Tam 72 yıl önce aralık ayının 27'sinde Türk milletinin milli vicdanı Mehmet Akif Ersoy hayata gözlerini yummuştu. Bu dünyaya garip gelmişti, garip de gitti. Cenazesine resmi çevreler ilgi göstermedi. Akif'i fikrinden ve yaşantısından dolayı hor görenler, bugün…
Yazar : Erdal Altun
erdalaltun25@hotmail.com
Halkın Kalbine Kulak Veren Şair: Mehmet Akif Ersoy
Tam 72 yıl önce aralık ayının 27'sinde Türk milletinin milli vicdanı Mehmet Akif Ersoy hayata gözlerini yummuştu. Bu dünyaya garip gelmişti, garip de gitti. Cenazesine resmi çevreler ilgi göstermedi. Akif'i fikrinden ve yaşantısından dolayı hor görenler, bugün de aynı tavırlarını Akif'in bu millet için yaptıklarını göz ardı ederek hâlâ hoyratça sürdürüyorlar.
Ey milli şair! Bu milletin üzerine ölü toprağı serpilmek istendiği yıllarda zalimin zulmüne sessiz kalmadın. Zalimin hasmı, mazlumun hısmı oldun. Haksızlık karşısında eğilmedin, bükülmedin, dik durdun. "Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırım." dedin. Canlı canlı gömülmek istenen, buna yorgun ve bitkin olduğu için mecbur bırakılan Türk milletinin sesi soluğu oldun. "Ey millet uyan! Cehline kurban gidiyorsun." diyerek sağır kulaklara, kör gözlere, kararmış vicdanlara hakikati seslendin: "Sahipsiz olan memleketin batması haktır;/Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır."
Ciğerinden kopan feryatlar, vicdanlarda yeterince yankılanmayınca feryadın isyana dönüştü. Kendini bu millet için hırpaladın, parçaladın. Darıldın, kızdın, için yandı. İçindeki volkan taşınca kalemin daha da daha da yakıcı oldu: "Sanmayın bizde şevkı şehadetle coşan bir kan var! / Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var! / Bakmayın hem tükürün cehre-i murdarımıza / Tükürün, belki biraz duygu gelir arımıza!"
Bu sarsıcı mısralarınla bizleri milli mücadeleye çağırdın. Milletin önünden yürüdün. Düşmanın ne kadar acımasız ve ikiyüzlü olduğunu gösterdin. Kalemini düşmana karşı bir silah gibi doğrulttun. İlk darbeyi sen kaleminle indirdin: "Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! / Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere! / Tükürün Ehl-i Salip'in o hayasız yüzüne! / Tükürün onların asla güvenilmez sözüne! / Medeniyet denilen maskara mahluku görün: Tükürün maskeli vicdanına asrın, tükürün!"
Ey fedakâr şair! Sanatında kendine değil, milletine yer verdin. Üsküp'te, Kosova'da, Edirne'de, Çanakkale'de ve Bursa'da vahşet kol gezerken sen kendini değil, milletini düşündün. Kesilen başlar, oyulan gözler, aç bırakılan insanlar, yakılan ve yıkılan evler vicdanını kanattı. Kanayan kalbin, kaleminle milletin vicdanına aktı. Hiçbir şair bu milletin yaşadığı zorlukları ve kahramanlıkları senin kadar destanlaştıramadı.
Ey yalnız şair! Boğazın sırtlarındaki köşklerde, denizin kıyısındaki yalılarda oturanlar seni anlamadı, anlayamadılar. Dün seninle yaşayıp da seni anla(ya)mayanlar bugün de soyunu devam ettiriyor. Onların kalıntıları seni anlamamakta ve hakikati görmemekte hâlâ inat ediyor. Bunların birçoğu sözde toplumcu ve milletin gerçekleriyle ilgileniyor. Halbuki kendi fildişi kulelerinden aşağıya inmiyorlar. Senin kadar bu milletin "mahalle kahvesi"ne giremediler, "Seyfi Baba"larıyla konuşamadılar. Bir eser bırakıp da, "O benim değil, memleketimindir." diyemediler. Öyle bir seviyesizliğe düştüler ki bu millete armağan ettiğin İstiklal Marşı'na dil uzattılar. Varsın kendini bilmeyenler utanmadan ve sıkılmadan çığlık atsın, baykuş sesleri artsın. Senin kadrini kıymetini bilecek gönül erleri, mutlaka bu uğultuları bastıracak ve ortama neşvü nema salacaktır. Allah mekanını cennet eylesin!…
Akif'ten Gelişim Dersleri
-Ye'sin sonu yoktur, ona bir kere düşersen, / Hüsrana düşersin, çıkamazsın ebediyyen!
-Galeyandır… Galeyan geldi mi kalmaz mantık… / Su bulanmazsa durulmaz… Hele sabret azıcık…
-Bir baksana: Gökler uyanık, yer uyanıktır; / Dünya uyanıkken uyumak maskaralıktır!
-Felaketin başı şüphe yok, cehaletimiz; / Bu derde çare bulunmaz -ne olsa- mektepsiz.
-Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak… / Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak.
-Alemde ziyâ kalmasa halk etmelisin, halk! / Ey elleri böğründe yatan şaşkın adam kalk!
-Hüsrana rıza verme… Çalış…Azmi bırakma; / Kendin yanacaksan bile evladını yakma!