Aşık Olun, Yaşamınızın Harddiski Yenilensin

0
916

İnsanın ömrü boyunca peşinden koşması gereken bir süreçtir kişisel gelişim. İnsanoğlu hiçbir zaman “oldum” diyemeyecektir. Bilginin, gelişimin sınırı olmadığı için, hep peşinden koşmaya devam edecektir. Ama “başarılı” olmak öğrenilebilir bir eylem olsa da, insanın kendisini “kasma” boyutunda bir mücadeleyle “robotlaşması” da ayrı bir sorundur. Bunu şöyle düşünebilirsiniz: Tedavi için yerinde, saatinde ve ölçeğinde kullandığınız ilaçlar faydalı olurken, hepsini avucunuza toplayıp tek seferde almanız halinde “hapı yutma” durumu ortaya çıkmakta ve insan zehirlenerek kendini infilak ettirmektedir.

Gelelim duygulara… Aşk, vücut kimyasında hareketlenmelere neden olan bir “duygu” olduğu için hayatımızdaki önemi küçümsenemez. İnsan bilinçli bir kişisel gelişim süreci yaşamasının yanı sıra, bilinçdışı kişisel gelişim süreci de yaşar. Otokontrol dediğimiz bir mekanizmamız vardır ve otomatiğe bağladığımız birçok eyleme farkındalıkla yaklaşamayız. Nefes alıp veririz ama bunu yaptığımız bir eylem olarak görmeyiz bile.

Aşk, bence doğal geliştiricilerden biridir. Ben buna kısaca “Aşksal Gelişim” diyorum. İnsanın gelişim sürecinde en önemli faktörlerden biri de “dış görünüşü”dür. Ne kadar bilgi birikimine sahip olursanız olun, bir müşteriye sunum yaparken “kirli dişlerle”, “derbeder saçlarla” ve “hırpani bir giyimle” karşısına çıkarsanız maçı baştan kaybedersiniz. Nasreddin Hoca’nın “Ye kürküm ye” demesi boşuna değildir. Tabi ki klas bir takım elbise her şey değildir. Ya da bakımlı ve yakışıklı/güzel olmak yetmez. İnsan giysisiyle karşılanır, bilgisiyle uğurlanır.

Aşk’la Gelen İçsel ve Dışsal Bakım

Aşık olduğunuzda, kendinizi A’dan Z’ye inceleme ve bakıma alıyorsunuz. Belki de yıllarca uzak kaldığınız aynalara sarılıp, kendinizi fark ediyorsunuz. En azından aynaya bakmanız “Ben kimim, neciyim?” sorusunu aklınıza getiriyor. İşte, aşk kapınızı tıkladığında, kendinize çekidüzen verme vaktinin de geldiğini fark ediyorsunuz. Güzel giysiler ediniyor, kuaförün yolunu tutuyor, kişisel bakım ürünlerini gözden geçiriyorsunuz. Tabi ki aşık olmak, sadece dış görünüşünüze katkıda bulunmuyor. Aşkın verdiği coşku kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlıyor ve böylelikle daha enerjik, daha sevecen oluveriyorsunuz. Evrene olumlu sinyaller gönderip, pozitif olayları kendinize çekiyorsunuz. Hem dış görünüşünüzle hem enerjinizle kişisel gelişiminize farkında olmadan katkı sağlıyorsunuz.

Sadece bununla da kalmıyor aşkın getirdikleri… Aşkla beraber daha sosyal biri oluyorsunuz. Kültürel faaliyetleriniz ve sanatsal yönleriniz gelişiyor. Sinema, tiyatro ve konser gibi aktiviteler birden aklınızda beliriyor. Sevgilinizle daha çok birlikte olmak için bahaneler olarak gördüğünüz bu eylemler vasıtasıyla da kişisel gelişiminize katkıda bulunuyorsunuz. Yıllardır dolaşmadığınız İstanbul’un sokaklarını arşınlıyor, alışveriş merkezlerinin kapısından içeri giriyorsunuz. Böylelikle gezip görüyor ve kişisel gelişim torbanıza farkında olmadan bazı meyveleri koyuyorsunuz. Örneğin sevgiliniz tam bir kitap kurduysa, tavsiye ettiği kitapları okuyor ve bilgi dağarcığınızı geliştiriyorsunuz. Siz o kitabı sadece sohbet edecek bir şeyler olsun düşüncesiyle de okusanız, 10 yıl sonra karşınıza çıkan bir olayda işinize yaradığını görüyorsunuz.

Farkında olmadan geliştiren bu eylemler sayesinde daha mutlu olduğunuzu düşünüyorsunuz. Evet, farkındaysanız “Aşık Olmak İnsanı Geliştiriyor” ve bu kış aylarında eve kapanmaktansa, aşk heyecanını yaşamak sizi hayata daha sıkı bağlayacaktır. Aşık olmanın, aradığın kişiyi bulmanın kolay olmadığını biliyorum. Ama gözünüzü dört açın, sizi her yönüyle mutlu edecek ve geliştirecek aşk, belki de yanı başınızdadır.

 

Ahmet Karayün / ahmetkarayun@gmail.com

 

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız