ANNE, BABA, ÇOCUK VE AYRILIK…

0
801

 

Ayrılıklar ve boşanma, aile içerisindeki herkes için oldukça zordur ve sıklıkla travmatik bir etkiye vesile olur. Ancak bu etki anne ve babalar için zaman zaman farklı etkenlerle nispeten daha hafif hale gelebilir. Kızgınlık, kıskançlık gibi duygusal sorunların yanında ekonomik faktörler ya da diğer sosyal faktörlerin içine gömülmüş anne ve babalar ayrılığın ya da boşanmanın çocuk üzerindeki ciddi travmatik etkilerini göremezler, hatta bazen görmek istemezler.

Yıllar önce sevgiyle, mutlulukla bir araya gelmiş bir kadın ve bir erkek için, dünyaya getirdikleri bir çocuğun onlara, dahası, oların oluşturduğu bir bütüne, “anne ve baba” olgusuna verdiği değeri, bu olguya nasıl bir duygusal bağ ile bağlı olduğunu, bu olguyu “anne” ve “baba” olarak ayrıştırmanın bir çocuk için ne kadar zor ve karmaşık hatta imkansız olduğunu anlamak önemli bir cesaret ve özveri gerektirir.

İşte bu özveri ve cesareti göstermeyen “ayrılmış anne ve babaların” çocukları mutsuzdurlar.

Yaşları her ne olursa olsun “anne ve baba” olgusunu ayırmaya çalışmak çocuk için sıkıcı, üzüntülü, keyifsiz ve zor bir süreçtir. Bunların yanında bu süreç çoğu zaman çocuk tarafından anlamlandırılamaz. Anne ve babası uzun süredir kavga eden, anlaşmazlık içinde olan ve bu duruma açıkça tanıklık eden çocuklar için bile aynı süreç ve bu sürecin anlamlandırılmasındaki zorluk geçerlidir.

Öyle olsalar da olmasalar da en güzel çifttir anne ve baba, birbirine en çok yakışan, birbirini en iyi anlayan, hep birbirinin yanında olan, hep yan yana olan… Yalnızca bir erkekle bir kadın değildir anne ve baba, anne ve babadır, hep orada, başını çevirdiğin yerde, seslendiğinde, geldiğinde, beklediğinde, özlediğinde, istediğinde, istemediğinde, daima başını çevirdiğin yerde, tıpkı gözlerini hayata açtığın günlerdeki gibi, tıpkı büyürken olduğu gibi, büyüdüğündeki gibi,  hep başını çevirdiğin yerde… Elbette ki bu, bir çocuk için böyle.

Aslında bir kadın ve bir erkek olan anne ve baba, sayısız fırtına yaşar hayatında. Beklentiler, hayal kırıklıkları, kızgınlıklar, üzüntüler, kırgınlıklar… Ve bir son… Kadın ve erkeğin ayrılığına dair, olağan, bazen beklenmedik bazen mecburi, bazen yıkımlarla dolu, bazen keyfi. Ve orada, tam orada başlayan büyük bir yanılgı.”Anne ve Babanın” bir kadın ve bir erkek olarak yaptıkları ve “çocuklarını” sadece bir insan olarak görmeleriyle süregelen ağır bir yanılgıdır bu. “Çocuklarına” “anne ve babalarının” ayrıldıklarını söyleyerek en üst noktaya ulaşan bir yanılgı.

Anneyle baba ayrılır mı?

Bu, bir çocuğun arka bahçesinde hiç olmayan bir renktir. Gri mi? Siyah mı? Hayır, hiç olmayan, hiç bilmediği, duymuş bile olsa hiç anlamlandıramadığı, hiç tanımadığı bir renk. Bir yerlere oturtmaya çalışır çocuk bu rengi ama yapamaz, bahçesindeki hiçbir yer ve hiçbir renk “anne ve babasının” ayrılığını içinde barındıramaz.

Bu ayrılık hiçbir yere oturamazken onlarca şey eklenir üstüne. Kızgınlıklar kavgalar çekişmeler, gelmeler gitmeler kurallar özlemler sorular, sözler sözler sözler… Hiç bilmediği bir renge dair çocuğun kulağında uçuşan sözler…

Tüm bunlarla başa çıkmaya çalışırken çocuk kalbinde açılan yaralar, hayatı boyunca onunla yaşayacak olan, nereye giderse gitsin kaç yaşına gelirse gelsin, kimi severse sevsin hep onunla beraber olacak o hiç anlayamadığı renk ve anlayamamanın verdiği huzursuzluk “anne ve babası ayrılmış” o çocuğun hiç sevmediği en yakın arkadaşı olacak. O renk de çocukla beraber büyüyecek, büyüyecek, onu hiç terk etmeyecek.

Anneyle baba ayrılır mı..?

Ayrılmaz.

Bir kadınla bir erkek ayrılır yalnızca.

Bir kadınla bir erkek ayrılınca da üzüntü bırakabilir ardında, kızgınlıklar, korkular, hayal kırıklıkları…

Ama bir çocuğa ömrü boyunca taşıyacağı ve hiç anlayamadığı, hiç tanıyamadığı ve hiç sevmediği bir arkadaş bırakmaz asla.

Bu nedenle çocuğunuzdan anne ve babasının ayrılmış olduğunu anlamasını beklemeyin ve sırtınızı bu beklentiye yaslayarak hareket etmeyin. Hatta ona yalnızca eşinizle ayrıldığınızı, bunun bir kadın ve bir erkeğin ayrılığı olduğunu, “anne ve babasının” hep “anne ve baba” olarak kalacaklarını sık sık hatırlatın. Eğer çocuğunuzun hayatına bir renk katacaksanız onun anlayabileceği ve sevebileceği güzel bir renk katın.

web tasarım

kaynak: güneş gazetesi

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız