL olmuş. 24 TL idi… Keşke Ayvalık’tan daha çok peynir alıp kışa hazırlık yapsaydık. Keçi peynirinin kilosu yazın 17 TL idi…” dedi.

Annem emekli öğretmen olmasa, iş görüşmelerine gittiğinde maaşını da keçi peyniri üzerinden hesaplardı. İşe kabul olup, resmi teklif geldiğinde, “Hımmm XXXX TL, 100 kg keçi peyniri eder. O zaman iyi” diye yorum yapabilirdi.

Benim para birimim de, tur paketleri. Eğer yurtdışı paketiyse, maaşımın kaçta kaçının o tura gideceğini hesaplıyorum. “Bu turun şu anki değeri, maaşımın yarısı ama geçen sene maaşımın 1/3’üydü. Ya maaşıma hiç zam gelmedi, ya TL değer kaybetti, ya da turlara zam gelmiş” şeklinde kabataslak yorumda bulunabiliyorum.

Ya da bir cep telefonu alacaksam, o cep telefonunun değerini TL ile değil, yine tur ile ölçerim. “Bu paraya şu ülkeye giden tura giderim” diyerek yorumlayıp, ona göre karar veririm.

Benim tavsiyem, medyanın ekonomi departmanları arada bir pariteleri, faizleri, kurları bıraksın da, böyle somut verilerle “bundan daha fazla alırsınız” ya da “bundan artık almanız hayal” şeklinde cümleler kursun.

 

Herkesin paritesi kendine özel değil mi ama canım?

*

Seren Muyan







serenuyan@gmail.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız