Kariyer yapmak isteyenlerin en büyük yanılgılarından biri “tek bir alana” odaklanmak. Yani, daldan dala atlamak ne kadar dertse, tek bir dalda saplanıp kalmak da bir o kadar derttir.
Örneğin, pazarlama alanında kariyer yapanların çoğu son 10 yıldır tökezliyor. Sebebi, kariyerlerinde ilerlerken pazarlamayla internet teknolojilerini birleştirememeleri. Oysa dünyayı böylesine değiştiren bir iletişim aracını anlamakta geç kalmak, yeterince çevik davranmamakla ilişkilendirilebilir.
Bir diğer örnek ilaç sektöründen verilebilir. Eğer satış alanında çalışıyorsanız ve tüm enerjinizi ilaçları öğrenmeye ve yüzyüze satmaya veriyorsanız, fark yaratmanız zor. Satış kapatabilmekle satış tekniklerini geliştirebilmek farklıdır. Herkesle aynı şekilde ürünü satmaya mecbur kalırsınız. Bu da sizin sektör değiştirmekte zorlanmanıza ya da aynı pozisyonda sıkışmanıza sebep olur.
Girişimci yöneticilerse yaşamlarına daha geniş bir açıyla bakarlar. Yani, biraz multidisipliner bir yaklaşım sergilerler. İş dünyasında ki gelişmeleri iyi takip ederek, bunları kendi işlerine nasıl adapte edebileceklerine bakarlar. Kendilerini sadece kendi hedeflerine bağlı tutarlar. Şirketlere değil hedeflere bağlıdırlar. Bu yüzden de hedefleri doğrultusunda ilerlerken sağlam dururlar. Tökezleseler de kolay toparlanırlar.
Girişimci yöneticiliğinizi konuşturabilmek ve böylece kariyerinizi coşturabilmek için üç altın kural size:
1. Kendi yönünüzü belirleyebilme insiyatifini alın:
İnsiyatif alabilmek girişimci yöneticilerin en önemli özelliklerinden. Yaptığınız işi geliştirmek için farklı yöntemler denemek, yeni şeyler öğrenmenize sebep olur. Latin asıllı Amerikalı Ramon’un hikayesine bakın. Tipik bir Dominos şubesi işletiyor Ramon. Binlerce şube arasında sosyal mecraları bir satış kanalı olarak kullanmayı öğreniyor. Şubeyi farklılaştıracak olan şeyin insanlarla iletişim olduğuna inanarak, öğrencilerin aktivitelerine sponsor oluyor ve onlarla birlikte aktivitelere katılıyor. Satışları ABD’de en fazla olan şube Ramon’un Chicago’daki şubesi. Ramon’un başarasının bir çok sebebi var ama en önemlisi, fark yaratabilmek için insiyatif alabiliyor olması.
2. Merak duygunuzu kamçılayın:
Merak insanı araştırmaya, geliştirmeye, öğrenmeye ve değiştirmeye yönlendiren önemli bir karakter özelliği. Çok meraklı biri değilseniz, şöyle başlayabilirsiniz: oturduğunuz yerde en az dikkatinizi çeken şey nedir bir düşünün. Ardından o şey ile ilgili bir kaç şey araştırın. Bulduklarınızı ya bir arkadaşınıza anlatın ya da yazın. Daha sonra bu bulduklarınızı hayatınıza nasıl katabilirsiniz, bir bakın. Genellikle konuşmadığınız bir kişiyi arayıp sohbet etmeyi deneyin. Sohbet ederken karşınızda ki kişiyi daha iyi nasıl tanıyabileceğiniz konusunda kafa yorun. Daha sonra bu kişinin hangi yönleri sizden daha iyi olabilir bulmaya çalışın.
3. Aktif bir hayat yaşamayı deneyin.
Aktif olmak insanı canlı tutar. Hayata bağlar. Alternatiflerini artırmasını sağlar. Çalıştığınız şirketin dışında başka işlerle de uğraşın. Bir dernek üyeliği olabilir, hobinizle ilgili çalışmalar olabilir, dostlarınızla bir fotoğraf kursuna gitmek olabilir, yeni bir şey öğrenmek olabilir. Yeni birşeyler öğrenmek beynin dinç kalmasını sağladığı gibi elinizin altında bulunan kaynakların sayısını da artırır. Zor zamanlarınızda ya da ihtiyacınız olduğunda bu yeni öğrendikleriniz size destek olur.
Bu üç şeyi hayatınıza kattığınızda imkanların bollaştığını, fırsatları daha rahat görebildiğinizi ve yönetebildiğinizi farkedeceksiniz. Deneyin.
Yazan: Fatmanur Erdoğan Kaynak/yenibiris.com