Eylül Yazıları

0
1030

Eylüle ayı yazarlar için tam da hüzün ayıdır. İşte bu hüzne uyan 3 yazı. Ayşegül Kuşçu’dan.

PAPATYA

Güçlü, tutarlı adamları sevdim hep.

Onlar sayesinde aşka tutundum güvenle

Ayrıldığında yollarımız pusulam vardı kolumda

Yenisini eskisine benzerliğinden tanıdım.

Bu yüzden gelen gideni aratmadı asla.

Hepsini sevdim ama sonuncusunu biraz daha fazla.

Çünkü yaşanmışlığı yakın zamanda.

Hepsini hatırlarım ama ilki derin ruhumda

İlk göz ağrım ne de olsa.

Hele üçüncüsü yok mu tutkumun adresi

Yangınlarımın ateşi, fırtınalarımın meltemi

En çok onda yaşadım coşkuyla sevilmeyi

Papatya misali aşklarımın pişmanlığı yok

Seviyordaydım hep adeta meşkin hoş sedasıyla

Yapraklarım bittiğinde yeni aşklara yelken açtım umutla

 

 

*

 

SON MEKTUP

Sevgilim,

Bu mektubum ilk ve son kez sana.

Ruhumun sonbahar yaprakları dökülmekte

Kış döngüm kapımda sayende

Soğuktan titreten, bol yağışlı günler bekliyor beni.

Dönüyorum tekrar yalnızlık vatanıma

Kara bir gömlek giydim bedenimi yakan, kalbimi yıkan

Çıkarıyorum usulca, iyileşmeliyim

Özlemler benim hayat senin olsun

Kararlıyım senden ayrılmaya

Kalamam sevgilim hoyratlığında

Yorgunum, nadastayım ölü toprağımda

Kışımdan sonra baharım gelecek

Filizleneceğim aşk semalarımda

 

 

*

BİR BEN, İKİ SEN

 

Şu vuslat yorgunu ömrümde

Bir ben, iki sendim

Sana kavuşamamak değil de

Bir ileri iki geri adımlarım yordu beni.

Göz pınarlarım bir benim, iki senin için

Çağladı, coştu, hüzünlü yüzümü yumuşattı.

Heyecanlanan kalbim bir bana iki sana attı.

Dilimdeki yalanlar benim

Ruhumdaki doğrular senindi.

Bir ben için yaşarken

İki sana öldüm hep.

Bahar yağmurları sen

Çöl yangınları bendim.

Bir ben vardı senden iki içeri

Bir türlü sefasını süremedim.

 

*

Ayşegül Kuşçu

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız