Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Orhan Özer, Marmara Üniversitesi’nin en aktif iş ve kariyer kulübü Endüstri Mühendisliği Kulübü’nün bu yıl 13’ncüsünün düzenlediği Endüstri Mühendisliği Günleri’nin konuğu oldu.
Türkiye’nin önde gelen firmalarının üst düzey isimlerinin konuk olduğu Endüstri Mühendisliği Günleri’nde “Toyota Üretim ve Üretim Anlayışı” konulu bir konferans veren Özer, Toyota Türkiye ile ilgili bilgilerin yanı sıra öğrencilerle kişisel deneyimlerini de paylaştı.
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Orhan Özer, Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü İbrahim Üzümcü Konferans Salonu’ndaki konuşmasında Toyota’nın dünyada 27 ülkede 75 fabrikada otomobil, ticari araç ve motor-transmisyon gibi parçaların üretimini yaptığını söyledi. Özer, 2012 yılında 270 milyar dolarlık ciroya ulaşan Toyota’nın değerlerinin halen Yönetim Kurulu Başkanı olan Bay Cho tarafından 2001 yılında “Toyota Way” adı altında kaleme alındığını anlattı. Toyota’nın iki temel ilkesi olan “Sürekli İyileştirme” ve “İnsana Saygı”dan söz eden Özer, mücadele ruhunun önemine değindi. Özer, “Toyota’nın global üretim adetlerindeki gelişimin, mücadele ilkesini çok çarpıcı bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. 70’li yılların başında 1 milyon adetlik yıllık üretim, bugün 10 milyon seviyesine ulaşmıştır. Bu rakamların rekabetin son derece ağır olduğu otomotiv sektöründe mücadeleciliğin boyutunu en iyi şekilde yansıttığını düşünüyorum” dedi.
Toyota için karın bir hedef değil sonuç olduğunu kaydeden Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş. Genel Müdürü ve CEO’su Orhan Özer, öncelikli hedeflerinin üretim maliyetlerini azaltmak olduğunu, bunun da israf, aşırı yük ve dengesiz üretimi ortadan kaldırarak yapılabileceğini sözlerine ekledi. Özer, israf, aşırı yük ve dengesiz üretimin önüne geçilmesi için Toyota Türkiye’de uygulanan kaizen çalışmalarını örneklerle anlatırken, öğrencilerin kendisine yönelttiği soruları da yanıtladı.
Gençlerle birarada olmayı, onlara bilgi ve mesajlar vermeyi hem kişisel hem de şirket adına bir sosyal sorumluluk olarak gören Özer, “insanımızın kapasitesini biliyorum, kendilerine güvenmeleri için de gençlerimizi bilinçlendirmekten büyük memnuniyet duyuyorum.” dedi.