Başarma Cesaretini Gösterin

0
852

Eylül ayının yağmurlu bir cumartesi öğleden sonrasıydı. Galip ile ben, uzun bir aradan sonra yeniden zengin psikiyatrist hanım dostumuzun Bebek sırtlarındaki dairesindeydik. Amerika’dan gelen kızı ile görüşmemiz için bizi beş çayına davet etmişti. Bebek koyuna bakan geniş balkonda oturuyorduk. Güncel olaylarda bir süre dolaştıktan sonra mevzu Jack Canfield ve Mark Victor Hansen’in hazırladıkları ‘Başarma Cesaretini Gösterin’ adlı kitaba geldi. Kitabı bir hafta önce Beyoğlu’nda sahaf Simurg’dan almışlardı. Kız bir çırpıda bitirdiği kitaptan çok etkilenmişti. Annesi de onun bu heyecanını bizimle paylaşmasını istiyordu. Kızıyla gurur duyduğu her halinden belliydi.  Kız çizerek okuduğu kitaptan çıkardığı notları bize heyecanla aktarmaya başladığında bunun bizim dergi için iyi bir mevzu olacağını düşünerek ben de not almaya başladım. Büyük bir zevkle tabi. Aşağıda bunların bir özetini okuyacaksınız dostlar.
Başarma Cesaretini Gösterin

 

CENGİZ ERENGİL
bilgi@gencgelisim.com

 

Eylül ayının yağmurlu bir cumartesi öğleden sonrasıydı. Galip ile ben, uzun bir aradan sonra yeniden zengin psikiyatrist hanım dostumuzun Bebek sırtlarındaki dairesindeydik. Amerika’dan gelen kızı ile görüşmemiz için bizi beş çayına davet etmişti. Bebek koyuna bakan geniş balkonda oturuyorduk. Güncel olaylarda bir süre dolaştıktan sonra mevzu Jack Canfield ve Mark Victor Hansen’in hazırladıkları ‘Başarma Cesaretini Gösterin’ adlı kitaba geldi. Kitabı bir hafta önce Beyoğlu’nda sahaf Simurg’dan almışlardı. Kız bir çırpıda bitirdiği kitaptan çok etkilenmişti. Annesi de onun bu heyecanını bizimle paylaşmasını istiyordu. Kızıyla gurur duyduğu her halinden belliydi.  Kız çizerek okuduğu kitaptan çıkardığı notları bize heyecanla aktarmaya başladığında bunun bizim dergi için iyi bir mevzu olacağını düşünerek ben de not almaya başladım. Büyük bir zevkle tabi. Aşağıda bunların bir özetini okuyacaksınız dostlar.

Başarma Cesaretini Gösterin
Yaşamınız ne durumda? İyi mi yoksa sadece fena değil mi? Pek iyi değil de idare mi ediyorsunuz? Yoksa ‘Artık yaşamıyoruz, katlanıyoruz’ mu diyorsunuz?

Jack ve Mark hayatın bize şu andakinden çok daha fazlasını verebileceğine inanıyorlar. Tek yapmamız gereken ona cesaretle elimizi uzatabilmek. Bu kitap her birimizin başarılı bireyler olduğumuzu düşünmemizi sağlayacak özgüveni ve özsaygıyı geliştirelim ve başarılı olalım diye bir ‘plan’ olarak hazırlanmış.

Önce Cesur Olmayı Öğrenin
Bahanelerin işe yaramadığını keşfettiğimiz zaman ilerleme yolu bizim için açılmış demektir. Bundan yararlanmalıyız. Gerçek sorunun insanlar ve olaylar gibi dışsal durumlar ve koşullar değil de ‘bilinçaltı ya da bilinçdışı korkularımız’ olduğunu anladıktan sonra kendi yaşamımızın sorumluluğunu artık cesaretle üstlenebiliriz. İsteklerimizi teker teker gerçekleştirebiliriz. Hepimiz tam anlamıyla gelişmek istiyoruz. Hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyoruz. Hepimiz bolluk ve zenginlik istiyoruz. Hepimiz bir fark yaratmak istiyoruz. Hepimiz sağlıklı ve mutlu yaşamak istiyoruz. Hepimiz derin, anlamlı ve bir amacı olan ilişkiler kurmak istiyoruz. Hepimiz sevgi, neşe, mutluluk, doyum ve saygı istiyoruz. Hepimiz her şeyin en iyisi istiyoruz. Mucizevi olan şu ki, hepimiz tüm bunlara sahip olabiliriz. Yapmamız gereken tek şey korkularımızın ve olumsuz kendilik imgelerimizin üstesinden gelmek ve cesaretle amaç, vizyon, misyon ve hedeflerimizi gerçekleştirme yolculuğuna çıkmak.

Sorunlar Gizli Fırsatlardır
Bir gün Norman adlı bir adam, doktor Vincent’ın New York şehrindeki ofisine girmiş ve onun yakasına yapışmıştı. Şaşkınlık içinde bakan doktora şöyle demişti: “Doktor lütfen bana yardım edin. Sorunlarımla başa çıkamıyorum. Artık bana çok ağır geliyorlar.” Doktor Vincent diyor ki: “Eğer yakamı bırakırsan seni sorunsuz insanların yaşadıkları bir yere götürebilirim.” Adam eğer böyle bir yer varsa, oraya gitmek için her şeyini verebileceğini söylüyor. “Sadece iki apartman ileride” diyor doktor. Birlikte çıkıp yürüyorlar ve Forest Lawn mezarlığının geniş demir kapısından içeri giriyorlar. Doktor şöyle diyor: “Burada yatmakta olan yaklaşık 150.000 kişi var. Artık hiçbirinin sorunları olmadığını biliyorum.”
Bu hikaye bize şunu öğretiyor: “Sorunlar gerçek bir yaşamın işaretleridir!..” Sorunlarınızı birer fırsat olarak görmeye başlayın. Değişmek için cesaret gösterin. Başarı yolculuğunuza emin adımlarla çıkın.

Neyin Olanaklı Olduğuna İlişkin Hayal Gücünüzü Genişletin
Hepimiz aslında zengin doğarız, bizim için çalışan 18 milyar civarında beyin hücresiyle birlikte… Yapmamız gereken sadece bunları doğru yönlendirmek. İnsan zihninin iki temel bölümden oluştuğunu biliyoruz: bilinç ve bilinçaltı ya da bilinçdışı. Ancak genellikle bütün kararları bilinç alırken, bütün olanakları bilinçaltının sağladığını ihmal ediyoruz. Bilinç ‘Ne?’ sorusunu cevaplarken, bilinçaltı ‘Nasıl?’ sorusunu yanıtlıyor. O zaman hemen şimdi bir not defterine ‘Hedeflerinizi’ yazmaya başlayın ve bunları bütün dünyaya ilan etmeye de kalkmayın.

Enerjinizi Yoğunlaştırın
Doktor Victor Frankl, Auschwitz toplama kampından kurtulmayı başaran ender insanlardan biridir. Çok az yiyecek, içecek ve giyecekle, hiç tıbbi bakım görmeden hayatta kalmayı başarmıştır. Bu konuda şöyle der: “Tavrımı ya da tutumlarımı belirleyen bendim. Bunu her zaman biliyordum. Ümitli olmayı ya da ümitsizliğe kapılmayı seçebilirdim. Ümitli olmayı seçtim ve istediğim şeylerin üzerinde yoğunlaştım.”
Siz de enerjinizi hedeflerinize odaklayabilir ve görselleştirme tekniğini kullanabilirsiniz. Arnold Palmer bir golf topunu deliğe sokmak istediği zaman, vuruş yapmadan önce zihninde topun vuruş yaptıktan sonra gidip istediği deliğe girdiğini görselleştirdiğini söylemiştir.

Kendinizi Olumlayın
Bir olumlama, bir inanç ifadesidir.Olumlama cümlesi zihninizde olmadığı zaman bilinçaltı ya da bilinçdışı neye inanacağına, başkalarının söyledikleriyle karar verir. Başkaları tarafından programlanır. Eğitimsiz bir bilinçaltı, içine ne sokulursa ona inanır. O zaman şu andan itibaren istediğiniz olumlu sonuçları zihninizde tekrarlamaya başlayın. ‘Ben girişkenim. Ben başarılıyım. Ben dost canlısıyım. Ben dengeliyim. Ben doğruyum. Ben sevilecek biriyim.’

Hayat Bir Denge Kurma İşidir
Sirkteki cambazları düşünün. Cambaz, saman kaplı yerden birkaç metre yükseğe asılmış bir ip üzerinde yürüyor. Amacı ipin bir ucundan öteki ucuna kadar yürümek. Dengesini korumak için elinde uzun bir sırık taşıyor. Ama yürümekten fazlası gerekiyor; çünkü omzundaki bir sandalyeyi de dengede tutması gerekiyor. Üstelik bu sandalyede bir genç kadın oturuyor ve kadının alnında bir çubuk ve çubuğun ucunda bir tabak var. Cambaz bütün bu unsurlar dengelenene kadar yürümeye başlamıyor. Denge sağlandıktan sonra dikkatle ve yavaş yavaş ipin üzerinde yürümeye başlıyor. Denge cambaz için her şey demek. Eğer dengesini sağlayamazsa aşağıya düşecek.

Yaşam da böyle denge gerektiren bir yürüyüştür. Evlilik ve aile, maddi durum, sağlık ve fiziksel form, sosyal bağlantılar, duygusal büyüme, ruhsal gelişim ve zihinsel büyüme gibi unsurlarda denge sağlamamız gerekiyor.

Sevgiyle Başarabilirsiniz
Bir insanın yaşayabileceği en korkunç şeylerden biri sevgisizliktir. Mutlu ve sağlıklı bir insanı, yaşamından sevgiyi çıkartarak mahvedebilirsiniz. Hepimizin yaşamak için yaşamımızın ilk günlerinden itibaren sevgiye gereksinimi vardır. Sevgi insanı olgunlaştırır, özsaygısını güçlendirir. Sevgiyle hareket edin ve her zaman gülümseyin.

Evlenmenin ve Aile Kurmanın Hazzı
Bir şeyi yazar, görselleştirir ve olumlarsanız, onun gerçekleşmesini sağlayabilirsiniz. Mark’ın yazdıkları şunlardı: “Sevginin giderek artması için yemin ediyorum. Aşkın, hazzın ve kıvancın giderek artması için, her şeyin giderek daha iyi olması için, ışığın, sevginin ve kahkahaların daha da çoğalması için yemin ediyorum.”

Topyekün Refaha Ulaşmak
Topyekün refaha ulaşabilirsiniz. Maddi olarak her istediğinizi ve fazlasını elde edebilirsiniz. Geleceğinizde, geçmişinizdekinden çok daha fazla mutluluk, başarı ve para kazanabilirsiniz. Tüm bunları elde etmeniz için gereken ‘Doğru Zihin Hali’dir. Hedeflerinizi yazın. Onları gözünüzde canlandırın. Olumlayın. Gereken eylemleri gerçekleştirin. Ulaşacaksınız.

Toplam Esenliğe Ulaşmak
Formda olmak, doğru beslenmek ve bunlar için kendini eğitmek eğlencelidir. Doktor Maxwell’e göre otuz gün uyguladığınızda, otuz birinci gün, bunların yapmanın yapmamaktan daha kolay hale geldiğini ve bir alışkanlığa dönüştüğünü göreceksiniz.

Önemli Olan Kimlerle Karşılaştığınızdır
Karşılaştığınız insanlar sizi heyecanlandırmalı, size esin vermeli ve sizin büyümenizi sağlamalıdır. Bu nedenle tanıdığınız insanların sayısını ve çeşitliliğini sürekli artırmaya gayret etmelisiniz. Bu insanlardan her biri sizin zihninizin farklı bir yönünü geliştirecek ve sizi uyaracaktır.

Zihninizi Güçlendirin
Zihinlerinizi televizyon programları ve gazetelerden çeşitli abur cubur ile doldurmanız çok tehlikelidir. Hepimizin beyninde kullanılmak için sabırsızlanan on sekiz milyar hücre var. Acaba bunların kaçta kaçını kullanıyoruz? Bilim adamları ortalama olarak yüzde onunu kullandığımızı söylüyorlar. Kalan yüzde doksanın içine girebilseydik acaba neleri başarabilirdik? Yüzde onunu da doğru kullanıyor muyuz acaba? Önce bir ‘amaç’ edinin. İyi bir amaç ‘kuzey yıldızı’ gibidir. “Hedefim insanlara ….” cümlesindeki boş yerleri doldurun. Örneğin yardım etmek, işlerini kolaylaştırmak, desteklemek, hizmet etmek gibi… Zihin gücünüzü artırmak için doğru şeyler okuyun, zihninizdekileri paylaşın, danışın, size esin kaynağı olacak kasetler dinleyin ve VCD’ler izleyin.

Manevi Benliğinizi Uyandırın
Hepimiz manevi bir evrende yaşayan bireyleriz. Her birimizin varlığının manevi bir yönü vardır. Ancak onu bulmak bazen uzun ve zorlu bir süreç gerektirebilir. Yaşamlarınızda maneviyat duygusunu geliştirecek adımlar atabilirsiniz. Aynı güç hepimizin içinde uyandırılmayı beklemektedir. Başarma cesaretini gösterin dostlar!…

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız