Size, ne kadar acı olursa olsun, sahip olduğunuz yanlışları net ve tam olarak söyleyen kişiyle asla sonsuza değin düşman kalmazsınız.
* * *
İnsanı zayıf yapan aslında güçlü olan yanlarından almakta olduğu destektir. Hayat içerisinde her insan, fazlasıyla zayıf şekilde yaşayabilmek için, güçlü bir insan olmaya çabalar. Ve bunun için çalışır.
* * *
Küçük şeylerden mutlu olabilmek için, illa ki büyük mutsuzluklara katlanmış olmak gerekir. Bu aslında bir çeşit şükür halidir. Çok büyük felaketler yaşamış bir insanın, hayatın en küçük ayrıntısına dahi kıymet verebilmesi, bir çeşit haline şükretme durumudur. Çünkü onun yaşadığı felaketin ortaya koyduğu, hayatın bir anda bitebileceği tedirginliğidir. Bu da aslında hayatın bir anlık oluşunun bilincine varmayı sağlar. Ve böylece hiçbir şeyin, üzerinde çok fazla kafa yorulmaya değmeyecek kadar, kıymetsiz olduğu anlaşılır. İşte bu, aynı zamanda hayatın gerçek manada kıymetinin anlaşılması demektir. Böyle bir görüşe sahip olabilmek içinse gerçekten büyük acılar görerek hayatın özünde neyi ifade ettiğini anlayabilmiş olmak gerekir. Sonuçta hayatı tanımlayan, içerisinde var olabilen acılarıdır. Yaşanılır kılan ise, mutluluklarıdır. Bu sebepten acı ile mutluluk kendilerini ifade ederken, birbirlerinin varlıklarına muhtaçtırlar.
* * *
Her sorunun çözümü mutluluk getirmez. Her mutluluk da aslında bir sorunu çözmüş olduğunuzu göstermez. Mutlulukla hayatı yoluna koymak, birbirine paralel ilerlemek zorunda değildir. Ama mutluluklu hayatı yoluna koymayı birbirine paralel şekilde ilerletmeyi başarmak, bir insanın sahip olabileceği en büyük üstünlüktür.
* * *
Çok büyük kalabalıkların var olduğu bir hayatın içerisinde sanki sadece sen varmışsın gibi özgürce yaşamak istiyorsan, çok acı çekersin. Acı, sanki herkesin senin üzerine üzerine geliyormuş gibi davranmasından kaynaklanır.
A.Mehmet ARSLAN