Her birimizin bir kurban hikayesi, birilerinin acı veya travmaya neden olduğu yaşamımızda bir zaman vardır. Bazen bu kurban hikayeleri geçmiş yaşamın olaylarından bakiyelerdir ve bu yaşamımızın hedefi bağışlamayı ve kurban enerjimizi ruhsal bütünlüğe ve güce dönüştürmeyi öğrenmektir. Kızgın veya incinmiş olduğumuz için kendimizi bağışlamaktan alıkoyarken, bu sadece onu düşündüğümüz her seferinde kurban enerjisini tekrarlamaya hizmet eder. En büyük meydan okumalarımızdan biri herkesi koşulsuz bağışlamaktır ve kendimizi onlarla paylaştığımız enerjiden kurtarmaktır. Eğer bağışlamazsak, o zaman bu enerjinin düşük titreşiminde oluruz, bu da kızgınlıktır. Kızgın olmak bizi güçlü hissettirebilmesine ve bize adalet hissi verebilmesine rağmen, bunu yapmak o kişiyle veya durumla bağlantıları yerinde tutar ve bunu düşündüğümüz her seferinde güçsüzlüğümüzü ve kurban hikayemizi onaylar.
Bugün mucizeler listenizi gözden geçirirken, geçmişi hatırlıyor musunuz ve birilerinin size ‘bağışlanamaz’ bir şey yaptığını hatırlıyor musunuz? Onları bağışlayabilir misiniz, onları bağışlamak onları haklı çıkarmaz, bu enerjiden ebediyen özgürleşmenizi sağlar. Eğer bağışlamazsanız, kızgınlık içindesinizdir ve bu mucizelerinizin tezahürünü bloke eder.