Nasrettin Hoca kendi değerlerimizi kullanma konusunda yaşadığı her olay çözdüğü her problem ve söylediği her güzel söz aynı zamanda nükteli ve değerli bir hayat dersi olarak günümüze kadar ulaşmıştır.
Her insanın zaman zaman bir rehbere, yol göstericiye ihtiyacı vardır. Tıpkı benim gibi çok yapmak isteyip de yapamadığınız ama çok iyi bildiğinizi düşündüğünüz durumlar vardır ya hani, ben de o durumlardan birini yaşıyordum ve çok değer verdiğim biri bana yazmamı söyleyene kadar emin olamıyordum. Kendisine sonsuz sevgiler.
Şu anda bunları okurken “Ben kendimden eminim. Ne gerek var koça? Ben her şeyi çözebilirim.” diyenleri duyar gibiyim ama inanın bana bazen hayatlarımızın SIKIŞTIĞI karar veremediğimiz anlar vardır. Alacağımız ya da aldığımız kararlardan zarar veya kar sağlayacak insanlar olduğunu düşünürken sürekli erteleriz hayatımızı. Burada çok sevdiğim ve sık sık tekrar ettiğim bir sözü paylaşmak isterim. “Enine boyuna düşün ama hareket etme zamanın geldiğinde hiç düşünme içine dal.”
Bu hakikate insan, ister ve gerçekten inanırsa başaramayacağı hiç bir şey, aşamayacağı hiç bir sorun kalmıyor. İnanmak çok önemlidir. Koçlar hayalleriniz ve gerçek arasındaki karmaşada yolunuzu gerçeğe dönüştürmek için vardır.
Mevlana ile derviş arasında yaşanan dizeler ne güzel anlatmış aslında her şeyi.
Yanına al bir rehber,
çünkü onsuz,
tehlikelerle doludur bu yol!
Ben bu rehbere; şans yıldızı adını verdim. Çünkü onun rehberliği yaşından değil mistik bilgisinden kaynaklanıyor.
Koçluk almaya biri geldiğinde çalışmamızı gerçek verilerle oluşturuyoruz. Ancak kişi değişime inanmalı ve istemeli, koç da çok iyi bir dinleyici olmalı. Koç güçlü sorular sorarak soyut düşünceleri somuta çevirir. Koçluk alan kişinin düşünceleri karmaşık olabilir. İlk seans mutlaka ne istediği konusundaki düşüncelerini somutlaştırmalı, daha sonraki seanslar konuyu geliştirmeli.
Dört farklı kişilik özelliği vardır. Kırmızı, sarı, mavi ve yeşil renklerle insanları tanıma da diyebiliriz buna..
Kırmızı: tartışmacı
Yeşil: kişisel
Mavi: ilişkisel
Sarı: duygusal
Farklı kişilikler elbette zaman zaman karsımıza çıkıyor. Değerlerinin farkına varmalarını sağlayarak devam ediyoruz. Buna en güzel örneklerden biri Nasrettin Hoca’dır. Kendi değerlerimizi kullanma konusunda yaşadığı her olay çözdüğü her problem ve söylediği her güzel söz aynı zamanda nükteli ve değerli bir hayat dersi olarak günümüze kadar ulaşmıştır. Nasrettin Hoca dört farklı yönünü mükemmel derecede kullanan bir insandır, bu yüzden herkes Hoca’da kendinden bir şey bulabilir.
Örneğin; karar verirken enin boyuna düşünür Nasrettin hoca. Tıpkı bu hikâyesinde olduğu gibi;
Bir gün bir adam gelir ve sorar; -Hocam buradan ileriki köye kaç saatte varırım?
Hoca adama bakar ve “Bilmiyorum.” der.
Biraz yürüdükten sonra Nasrettin Hoca adama seslenir; “Altı saatte varırsın” der. Adam şaşırır: – Hocam az önce sordum, neden söylemedin? Hoca cevap verir: – Ben senin nasıl yürüdüğünü bilmiyordum ki”
Aynı şekilde Yunus Emre de dört farklı kişilik özelliğini en güzel şekilde kullanmıştır. Olumlu yönlerini keşfetmiş, olumsuz yönlerini ortadan kaldırmıştır.
Fatoş Baran Solmaz
fatossolmaz@yahoo.com.tr
www.gencgelisim.com