Aile, evlilik ve diğer ikili ilişkilerde uyum nasıl olur ve uyum her sorunu çözer mi sizce? Uyum kelimesini duyduğumuz zaman aslında birçoğumuzun ayağı yerden kesiliyor. Uyum büyülü bir sözcüktür, diğer birçok büyülü sözcük gibi bu da bazen bizi…
Yazar : Serhat SÜER
serhatikuat@gmail.com
Ayağınıza uyan bir ayakkabı sizinle uyumludur. Bedeni size uygun bir pantolon sizinle uyumludur. Kendimizle uyumlu şeyler bizi mutlu etmektedir. Uyumlu bir iş, eş veya arkadaş bunlar hepimizin arayışlarıdır aslında ve haklı arayışlardır tabi ki.
Peki uyum arayışında kendimizi ne kadar tanıyoruz? Mesela arkadaş veya eş arayışındaki uyum kriterlerimiz nelerdir? Hepimizin kendine göre kriterleri vardır tabi ki. Fakat önemli olan bu kriterleri oluştururken nelere dikkat edilmesi gerektiğidir. Kriterlerimizi oluştururken en çok dikkat etmemiz gereken konuların başında anlık duygularımızı bir kenara bırakmamız gelmektedir. Size uyan bir eş, arkadaş arayışı içerisindesiniz. Örneğin son dönemde sizin en çok dinlediğiniz şarkıları dinliyor olması sizin için bir uyum kriteri olabilir. Fakat ilerde aynı şarkılardan hoşlanacağınızın garantisi var mıdır; ya da aynı şarkılardan hoşlanmak yeterli bir kriter midir ve en önemli soru bu anlık bir kriter midir. Evet anlık bir kriterdir ve uyum arayışında en son sıralarda olması gereken kriterlerden olabilir bazılarımız için.
Peki asıl olan nedir? Yukarıda da belirttiğimiz gibi kriterlerimizi oluştururken anlık düşünce ve duygularımızdan sıyrılmalıyız. Çünkü evlilik, eş, arkadaş arayışlarımız uzun soluklu olaylardır. Uzun soluklu böyle önemli projelerde önemli olan hem şu an hem de ileride neler düşünüp neler hissedeceğimizdir. Bunu bilmek ne kadar mümkündür? Yani gelecekteki düşüncelerimiz ve duygularımızı bilebilir miyiz? Bu tabi ki çok kolay bir şey değildir. Bunu yapmaya çalışırken yapacağımız en önemli şey kendimizi tanıma konusunda gerekli adımları atmaktır. Kendimizi tanıyabildiğimiz süre içerisinde gelecek için en doğru adımları atma ve gelecekteki adımlarınız hakkında doğru tahminler yürütmeniz söz konusu olabilir. Birkaç örnekle açıklamak gerekirse şunları diyebiliriz.
Mesela kıskançlık duygularınızı (bunun normal olup olmadığı başka bir yazımda ele alacağım) yoğun yaşayan bir kişisiniz. Bu konuda kendinizi dengede tutma çabanız var duygularınızla mücadele çabası içerisindesiniz. Bu durumda sizin kıskançlık durumunuzu bilen sizi bu konuda istediğiniz dengeyi yakalamanızda yardımcı olabilecek bilinçte bir insanla birlikteliğinizin olması size uyabilecek bir durumdur ve bu durumda mutlu olmanız olasıdır. Bizi mutlu eden ve üzen kararlarımızdır. Kararlarımız ise tercih meselesidir. Tercihlerimizi oluştururken kriterlerimiz konusunda kendimizi çok iyi tanımalıyız ki aldığımız kararlardan pişmanlıkla ya da çok az pişmanlıkla bahsetmek durumunda olalım.
Çiftler, eğer uyumu yitirdiklerini düşünüyorlarsa onlara önerim ise; uyum konusunda ki kriterlerini gözden geçirmeleri, empati yaparak karşı tarafın uyum konusundaki kriterlerini anlamaya çalışmaları, kırmızı çizgiler konusunda açık ama kırıcı olmayan saygı çerçevesinde konuşmalar yapmaları veya bunu bir uzman gözetiminde yapmaları. Unutmayın değişen sadece eşiniz ya da arkadaşınız değil hem siz hem de şartlar da sürekli değişmektedir Uyumsuzluklar ne sadece karşı taraftan ne sadece şartlardan ne sadece sizden kaynaklıdır konuyu bir bütün olarak ele almakta fayda vardır ve uyumun anlık olabileceğini bildiğimiz gibi uyumsuzlukların da anlık, dönemsel olabileceğini unutmamak gerekir. Bunda her iki tarafın da şahsiyet, kişilik, anlık psikolojik hal vb. birçok etkenin rolü bulunmaktadır. Doğru tespit, düğümlenmiş uyumsuzluğu çözebilir. Uyumlu ilişkileri yakalamanın zor olduğu bir dönemde sizleri bir şarkı sözüyle selamlayarak yazıma son veriyorum.
“Sevgi anlaşmak değildir,
nedensiz de sevilir,
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir”