İstemeyi Bilmek

0
773

İnsanı harekete geçirme konusunda dış dünyanın uyarıcıları kadar, iç dünyamızın atmosferi de etkilidir. Dış dünyadaki etkiler bizi harekete sevk etse de temeli bir zorunluluğa dayandığı için ruhsal dünyamızda zorlanmaya yol açabilir. Ancak iç dünyamızın ihtiyaçlarını karşılamak, maddi ve manevi eksikliklerini gidermek için atılan her adım daha hafif, daha heyecanlı ve daha anlamlıdır.
Evrende bütün canlıları iki efendi yönetir. İlki acı, diğeri ise hazdır. İnsanın içinden gelen isteklerin yerine getirilmesi daha çok başarılı olmayı sağlar. Örneğin; bir öğrencinin mahcup olmamak için çalışması onu zorlarken, hedeflerine ulaşmak, başarı duygusunu tatmin etmek, çok sevdiği bir okulu kazanmak için yaptığı çalışmalar ona keyif verecektir. Kilo vermek için yapılan spor pek eğlenceli olmasa da, çok sevdiği için her sabah …

 

 

ÖMER ÖCAL
omerocal70@hotmail.com

“İyileşmek isteyen hastanın doktoru ayağına gelir.” 

İnsanı harekete geçirme konusunda dış dünyanın uyarıcıları kadar, iç dünyamızın atmosferi de etkilidir. Dış dünyadaki etkiler bizi harekete sevk etse de temeli bir zorunluluğa dayandığı için ruhsal dünyamızda zorlanmaya yol açabilir. Ancak iç dünyamızın ihtiyaçlarını karşılamak, maddi ve manevi eksikliklerini gidermek için atılan her adım daha hafif, daha heyecanlı ve daha anlamlıdır.
Evrende bütün canlıları iki efendi yönetir. İlki acı, diğeri ise hazdır. İnsanın içinden gelen isteklerin yerine getirilmesi daha çok başarılı olmayı sağlar. Örneğin; bir öğrencinin mahcup olmamak için çalışması onu zorlarken, hedeflerine ulaşmak, başarı duygusunu tatmin etmek, çok sevdiği bir okulu kazanmak için yaptığı çalışmalar ona keyif verecektir. Kilo vermek için yapılan spor pek eğlenceli olmasa da, çok sevdiği için her sabah koşu yapan biri için spor çok keyifli olacaktır. Bu nedenle hayatta mutlu ve başarılı olmayı düşünüyorsak bu düşüncenin kaynağındaki isteklerin nereden geldiğine bakmak gerekir.

İnsanın içinden gelerek, tüm beden ve duygularıyla birleşerek yapılan dilekler bir gün mutlaka yerine gelecektir. Çünkü kalbimizin, beynimizin ve bedenimizin enerjilerinin birleşmesiyle saf olarak ortaya çıkan samimi arzular evrende yerini bularak çoğalacak ve bereketli bir yağmur şeklinde bize mutlaka geri dönecektir. Bunun aksine, zoraki dilek ve istekler yerine gelse de etkisi ve bedenimize yaşatacağı duygular uzun süreli olamayacaktır.

Şöyle kendi içimize dönerek gerçekten, samimi olarak gerçekleşmesini istediğimiz hangi dilekler gerçekleşmedi. Neyi istedik de elde edemedik? Buna vereceğiniz olumsuz bir cevap olduğunu zannetmiyorum. Eğer arzularınız bir hayalden ibaret olarak kalıyorsa, istekleriniz hedefini bulmuyorsa bu istemenin niteliğine bakmanız gerekecektir.

Anneler Dilerse…

Bir annenin oğlu ile ilgili isteğinin yerine gelişini anlatan yaşanmış öyküyü sizi de etkileyeceği düşüncesiyle aynen aktarıyorum. Öyküyü dikkatle okuduğunuzda annenin saf isteklerinin nasıl etkileyici olduğunu fark edeceksiniz.

“Ortaokul birinci sınıf öğrencisi olan Orhan’ın babası bir okulda müdür yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Orhan’ın babası Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nde bir seminere davet edilir. Baba, ‘Onlar da Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden biri olan Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni görsünler’ düşüncesiyle eşini ve oğlu Orhan’ı da yanında götürür. Seminer bittikten sonra Orhan, annesi ve babasıyla üniversitenin bahçesinde dolaşır. Anne, üniversiteyi çok beğenir. Okuyan çocuklara hayran kalır. Kendisi de oğlunun hep iyi bir üniversite de okumasını hayal etmektedir. Anne ve babası Orhan’ın elinden tutarak üniversitenin giriş kapısına doğru yürürken kendisi çok istemesine rağmen ekonomik koşullardan dolayı okulu bırakmak zorunda kalan annesi ‘Bir gün benim oğlum da bu üniversiteyi kazanabilir mi acaba?’ diye düşünür. Bunu duyan Orhan çok etkilenir; ama duygularını hissettirmez. Artık hayalinde hep bu üniversiteyi canlandırır. Dersin başına her oturduğunda annesinin bu sözü gelir aklına. Bu düşünceyle derslere çalışır.

Derken sınav günü gelir. Orhan daima kulaklarında çınlayan o sesle sınava girer. Sınavdan sonra annesi merakla Orhan’a sınavının nasıl geçtiğini sorar. Orhan “Üniversiteyi kazanıp kazanamayacağımdan emin değilim” cevabını verir; sınavının iyi geçtiğinden annesine bahsetmez. Ta ki kazandı belgesini alıncaya kadar… Sınav sonuç belgesini aldıktan sonra annesi oğlunun hangi üniversiteyi kazandığını çok merak eder. Orhan ise her şeyi planlamıştır. Annesinin çocukken kulağına çalınan o arzusunu yerine getirmenin mutluluğunu doyasıya yaşamak ve annesine hissettirmek için akşam yemeğinde “Anneciğim, hatırlıyor musun bundan altı yıl önce Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin bahçesinin giriş kapısına doğru yürürken ‘Benim oğlum da bir gün bu üniversiteyi kazanabilir mi?’ demiştin ya!” diyerek sonuç belgesini annesine uzatır. Annesi sonuç belgesini gördüğünde gözyaşlarıyla oğlunu bağrına basar.”

Orhan’ın annesinin o samimi isteği atmosfer şemsiyesinde yerini alan bir yağmur tanesi gibi Orhan’ın geleceğini belirlemede etkili olmuştur.

İçimizden geçen istekler toprağa atılmış bir tohum gibi yeşerecektir elbette. Her şeyin bir zamanı, gökler altındaki her işin bir vakti olduğu gibi isteklerimizin de gerçekleşme zamanı vardır. Yeter ki onları sıcak tutmayı bilelim.

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız