Başarınızı Güle Güle Kullanın!
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuş, başlamış izlemeye. Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer kayanın etrafından dolaşıp saraya girmişler. Pek çoğu da kralı yüksek sesle eleştirmiş: “Halkından bu kadar vergi alıyor ama yolları temiz tutamıyor. Olur mu canım!” Sonunda bir köylü çıkagelmiş. Saraya meyve ve sebze getiriyormuş. Kayayı görünce sırtındaki küfeyi yere indirmiş, iki eli ile kayaya sarılmış ve ıkına sıkına itmeye başlamış. Sonunda kan ter içinde kalmış ama kayayı da yolun kenarına çekmeyi başarmış. Böylece hem kendisinin hem de kendisinden sonra geleceklerin yolunu açmış. Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereymiş ki, kayanın eski yerinde bir kese görmüş. Hem de altın dolu. Bir de kralın notu varmış içinde: “Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.”