Hayallerim Var(dı)!

0
882

– Hayallerim var! dedi çocuk.
– Bunlar sadece hayal… Sen daha çok küçüksün, ileride değişir hayallerin, dedi babası.
– Hayallerim var! dedi genç delikanlı.
– Bu hayallerle, bu ülkede karın doymaz, dedi annesi.
– Hayallerim var! dedi adam.
– İmkanlar yeterli değil. Vazgeç bunlardan. Herkesin yaptığını yap, dedi sistem.
– Hayallerim vardı… dedi yaşlı adam son nefesinde.
– Ama gerçekleştirmedin, dedi torunu…

Neden gerçekleştiremedi o çocuk, o genç delikanlı, o adam hayallerini? Neden çıkarken son yolculuğa, hayallerinin arkasından ağladı o yaşlı adam?
Aslında hepimizin sorması gereken soru bu. Neden çocuklarımız … 

 

ZEYNEP M. KASAROĞLU
BÜLENT ŞENYÜREK
bsenyurek@yahoo.com

 

– Hayallerim var! dedi çocuk.
– Bunlar sadece hayal… Sen daha çok küçüksün, ileride değişir hayallerin, dedi babası.
– Hayallerim var! dedi genç delikanlı.
– Bu hayallerle, bu ülkede karın doymaz, dedi annesi.
– Hayallerim var! dedi adam.
– İmkanlar yeterli değil. Vazgeç bunlardan. Herkesin yaptığını yap, dedi sistem.
– Hayallerim vardı… dedi yaşlı adam son nefesinde.
– Ama gerçekleştirmedin, dedi torunu…

Neden gerçekleştiremedi o çocuk, o genç delikanlı, o adam hayallerini? Neden çıkarken son yolculuğa, hayallerinin arkasından ağladı o yaşlı adam?
Aslında hepimizin sorması gereken soru bu. Neden çocuklarımız, gençlerimiz hayallerinden vazgeçip yapmak istediklerinden çok farklı yollar çizmek zorunda kalıyorlar?
İnsan gönül verdiği işi başarır. Yeniliklere açık zihinler, zamanla toplumun ve sistemlerin koşulları içerisinde ezilip herkesin yaptığını yapmaya başlıyorlar. Gönül verdiklerini bir kenara bırakıp, olması gerektiği düşünülen işlerin peşinden gidiyorlar. Hatta öyle bir noktaya geldik ki, artık gençlerimiz hayal bile kurmuyorlar. Bugün üniversitede okuyan birçok gencimiz aslında istemedikleri bir bölümde okuyor, hayallerinden ve hedeflerinden çok uzak mesleklere yöneliyorlar. Çünkü böyle olması gerektiğine inandırıldılar, inandırıldık…
Sınava giren öğrenciler okuyacakları yerleri seçerken ya puanlarının yeteceği her hangi bir yere gitmeyi planlıyorlar, ya da ikinci, üçüncü seçeneklerini kullanıyorlar. Gönlünde yatan mesleğe ve geleceğe ulaşmayı başaranların da sayısı çok az. Çünkü çoğu bir ideale sonuna kadar bağlanmaktan bile vazgeçmiş durumda. Hangi meslek gündemdeyse, hangi meslek bol kazanç vaat ediyorsa onu benimsemeyi tercih ediyorlar. Peki gerçekten içinde bulundukları sınırlandırmalar olmasaydı bu gençlerimiz ne yaparlardı acaba? Pek çoğu şu anda yaptıklarını yapmıyor olurlardı. “Bilgisayar mühendisi olmak benim hedefim.” diyen bir genç, eğer bilgisayar mühendisliği oldukça revaçta bir meslek olmasaydı, hala aynı şeyi mi söylerdi? Hiç sanmıyorum. Öyleyse gençlerimiz hedeflerini neye göre belirliyorlar? Hayallerine göre belirlemedikleri kesin.
Hayallerin peşinden koşmak aptalca mı geliyor size? Öyleyse tarihe bir bakın. Gelişmiş toplumların bugün bulundukları noktaya gelmelerini sağlayan, her şeye rağmen hayallerinin peşinden koşan insanlar sayesindedir. Atatürk, Nelson Mandela gibi liderlere bakın. Onlar toplumun kendilerinden beklediklerini değil, kendi beklentilerini gerçekleştirdikleri için bir tarih yazdılar. Yeni fikirler ortaya atmaktan korkmayan bilim adamlarını düşünün. Einstein’i, Galilei Galileo’yu nasıl unutabiliriz? Onlar da hayallerini unutmadılar hiçbir zaman. Toplumun onları küçük görmesine, fikirleri yüzünden cezalandırılmalarına rağmen bugün bütün dünya onlara saygı duymakta. Ya Hazerfan Ahmet Çelebi? Uçmaktı onun hayali. Yaşamından olmayı göze aldı hayali için. Bugün onun hayalleri gökyüzünün ötesine taşıdı insanoğlunu.
Rahat bir nesil yetiştiriyoruz hep beraberce, el ele. Hayallerini bir kenara bırakıp, kısa yoldan sonuca ulaşmak isteyen bir nesil.
Eğitim, sadece okul sıralarında başlayıp, yine okul sıralarında biten bir süreç değildir. Eğitim, hayallerinin peşinden koşmayı bilen insanların yol göstericisidir. Ama ihmal ediyoruz onun bu yönünü. Görmezlikten geliyoruz eğitimin gücünü.
Sizin de gerçekleştiremediğiniz ve arkasından özlemle baktığınız hayalleriniz varsa eğer, sorun kendinize ‘Neden yapmadım?’ diye. Ortaya atarsanız aptalca bulunacağından korktuğunuz fikirlerinizi bir düşünün.
Ne zaman eğitime hak ettiği önem verilir ve tüm toplumun eğitimi amaç edinilirse, işte o zaman hayaller kaybolup gitmekten kurtulurlar. Yine yeni fikirlerin ışığında, yeni bir yol çizilir. İnsanlar yeniliklerden korkmak ya da onları küçük görmek yerine onlara değer vermeyi öğrenirler. Çünkü insanoğlunun yaptığı en büyük hata, yeniliklerin değerini geç anlamasıdır.
Sevgili gençler, hayallerinizden ve fikirlerinizden kaçmayın. Hatırlayın ki “Yeni fikirler kabul edilinceye kadar, önce gülünç, sonra saçma bulunurlar.” 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız