Bilişsel Öğrenme ve İşleyen Bellek

0
1244

Günümüz, öğrenme ve beyin üzerine kapsamlı araştırmaların yapıldığı bir süreci barındırıyor. Bu araştırmalara ışık tutan, sonuç olarak ortaya çıkan popüler bir kavram var; “Bilişsel öğrenme”. Eskiden okuduğunu anlamayla ilgili sadece dilbilgisiyle ilgili eksikliklerin etkili olduğu düşünülürken, şimdi artık okuma ve anlama süresi boyunca zihinsel süreçlerin neler olduğunun incelenmesi gerektiği düşünülüyor. İşte bilişsel öğrenme de tanım olarak bu konuyu kapsıyor.

 

Bilişsel Öğrenme: “İnsan zihni bilgiyi alır, işler, biçim ve içeriğini değiştirir, depolar, gerektiği zaman geri getirir ve tepkiler üretir.” Bilişsel öğrenme sürecindeki araştırmaları desteklemesi için oluşan “bilişsel psikoloji” diye bir alan bile var. Bilişsel psikoloji; algılama, öğrenme, hatırlama, düşünme, usa vurma ve anlama gibi tüm zihinsel becerilerimizi içeren insan bilişiminin bilimsel olarak araştırılmasıdır.

Bilişsel öğrenme araştırmaları, zihinsel aşamaların temelini oluşturan belleğin yapısını inceliyor. Bellek, okuma anlama sürecinde vazgeçilmez öneme sahiptir. Okuma anlama sürecinde, metindeki kelimelerin işlenip çözümlenmesi ve metinden gelen bilginin, bireyin daha önceden edinip uzun süreli belleğinde depolamış olduğu art alan bilgisiyle uyumlu hale getirilmesi ve ortaya çıkacak uyumsuzlukların giderilmesi gibi süreçler, işleyen bellek içerisinde meydana gelmektedir.

İşleyen belleğin zihindeki konumuyla ilgili iki görüş var. Birincisi; “İşleyen bellek kısa süreli belleğin ta kendisidir” diyenler var. İkinci olarak ise; İşleyen bellek, uzun süreli belleğin (usb), kısa süreli bellekle olan sınırında bulunan ve uzun süreli belleğin “aktif” kısmıdır diyenler var. Usb, adeta bir depo gibidir, hard disk gibidir, bu hard diskteki herhangi bir belgenin ihtiyaç duyulduğu zaman işlem yapılabilecek (geliştirme, silme, düzeltme gibi) düzeye, yani kısa süreli belleğe geçmesi için işleyen bellek, gerekli taşımayı (anımsama, geri getirme) en doğru şekilde yapabilmelidir. Kısa süreli bellek, mutfak tezgahı, uzun süreli bellek kiler/depo, işleyen bellek de taşımayı yapan hamalmış gibi düşünülebilir. Hamal, malzeme gerektiğinde depodan alır getirir, yemek hazırlandıktan sonra (yani bilgilerle eski bilgiler uyumlu hale gelip, öğrenme gerçekleştikten sonra) tekrar yeni ürünü kalıcı depoya götürür.

Sonuç olarak; işleyen bellek öğrenme işleminin kusursuz gerçekleşmesi için kusursuz çalışmalıdır. Tezgahınızda ne kadar çok mutfak malzemesi olursa olsun, deponuz ne kadar büyük ve dolu olursa olsun, köprünüz (işleyen belleğiniz) yıkılmışsa veya sallanıyorsa, okuma-anlama, öğrenme asla gerçekleşmeyecektir.

 

Mücahit Aköz

www.gencgelisim.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız