Ordinaryüs Prof. Dr. Ali Fuat Başgil’in “Gençlerle Başbaşa” kitabında çok sevdiğim bölümler vardır ve kaç kere okudum bilemiyorum. Kendi kültürümüze ait bir insanın hayatı, başarıyı, kendini tanımayı ve keşfetmeyi bu kadar güzel özetlemesi çok hoşuma gitmişti. Sizlerle Başgil hocanın bu güzel önerilerini paylaşmak istiyorum.
-Çalışma için uygun gün ve saat bekleme. Bil ki, her gün ve her saat çalışmanın en uygun zamanıdır.
-Çalışmak için uygun yer ve köşe arama. Bil ki, her yer ve her köşe çalışmanın en uygun yeridir.
-Bir günde ve bir zamanda yapman gereken bir işi ertesi güne bırakma. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter.
-Bir zamanda yalnız tek bir iş yap, yalnız bir ders, bir kitap, hatta bir fasıl üzerinde çalış. Ta ki, dikkattin ve kuvvetin yayılıp zayıflamasın. Bir zamanda birden fazla iş yapayım diyen, hiçbirini tam ve temiz yapamaz
-Devamlı ve planlı çalış. Ve her gün aynı saatlerde mutlaka çalışmaya otur. Çalışmayı uzun süre kesip terk etme. Hasta ve yorgun değilsen tatil aylarında bile yavaş ve az da olsa çalış ki, çalışma alışkanlığın körlenmesin ve tekrar çalışmaya koyulmak için zahmet çekmeyesin.
-Bir iş üzerinde yorulursan dinlenmek için işini değiştir ve çalışma hızını yavaşlat. Fakat dinlenme bahanesi ile, asla boş oturma. Boş oturanın içi işlemeyen demir gibi pas tutar.
-Verimli çalışmayı sakın iş üzerinde geçirdiğin zamanla ölçüp de, eh bugün şu kadar saat çalıştım, yetişir deme. Çalışmanın sonucuna ve öğrendiğine bak.
-Bir işe başladığın, bir dersi öğrenmeye başladığın, bir kitabı okumaya koyulduğun zaman telaş edip sabırsızlanma. Sakin ve metin ol, yol al; fakat acele etme. Sindirerek çalış ve öğren.
-Dikkat et! Sözlerin ve yazıların kısa, açık ve anlamlı olsun.
-Bir işi yapıp yapmamakta kararsızlığa düştüğün vakit, iki şıktan her birinin fayda ve zararlarını iyice hesapla. Faydası çok, zararı az olan şıkkı tercih et.
-Bir işe öfkeli ve sinirli iken karar verme. Bekle öfken geçsin. Zira öfke ile kalkan zararla oturur.
-Çok konuşma. Yerinde ve özlü konuş. Kıymet ve tesir çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir.
-Kimsenin yüzüne karşı söyleyemediğini arkasından söyleme ve bil ki arkadan konuşma korkaklığın en kötü şeklidir.
-Kimsenin cahilliğini yüzüne vurma. Bil ki insanları en çok kızdıran ve gücendiren, cahilliklerinin yüzlerine vurulmasıdır.
-Yalan söyleme. Yalan söyleyen yakalanma korkusu içinde yaşayan hırsız gibidir.
-Daima olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol. Olduğundan fazla görünmek isteyen, karşısındakilere kendi ahmaklığını göstermiş olur.
Adem Özbay
www.gencgelisim.com