Geçenlerde Microsoft Türkiye’nin her yıl düzenlediği bir basın gezisine katıldım. İki günlük bir hafta sonu deneyiminin ilk günü toplantılarla, ikinci günü deniz ve güneşle geçti. Zaten iş hayatı ve sosyal hayatın iç içe olması taraftarıyım. Hem bilgilendik, hem tartıştık, hem de dinlendik… Basın ve şirket olarak “yoldaş” olduk.
Evet, Microsoft “Türkiye Bilişimle Kalkınıyor” diyor; ama bu vizyonu sadece slogan olarak kullanmıyor. Her bir çalışanının kartvizitinde yazan görevine ek bir sorumluluk bu. Şirket çalışanı olarak böyle projelere fikir katkısında bulunmak bir nevi “kendini gerçekleştirme” halini alıyor.
2005 yılında eğitim alanında önemli projeler yapan dünya bilişim devi Microsoft, özellikle bilinçlendirme ve bağış kampanyaları gerçekleştirdi. PIL adını verdiği “Partners in Learning” projesi ile, öğretmen eğitimi, öğretmenlere ve okullara bilgisayar bağışı ve bilgiye erişim portalı gibi adımlar attı. Devletin yetmediği yerde özel sektör desteği biraz …
Ece Vahapoğlu
info@ecevahapoglu.com
Geçenlerde Microsoft Türkiye’nin her yıl düzenlediği bir basın gezisine katıldım. İki günlük bir hafta sonu deneyiminin ilk günü toplantılarla, ikinci günü deniz ve güneşle geçti. Zaten iş hayatı ve sosyal hayatın iç içe olması taraftarıyım. Hem bilgilendik, hem tartıştık, hem de dinlendik… Basın ve şirket olarak “yoldaş” olduk.
Evet, Microsoft “Türkiye Bilişimle Kalkınıyor” diyor; ama bu vizyonu sadece slogan olarak kullanmıyor. Her bir çalışanının kartvizitinde yazan görevine ek bir sorumluluk bu. Şirket çalışanı olarak böyle projelere fikir katkısında bulunmak bir nevi “kendini gerçekleştirme” halini alıyor.
2005 yılında eğitim alanında önemli projeler yapan dünya bilişim devi Microsoft, özellikle bilinçlendirme ve bağış kampanyaları gerçekleştirdi. PIL adını verdiği “Partners in Learning” projesi ile, öğretmen eğitimi, öğretmenlere ve okullara bilgisayar bağışı ve bilgiye erişim portalı gibi adımlar attı. Devletin yetmediği yerde özel sektör desteği biraz tartışma yaratsa da, ülke adına iyi bir yaklaşım bence.
Microsoft’un kurucusu Bill Gates bu yıl ülkemizi ziyaret ederek Türkiye’nin potansiyeline olan inancını ispatladı. Microsoft’un eğitim için ayırdığı global bütçe 250 milyon dolar. Türkiye’ye şu ana kadar nakit 7 milyon dolar harcandı. Bağış kampanyasına Türkiye’deki tüm okullar dahil edilirken, İngiltere’de okulların sadece yüzde 15’i kampanya kapsamına alındı.
Evet, günümüzde hem bilgi kapsamı, hem de teknolojik gelişmeler büyük bir hızla değişiyor ve yayılıyor. Bu oluşumlar doğal olarak öğrenme ve öğretme biçimlerini etkiliyor. Türkiye’de ilk ve orta dereceli okullar, bilgisayar ve internete dayalı eğitimin uygulaması açısından büyük bir hedef belirlemiştir. Üniversiteler de, internete dayalı bir eğitim konusunda yayınlanan yönetmelikle bu konuda önemli adımlardan birini atmıştır. Özel sektör ise, eğitime içerik sağlama ve bu içeriğin bilgisayar ve internet ortamlarında gösterimi konusunda büyük yatırımlara giriyor.
Eğitim ve öğretimde erişimi hızlandırmak, öğretim kalitesini yükseltmek, eğitim maliyetlerini düşürmek ve maliyet etkinliğini sağlamak için bu kampanyalara devlet kadar özel sektör de destek veriyor. Geleceğimizin teminatı olan gençler ve çocukların bu konuda bilinçlenmesi için pek tabi anne ve babalara da pek çok iş düşüyor. Yapılan araştırmalar, cep telefonlarına yapılan harcamaların bilgisayarları geri planda bıraktığını gösteriyor. Bu da yaptığımız yatırımlar konusunda daha dikkatli olmamız gerektiğinin bir kanıtı oluyor.
Başka bir araştırma, Türkiye’de her 71 öğrenciden ancak 1’ine bilgisayar düştüğünü gösteriyor. Eğitim kalitesinin en iyi göstergesi, eğitim sürecinden geçirilen öğrencilerin nitelik ve nicelikleridir. Bu öğrenciler geleceğin bilim adamları, yatırımcıları, iş adamları olacaktır. Eğitim modelleri, öğrenme kültürünü geliştirmekten çok okul ve öğretmen hakimiyeti üzerine yoğunlaşmıştır. Oysaki okul kavramının dar bir biçimde belirlenmiş çerçevesi öğrenmenin daha geniş bir anlamda desteklenmesi fikrine izin vermiyor. Bu oluşum, eğitim sistemlerine yeni uygulamaların katılmasını zorunlu kılıyor. Bilgisayarlı eğitim de, geleneksel eğitimden sonra en yaygın eğitim uygulaması olarak sisteme geçmek zorundadır.
Eğitim ve teknoloji; bireylerin yaşamlarını, uluslar arasındaki siyasal, ekonomik, kültürel ilişkileri ve toplumların sosyal refah düzeylerini belirlemede en önemli faktörler arasındadır. Özellikle teknolojide yaşanan değişim ve gelişmeler eğitime bağlı olarak toplumu etkiler.
Bunun için bilişimin önemini vurgulayan ve toplumu bu konuda bilinçlendirmeyi amaçlayan bu kampanyalara herkes maddi ve manevi destek vermelidir. Özellikle ülkenin vizyonunu belirleyen liderlerin bu kampanyalarda etkin bir rol oynaması çok önemli olacaktır. Bill Gates ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın görüşmesi gibi… Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Kral düzeyindeki liderler önderlik etmedikçe bu tür girişimler çok etkili olamıyor.
Gerek bireyler, gerekse kurumlar önder oldukça veya yükseldikçe, artan bir sorumluluk altına giriyorlar. Çalışma hep devam ediyor; hatta artıyor. Çalışmaktan ve yükselmekten asla korkmayalım…