Nlp Nedir ve Nlp Nasıl Kuruldu?

0
1199

NLP’ nin tanımı

Richard Bandler’in ifadeleri ile ”NLP’nin temsil ettiği şeylerden birisi, insandaki öğrenme yetisine bir bakış açısı sunmasıdır. Onlarca psikolog ve sosyal hizmet görevlisi NLP’ yi bir “terapi” gibi yorumlayarak kullandıkları halde, NLP’ yi bir eğitim süreci olarak adlandırmak daha doğrudur. Zaten NLP’cilerin temel işlevi, insanların kendi beyinlerini kullanmalarını öğretecek yolları geliştirmektir.”
NLP ile ilgili kitaplarda geçen tanımlamalardan bazıları:

Neuro Linguistic Programming ya da kısaca NLP, düşünme, dil ve davranış süreçlerini inceleyerek, hedeflere erişmek amacıyla onların nasıl en etkin kullanılacağını öğreten bir çalışma alanıdır. NLP, her zaman istediğiniz sonuçlara ulaşabilmek için gereken mükemmelliği irdelemenize ve yeniden oluşturmanıza olanak sağlayan bir yöntemdir.
NLP, bir davranış biçimidir; yaşama az rastlanan bir öğrenme fırsatı olarak bakmaktadır. NLP, insanları etkileyen iletişim biçimlerini ve neyin öğrenilmeye değer olduğu konularında ustalaşmayı amaçlamaktadır.
NLP, bir yönetimdir; her davranışın bir yapısı olduğu önermesiyle yola çıkmaktadır. Bu yapı öğrenilebilir, değiştirilebilir ve modellenebilir. Hangi davranışların faydalı ve etkili olduğunu anlamaksa algısal yeteneklere bağlıdır.
NLP , mükemmelliğin bilim ve sanatıdır. NLP, kişinin kendisiyle ve diğer insanlarla iletişimidir. NLP , değişim sanatıdır. NLP, beynin kullanma kılavuzudur. NLP , başarının teknolojisidir.

Neuro (Sinir/ Algı)

Neuro, görme, duyma, dokunma, tat ve koku alma duyularının kullanılarak; dış dünya ile ilgili deneyimlerin bilinçli ya da bilinçaltı düşüncelere dönüştürülmesinin nörolojik süreçleriyle ilgilenmektedir. Neuro, bedenin ve zihnin bir bütün olarak işleyişini irdelemektedir. NLP’nin en çok üzerinde durduğu konu, nörolojik süreçlerin etkinliğini artırmak ve onu yönetebilme becerisi kazandırmaktır. Ortaya koyulan her davranış ve düşüncenin kaynağı Sinir (Beyin) sistemidir. Duyu organlarıyla algılanılan mesajlar insan beynine işlenmekte ve bu mesajlar insanın davranışlarını oluşturmaktadır. Beyin ve vücut bir sistem olmakla beraber aralarındaki ilişki NLP’nin temelini ortaya çıkarır.

Linguistic (Dil / İletişim)

Linguistic, kişinin kendisi ve diğer insanlar ile iletişimini kapsamaktadır. Bu kapsamda kişinin kendi kendine söylediği olumlu veya olumsuz sözleri, davranışlarına yansımaktadır. Diğer insanlar ile kurduğu iletişimde kullandığı dil de kişinin düşünce yapısı ile tutum ve davranışlarının bir neticesidir. Dil, insan deneyimlerine anlam kazandırmak ve bu deneyimleri kendisine ya da başkalarına iletmek için kullanılmaktadır. Dili kullanma biçimi, insan kimliğinin ve düşünce biçiminin dışavurumudur. “Linguistic” sözcüğüyle, anlayışı etkileyen ve iletişimin çoğunun dayalı olduğu dilsel modeller kastedilmektedir. Dil olmadan bilinçli düşünceyi zihinde canlandırmak zordur. İnsanın duyu organlarıyla aldığı mesajlar sinir sistemi için bir dil teşkil etmekte ve bundan dolayı da deneyimler sözcük, kelime ve sesle anlamlandırılmaktadır.

Programming (programlama )

Programlama, belirlenmiş hedeflere ulaşmak için iletişim ve sinir sistemini organize etmektir. Bütün davranışlar bir tür yapı ve kalıp içerisinde oluşmaktadır. Sahip olunan duygu, düşünce ve davranışlar bu programlara göre anlam kazanmaktadır. İnsan konuşuyor, yürüyor, anlıyor, düşünüyor. Ortaya sonuçlar koyuyor. Bunların hepsi bir programın ürünüdür. Aynı bilgisayarlar gibi. Her bilgisayarın bir yazılım programı olduğu gibi insanların da davranışlarının özünde bir program vardır. Eğer program değişirse davranışlar da kendiliğinden değişebilmektedir. Bu iyi bir haberdir, çünkü eğer sonuçları istenilen gibi değilse, değiştirme şansımız vardır. İnsan kendi ilişkilerini, durumunu değiştirebilir, geliştirebilir ve zenginleştirebilir.

NLP’ nin tarihi

John & Richard ‘ın hikayesi

Her şey 1972 yılında Santa Cruz’ da ki Kalifornia Üniversitesinde John Grinder ile Richard Bandler’ in tanışıp, arkadaş olmalarıyla başladı. John Dilbilim Asistanıydı. Richard (alt Resim) psikoloji okuyordu, son sınıftaydı ve Gestalt terapisine çok ilgi duyuyordu. Arkadaşı Bob Spitzer’ in yayınevi “Science and Behaviour Books” için Fritz Perls’ in Gestalt uygulamalarıyla ilgili video kayıtlarını yazıya döküyordu. Bu yazılar daha sonra “Eyewitness To Therapy” adlı kitabın temelini oluşturdu.       Bob Spitzer’ in Santa Cruz yakınlarında bir malikanesi vardı ve sık sık dostları oraya gelip, bazen günlerce kalırlardı. 1972 yılında Gregory Bateson’ un orada kaldığı dönemde, Bandler malikaneye gidip Bateson’ un yanındaki odada kalmaya başladı. Bu çalışmalara katılanlar genellikle öğrenciler ve semt sakinleriydi. Beş dolar ödüyorlardı. Richard, John ile temas kurarak Gestalt çalışmalarına katılmasını teklif etti. John bu konulara karşı çok meraklıydı ve Richard onun Gestalt çalışmalarını başarıyla yönetebileceğini daha baştan biliyordu. Richard, John’ a Gestalt Terapisinin nasıl uygulandığını, John da Richard’ a kendi bilgilerini ve becerilerini öğretti. Böylece John (alt resim), Richard’ ın yönettiği pazartesi geceleri grup çalışmalarına katılmaya başladı. Bu çalışmalar sırasında Richard’ı modelliyordu. Önemli kalıpları, göz hareketlerini, farklı ses tonlamalarını kullanmayı öğrenmişti. İki ayda Bandler’ in kalıplarını ve performansını onun gibi uygulayabilir hale gelmişti.       Kısa bir süre sonra John, Perşembe akşamları “Hızlandırılmış Mucize” adını verdiği grup çalışmalarını yönetmeye başladı.       Richard ünlü aile terapisti Virginia Satir’ in Kanada’ da düzenlediği bir ay süren eğitim programını gözlemleme ve videoya çekme işi aldığında buna çok sevindi. Daha önce karşılaşmışlardı ve hatta arkadaş bile sayılabilirlerdi. Tüm programı, dışarıdan izole edilmiş küçük kayıt odasından izledi. Dışarıyla bağlantısını sadece seminer odasındaki mikrofonlar sağlıyordu. Bir kulağıyla seminer odasında ki konuşmaları dinlerken, diğer kulağıyla Pink Floyd dinliyordu. Son hafta Virginia (Sol Resim) bir danışmanlık durumu oluşturdu ve katılımcılardan, o güne kadar edindikleri malzemeleri kullanarak bunu çözmelerini istedi. Hiçbiri bunu başaramadı, Richard hariç. Kayıt odasından bir fırtına gibi dışarı fırlayan Richard, danışmanlık sorunuyla ilgili görüşlerini açıkladı. Virginia onu dinledikten sonra “Tamamıyla doğru!” dedi. Böylece, Richard bir anda kendisini, Virginia’ nın terapi kalıplarını herkesten daha fazla bilen esrarengiz bir durumda buldu, bunu öğrenmek için hiçbir bilinçli çaba sarfetmediği halde.       Richard malikaneye geri döndüğünde John, Virginia Satir’ in bazı kalıplarını ondan modelledi. Etkinlikleri her gün biraz daha artıyordu. İki aylık süre artık üç haftaya inmişti.       Artık ellerinde iki tane etkin terapi modeli vardı. Bunlar kendi içlerinde bütündüler ve aynı zamanda birbirlerine karşıt özellikler taşıyorlardı. Virginia Satir Modeli ve Fritz Perls Modeli. (Alt Resim) Aslında bu iki kişi birbirinden tamamıyla farklı iki karaktere sahipti. Patırtı gürültü çıkarmadan aynı odada yan yana oturmaları bile neredeyse olanaksızdı. Bu yüzden çok değerli örnek çift oldular. Kişisel üslupları çok farklı olduğundan, tedavi kalıplarındaki ortak özellikler daha açık bir şekilde görünüyordu. Richard ve John daha sonra dünyaca ünlü hipnoterapist Milton Erickson’ u modelleyerek, onun zengin hipnotik kalıplar koleksiyonunu çalışmalarına kattılar. Böylece iş dünyasında, eğitim ve sağlık alanlarında başarılı olmuş kişilerin becerilerinin modellenme süreci hızla ilerledi ve eğitimler insanlara olağanüstü üretkenlik sağladı.

Santa Cruz, kalifornia 1972:

Richard ve John’ un yeni bir terapi okulu kurmak gibi bir amaçları yoktu. Sadece bu üç başarılı ve birbirinden çok farklı terapistin kalıplarını ortaya çıkarmak ve bunları başkalarına AKTARMAK istiyorlardı. Teorilerle ilgilenmiyorlardı. Uygulanabilir ve öğretilebilir olan başarılı terapi modelleri ürettiler. Birbirinden çok farklı kişiliklere sahip olan üç başarılı terapisti modelleyip, hayret verici benzer kalıplar elde ettiler. Bu kalıpları alıp, refine ettiler, katıksız hale getirdiler ve bir etkin iletişim modeline dönüştürdüler. “Etkin İletişim” yanında, “Kişisel Değişim”, “Hızlandırılmış Öğrenme” ve “Daha Sevinç Dolu Bir Yaşam” için kullanılabilir hale getirdiler.

John ve Richard bir dönem Gregory Bateson ile çok yakın ilişki kurdular. Bir İngiliz Antropolog olan Gregory, iletişim ve sistemler teorisi üzerine yazılar yazıyordu. Biyoloji, Sibernetik, Antropoloji ve Psikoterapi gibi birçok farklı konu üzerine makaleler yayımlanmıştı. Şizofreni üzerine makaleleri yayımlanmıştı. Şizofreni üzerine geliştirdiği “The Double Bind Theory” çok ünlüydü. NLP çalışmalarına katkısı büyük oldu.

Bu çalışmalardan sonra NLP birbirini bütünleyen iki yönde ilerledi. Birincisi hangi alanda olursa olsun “Mükemmelliğin Kalıplarını Keşfetme” süreciydi. İkincisi başarılı insanların düşünme ve iletişim kurma becerilerinden yararlanarak etkin yollar kazanmaktı. Bu kalıplar ve beceriler tek başlarına da kullanılabilirdi fakat, aynı zamanda modelleme süreciyle geri bildirim sağlanarak daha da güçlendirilebilirdi.

c)Santa Cruz, 1975:

Gregory Bateson John ve Richard’ ın yazdığı Meta Model ile ilgili “The Structure of Magic 1” başlıklı çalışmalarını okuduğunda çok coşkuya kapıldı ve onlara Arizona, Phoenix’ te yaşayan terapist Milton Erickson ile temas kurmalarını önerdi. Hatta onlar için bir randevu aldı. Milton Erickson (Alt Resim) en ileri düzeyde hipnoterapist uygulayıcısı olarak tanınıyordu. Amerikan Society for Clinical Hypnosis’ in kurucu başkanıydı. Duyarlı ve başarılıydı. John ve Richard onunla ilgili çalışmalarını iki kitapta topladılar. “Patterns of Hypnotic Techniques of Milton H. Erickson Volume 1” Meta Yayınlarından 1975 yılında yayımlandı. Judith Jelozier’ in de yazarlarından biri olduğu “Volume 2” ise 1977 yılında yayımlandı. Özellikle Algi filtreleri konusunda bilgi içeriyordu.

John ve Richard’ ın “The Structure of Magic 1” adlı kitapları 1975 yılında ve “Magic 2” 1977 yılında yayımlandı.

 

Santa cruz, 1976:

1976 baharında John ve Richard, Santa Cruz’ un yüksek tepelerinden birinde, bir dağ evine kapandılar. Bütün görüşlerini ve keşiflerini ortaya döktüler. 36 saatlik bir maratonun sonunda bir kırmızı Kaliforniya şarabı açarak kendilerine şunu sordular: “Biz buna ne ad takacağız?”. Bu sorgulamanın ardından Neuro Linguistik Programming ortaya çıktı.

Neuro sözcüğü, görme, işitme, koklama, tatma, dokunma ve hissetme gibi nörolojik süreçlerimize işaret ediyordu. Bilgimizi bu duyurular sağlıyor ve ardından davranışlarımız oluşuyordu. Sadece görünmeyen düşünce süreçlerini değil, fikirler ve olaylar karşısında ki fizyolojik tepkilerimizi de kapsıyordu. Beden ve zihin, insan denen ayrılmaz bir birlik oluşturuyordu.

“Linguistik” sözcüğü, başkalarıyla iletişimimizin temelinde yatan dili kullanma ve düşüncelerimizle davranışlarımızı düzenlememize işaret ediyordu.

“Programlama” sözcüğü ise istediğimiz sonuçları üretmek için fikirlerimizi ve davranışlarımızı organize etmeyi seçebileceğimizi gösteriyordu.

NLP insanın öznel deneyiminin yapısıyla ilgilenir. Ne işittiğimizi ve ne hissettiğimizi nasıl organize edebileceğimizle ilgilenir. Dış dünyayı nasıl algıladığımızla ve nasıl filitre ettiğimizle ilgilenir. Bunu dil ile nasıl tanımlayabileceğimizle ve belirli sonuçları üretmek için nasıl davranabileceğimizle ilgilenir.

1977 yılı

1977 yılında John ve Richard Amerika’ nın her yöresinde çok başarılı halka açık seminerler verdiler. 10 yıl içinde 100.000 kişi NLP çalışmalarına katıldı.

1979 yılında John ve Richard’ ın “Frogs into Princes” adlı kitapları yayımlandı. Kendi seminer notlarından düzenlenen bu kitapta; Çapalama, Yeniden Çerçeveleme, Temsil Sistemleri, Uyum ve Görsel Erişim İpuçları gibi önemli NLP kalıpları içermekteydi. Best Seller oldu ve bir milyonun üzerinde sattı.

1980 yılında John ve Richard, Robert Dilts ve Judith Delozier ile birlikte “Neuro – Linguistik Programming: Volume 1, The Study of The Structure of Subjective Experience” adlı kitabı yayımladılar.

1982 yılında John ve Richard’ ın “Reframing: Neuro – Linguistic Programming and The Transformation of Meaning” adlı kitapları yayımlandı. Bu kitap seminer notlarından oluşuyordu.
1987 yılında John ve Judith Delozier, “Turtles All The Way Down” adlı kitaplarını yayımladılar. Seminer notlarından oluşan bu kitapta NLP’ yi daha basit bir şekilde tanımladılar. Temel noktayı bilinç ve bilinç dışı süreçlerin dengelenmesi olarak belirlediler. Böylece “New Code” of NLP denilen yaklaşım ortaya çıktı. 1997 yılında John ile Richard’ ın yolları ayrıldı. NLP’ nin isim hakkı mahkeme kararıyla Richard’ ın oldu. Günümüzde Amerika Birleşik Devletlerinde 100′ ün üzerinde NLP Enstitülerinin sayısı da 50′ nin üzerindeydi.

 

kaynak: dahibeyin.blogspot.com

 

 

 

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız