Bilinç ve Bilinçaltı İlişkisi

0
711

Otomobil kullanmayı yeni öğrendiğimizde, gaza, frene, debriyaja ne zaman nasıl basacağımız, vitesi ne zaman ve nasıl değiştireceğimiz, direksiyona nasıl hâkim olacağımız, dikiz aynalarına ne zaman ve nasıl bakıp önlem alacağımız ve bütün bunları yaparken otomobile nasıl hâkim olup yol durumunu izleyeceğimiz hususu çok karmaşık gelebilir. Tüm bu işleri bir arada yapmak başlangıçta çok zor gelir ve bir süre acemilik çekeriz. Peki, zamanla, otomobili niçin rahat sürmeye başlarız? Niçin, sanki elimizi kolumuzu kullanır gibi otomobil sürmeye başlarız? Niçin, gaza, frene, debriyaja gerektiği zaman basan ve yol hâkimiyetini sağlayan aktivitelerimiz otomatikleşir?

Otomobili yeni sürmeye başladığımızda, yaptığımız tüm hareketler bilinçli zihnimizle gerçekleşir. Direksiyonu nasıl tuttuğumuz, yola, dikiz aynalarına nasıl baktığımız, gaz-fren dengesini nasıl sağladığımız, debriyaj-vites ilişkisini nasıl sağladığımız, v.b. aktivitelerimiz, düşünerek, yorumlayarak, mantık süzgecinden geçirerek, değerlendirerek gerçekleşir. Sürücü koltuğuna oturmadan evvel kim bilir kaç kez, otomobile binip, nasıl sürdüğümüzü hayalimizde canlandırırız. İşte tüm bunları yaparken aslında bilmeyerek, bilinçli zihnimizi zorlayarak otomobil sürme işini bilinçaltımıza iteriz. Artık otomobil sürme işlemi, birçok karmaşık hareketlerden mürekkep bir fiil değil, otomatik bir düşünce kalıbı halinde bilinçaltımıza yerleşmiştir. Bu nedenle bir süre sonra otomobili elimizi kolumuzu kullanır gibi gayet rahat bir şekilde sürebiliyoruz. Diğer bir örnek bisiklet sürme olabilir. İki tekerlek üzerinde tam kontrolü sağlayabilmek için kaç kez düşmüşüzdür kim bilir? Ama bilinçaltına giren bir bisiklet sürme eylemi, bizim iki tekerlek üzerinde neredeyse dans eder gibi hareket etmemizi sağlamıştır.

Duygularımızın depolandığı yaratıcı zihnimiz bilinçaltımızdır. Bilinçaltımız, bilinçli zihnimiz gibi sorgulamaz; düşünce kalıplarımızı olduğu gibi kabul eder. Bilinçli zihnimiz olayları beş duyumuza göre değerlendirir; deney, gözlem, deneyim, eğitim vasıtalarıyla öğrenir, akıl yürütür. Bilinçaltı zihnimiz ise sezgiyle algılar. Bilinçaltımızla akıl ötesi olayları bile çözebiliriz. Bilinçli zihin, Fatih Sultan Mehmet’e, gemilerin, deniz üzerinden çekilmiş devasa zincirleri aşamayacağını ve bu şekilde karşı kıyıya geçmenin imkânsız olduğunu söylüyordu. Bilinçaltı ise bu işlemin bir şekilde gerçekleşebileceğini, gerekirse gemilerin karadan yürütülüp karşı kıyıya geçilebileceğini söylüyordu.

Sorularımızın cevapları bilinçaltımızdadır. Sabah 5’te kalkacağımıza dair telkini sağlam bir şekilde bilinçaltımıza vermişsek, saat çalmadan da o saatte uyanabiliriz. Benzer durumu bu güne kadar yaşamış olmanız kuvvetle muhtemel…William James,dünyayı yerinden oynatacak gücün bilinçaltınızda olduğunu söylemiştir.

 

Yüreğindeki Sen/Selçuk Alkan/Akis Kitap

www.gencgelisim.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız