Sevgili Yâren Okuyucuları, Biyokimya uzmanı olmama , tıbbın en pozitif , rakamlar , cihazlar ve görüntüler ile uğraşan bir dalında çalışmama rağmen henüz bildiğimiz yöntemlerle ölçülüp biçilemeyen, daha çok zihinsel ve ruhsal bedenimizde oluşan değişikliklerin sağlığımızı ve mutluluğumuzu nasıl etkilediği sorularına yanıtlar arıyorum. uzun yıllardır.
Bu arayışın hiç bir zaman bitmeyeceğini de biliyorum. Zira insan zihninin ve düşüncesinin de sınırı yok.
Mutluluğu arıyoruz hepimiz. Geneldede hep yanımızdakilerden. Çevremizden beklentiler içerisinde bu anlayışta zaman zaman umutsuzluklarada kapılıyoruz . Oysaki içsel şifa gücü kendi içimizde gizli. Keşfetmemizi , açığa çıkarmamızı bekliyor.
Modern yaşam koşulları , içimizdeki gizemli güçlerin etrafını öylesine kalın kabuklar ile sarıp sarmalamış ki, örümceğin ağlarına takılmış minik kelebekler gibi, bir türlü kendimizi kurtaramıyor, çırpındıkça cenderemizi daha da sıkıştırıyoruz.
Sağlıklı olmakla ilgili beklentilerde genelde hep doktorlarımıza ve sağlık sistemine yönelik. Keşke iç sesimize kulak verip onu dinlesek ve ilk belirtiler başladığında , zihin-ruh-beden uyumsuzluğunu gidermenin yollarını arasak.
Hoşlanmadığımız ve bizi mutsuz eden davranışları sergilemeye devam ettikçe oluşan belirtiler daha sonraları fiziksel olarak bedenimize yerleşiyor ve iyileşmeleride zaman alıyor. Fiziksel bedenimiz ile enerji bedenimizin uyumsuzluğu bizi akortsuz bir müzik aletinin çıkarttığı çatlak sesler gibi değişik belirtilere yönlendiriyor.
Lütfen içsel sesinizi dinleyin. İç sesimiz genelde bizlere kendimiz için doğru olanı söyler. Bir hareketi yaparken rahatsızlık ve huzursuzluk hissediyorsanız o davranışta ısrar etmeyin. Zira enerji bedeniniz sizinle enerji duymaya çalışmaktadır. Onu dinlemezseniz hormanal sisteminizi yada sinir sisteminizi kullanarak, size daha görülür ve ölçülebilir düzeyde sinyaller göndermeye başlayacaktır. İşte ozaman sıkıntıdan kurdeşen dökecek, sedef hastalığı döküntüleriniz artacak, mide asidiniz aracağı için, mide arıları çekecek, irritabl barsak sendromu bulgularınız şiddetlenecek, bedeninizin her yerinden ağrılar hissedeceksiniz. Tansiyonunuz bir inecek bir çıkacak, uyku problemleri yaşamaya başlayacaksınız. Bunların hepsi birden olmayacak elbbette, zayıf noktanız neresi ise oradan yakalayacak sizi bu beden-zihin ve ruh uyumsuzluğu…
İşte ozaman konunun uzmanı doktorlar sizi güzelce tedavi edecekler. Ama siz yaptığınız yanlışları tekrarlar iseniz, bir süre sonra sil baştan olacak herşey…
Stres altında bağışıklık sistemimiz baskılanıyor, mikroplar, virüsler ve parazitler bayram ediyor, zil çala çala gelip zaten kendilerine , kapları , pencereleri açmış bu bedenlere yerleşip günlerini gün ediyorlar. Onlarında yaşama genleri böyle programlanmış. Genetik ürünlerini bir sonrakilere aktarmak onlarında amacı… Onlara kızacağımıza önlemimizi alalım sevgili doslar. Aslında heran “mikrop” diye tanımladığımız , bakteri, virüs, mantar, parazitin saldırısına uğruyoruz. Onlar bedenimize girmek için , bir onları sokmamak için savaş veriyoruz. Sağlıklı bir beden bu savaştan galip çıkıyor.
Bizi sarıp sarmalayan derimiz , üzerinde bir yara, bere gibi açık bir kapı yoksa en berbat mikrobu dahi içimize sokmuyor, ama en ufak kesikten , açık kapıyı gören, tetanoz, sarılık, aids gibi zararlılar kolayca bedenimize girebiliyor.
Dr. İnci Haznedaroğlu
Knilink Biyokimya Uzmanı
Erkin Tamamlayıcı Tıp Hizmetleri
drerkin@teknok.com