Gerçekliğin Esası

0
1181

Gerçek, düşünüp de anladığın yerde vardır. Düşünmek ve anlamak senin kendi gerçekliğinin de bir ölçütü durumundadır.

Bu sebepten her insan sahip olduğu gerçekliğini yine kendisine bağımlı olarak var edecektir. Ve aslında sırf bu sebepten hiçbir insan kendisinden daha fazla gerçek olan bir kavram ile hayat içerisinde fiili anlamda var olabilme gücüne erişemez. Çünkü onu anlayamaz ve yaşayamaz.

 

Herkes  bir  çeşit varlık tanımlaması içerisinde belki de kendi sorumluluğunda olmayan başlangıcından bu yana almış olduğu yolu belli etmektedir. Ve gidişatın her açıdan gelişimi aynı zamanda da o kişinin sahip olduğu gerçekliği hakkında genel bir tanımlama anlamına gelecektir. Bu sebepten her insan hayatta ancak kendi gelişimine etki eden gerçeklikleri hakkında belirgin önemsemelere ya da bilince sahip olabilir. Sorgulanmadan yaşanan ne varsa yalanlığı ya da gerçekliğini önemsenme gereği duyulmayacak kadar değersizdir.

Gerçek, hayat içerisinde anlaşılma zorunluluğu olan her şeyin genelini ifade etmektedir. Çünkü insan kendi gelişmişliğinde söz sahibi olan kavramları sahibi olduğu gerçeklikleri olarak kabul eder. Bu sebepten bir insanın varlığını tanıması açısından benliği için gerçek olarak kabul edilebilecek olan kavramları tam manasıyla bilmesi gerekmektedir. Çünkü insan ancak orada üstünlüğünü ya da aptallığını, iyiliğini ya da kötülüğünü ölçümlendirebilme aklındadır. Gerçek, insanın kendisine ait ve bu aitliğiyle de bir şekilde kabul edilme zorunluluğu olandır. Bir insan kendini anlayamadığı yerde, aslında hayat içerisinde ne yaşamakta olduğunu da tam olarak fark edememektedir. Bunun sebebi ise onun sahip olduğu varlık tanımı içerisinde gerçekten tam anlamıyla doğru olan ve bu sebepten benliğine dahil edebileceği güzelliklerin yer almaması yatmaktadır. Sonuç itibariyle yanlışça yaşanan ne varsa tam tersi olan doğruların yerini almak durumundadır. İşte hayat içerisinde ne kadar gerçek ya da yalan olduğunuzun ölçümü burada başlamaktadır. Ve herkes kendi tanımını bir şekilde var ettikten sonra buna uygun şekilde yaşamak zorunda kalacaktır. Ve insan işte o andan itibaren hayat içerisinde ne kadar yanlış ya da doğru bir gidişat içerisine olunduğunun şeklini çizecektir. Sahip olduğu gerçekliği olabildiğince fazla kavramaya bağlı olarak belirginleştirmeyen bir insan elbette ki tam olarak ayakta kalamayacak, kolaylıkla yıkılabilecek ve yok olacaktır.

 

Gerçekliğin varlığına katkıda bulunanların sadece üstünlüklerdir. Bu sebepten bir insanın hayat içerisinde kısa vadedeki menfaatlerin getirisi olan zayıflıklara düşmemesi ve gelecekteki kendi üstünlüğünü ve gerçekliğini yok etmemesi gerekmektedir. Hayatta asıl olanın elde edilmiş olan sonuç olduğunu asla unutmamak gerekmektedir.

*

Aytekin Mehmet ARSLAN

kelebeksevdasi@hotmail.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız