Bir de Haydar Dümen’in Posta Gazetesindeki yazıları. Bu yazıların ilginç olduğunu söylemeliyim. Hem sorulan sorular ve hem de verilen cevaplar. Cevaplarda kullanılan kafiye yapısı ve esprili dil yazıların daha da ilginç olmasını sağlıyor. Soru espriliyse cevapta öyle oluyor.
Aslında Zihinsel Detoks programı kişinin kendi kararları ile kendisinin değiştirebileceği bir program. Sorunu olsun olmasın kişi kaynaklarını kullanmak istiyorsa, değişim sürecini Zihinsel Detoks ile çok kısa zamanda gerçekleştirebilir.
İnsan hayatında duyu organları çok önemli. Duyu organlarımız vasıtası ile dış dünyadan bilgi alıyoruz ve bu bilgilerle ya korkuyoruz, ya da gelişiyoruz, seviniyoruz, gülüyoruz, ağlıyoruz. Karanlık bir yoldan giderken arkanızdan gelen sizinle aynı adımları atan birinin ayak seslerini duymanız gibi.Ya da sevgilinizin size artık seninle görüşmek istemiyorum dediğinde hissettiğiniz duygular gibi.
Duyu organları cinsellikte de yoğun olarak kullanılıyor. Bir insanı görmek, beğenmek, sonra sesinden etkilenmek, görme ve işitme duyuları ile ilgili. Yakınlaşma arttıkça dokunma, koklama, tatma duyuları devreye giriyor. Zira sanal seks yapılmıyorsa bunlar kendiliğinden kullanılacaktır. Sanal sekste ise sadece görme ve işitme duyuları kullanıldığı için, kişiyi gerçek hayattan uzaklaştırıp ekrana yöneltebilir.
Konumuz cinsellikle zihinsel süreçlerdeki bağlantılar. Orgazmın kadın ve erkek üzerinde olumlu etkileri olduğu söyleniyor. Orgazm sırasında ortaya çıkan seretonin hormonu hem vücudu rahatlatıyor ve hem de zihni dinginleştiriyor. Kalbe ve vücuda da yararları var.
Ancak çoğu insanın bu anı yaşayamadığını görüyoruz. Kadınlarda orgazma ulaşamama ve erkeklerde ise erken boşalma daha sık görülüyor. Halbuki bir kadının birden çok fazla orgazm olma yetisi var ama bunun kullanılamıyor olması bir takım araştırmaları da gerektiriyor doğal olarak. Bir de özellikle kadınlarda derin bir orgazm yaşadıktan sonra gözyaşı ortaya çıkması durumu da sorun olduğunu gösteren bir durum sayılabilir.
O zaman şunları kısaca belirlemek gerekiyor. Zira orgazm dediğimiz şey kişinin farkında olmadığı kaynakları farkında olmadan kullanması gereken bir süreç. Cinsellik farkında olarak yaşanıyorsa zihinsel süreçlerde derin etkileri olan tecrübeler var demektir. Zira kişi kadın olsun, erkek olsun kendisini bırakamıyor ve cinselliği tam olarak yaşayamıyor demektir.
Sistem dediğimiz şey ise zihinsel süreçler. Cinselliği neler etkileyebilir, onlara bir bakmak gerekiyor.
Özellikle çocuk yaşlarda yaşanan olaylar cinselliği o anda olmasa bile gelecekte etkileyecektir.
Cinsel Taciz (dokunma duyusu)
Küçük yaşlarda yenen bir tokat (dokunma duyusu)
Anne ve babanın cinsel birleşme sırasında seslerini duymak (işitme duyusu)
Vücuda herhangi sıcak bir sıvının dökülmesi (dokunma duyusu)
Bir şeye dokunarak yanmak (dokunma duyusu)
Anne ve babayı cinsel ilişki sırasında görmek (görme duyusu)
Yatakta yalnız kalmaktan korkman (işitme duyusu)
Halüsinasyon görmek (görme duyusu)
Yaşanan olaylar yaşandığı anda değil, kişinin zihinsel yapısında önemli dir değişim olduğunda ortaya çıkıp çalışmaya başlayacaktır.Bu etkilerden en önemlisi doğum ve narkoz almaktır. Ani olarak gerçekleşen yakın kayıpları, trafik kazaları, ameliyatlar ve bunun gibi zihinde sert etkiler yapan olaylar kapakları açmaktadır.
Kadınlar için en önemlisi doğum ve erkekler ve kadınlar içinde narkoz almaktır. Narkoz alındığında geçmişte yaşanan tecrübelere ait kapaklar açılmakta ve bu farkedilmediği için yeniden ve daha sert olarak kapanmaktadır. Bu kapanış kadınlarda özellikle doğum depresyonu (Elif Şafak Loğusa Cini diyor) denen olayın ortaya çıkması ve gerçekleşmesi demektir. Özellikle kadınlarda doğumdan sonra görülen hayata karşı küsmenin ve cinsel isteksizliğin nedenlerinde biri de bu olabilir.
Birlikte yaşanan orgazm ise bu kapakların farkında olmadan açıldığı anlardan biridir. Kişinin geçmişinde yaşadığı kötü tecrübeler fazla ise zihinsel kapaklar açıldığında ortaya çıkacak kötü tecrübelerin etkisinde kalmamak için orgazmdan vazgeçilecek ve cinsellik farkındalık süreci ile yönetilmeye çalışılacaktır. Farkındalık ise cinsellikteki akışı bozacak unsurlardan biridir.
Böyle yapıda olan kişiler genellikle içki içerek bu yapının etkisini ortadan kaldırmaya çalışabilir. Ya da kadın olsun erkek olsun kendi kontrollarında orgazm oldukları süreci tek başına yaşamaya çalışacaklardır.
Bütün bunlar cinsellik ve orgazm ile zihinsel süreçler arasındaki ilginç bağlantıyı ortaya koymaktadır. Cinsellik sırasında kalp atışı hızlanmakta, vücut ısısı artmaktadır. Bu değişim kişiye geçmişte yaşadığı ve kötü hissettiği durumlardan birine ait duyguları çağrıştırıyorsa, kişi bu duyguları hissetmemek için cinsellikten doğal olarak uzaklaşacaktır.
Bu yapının değiştirilebilmesi Zihinsel Detoks Programı ile mümkün olabilmektedir. Zihinsel Detoks Programı bir tedavi süreci değil, bilgi aktarma ve kişinin kendi değişimini organize etme sürecidir. Orgazm olamamak, deprem korkusu, uçak korkusu, panik atak benzeri bir süreçtir. Zaten bu korkuları olanların cinsel hayatlarında sorun olduğunu anlamak çok zor değildir.
Dikkatli olarak bakıldığında, yaşadığımız korkular, panik atak benzeri durumlar hatta hastalıklar beynimizin bize aktardığı değişim mesajlarıdır. Bu mesajların doğru olarak algılanıp değişim sürecinin başlatılması, kişinin kaynaklarını daha iyi kullanabileceği bir döneme geçişi sağlayacaktır.
yazan: Cengiz Eren
