Gerçekten İstiyor muyuz, Yoksa Olmasa da Olur mu?
Hayattan ne istediğinizi bilmelisiniz, en azından neyi istemediğinizi bilmelisiniz. Çok çalışmanın, sürekli hareket halinde olmanın başarı getireceğine inanan insanlar vardır. Buna rağmen başarı, her zaman bu insanlarla birlikte değildir. Çalışmak ve sürekli hareket, kişiyi olumlu sonuçlara götürmelidir. Bu gerçekleşmiyorsa şayet, şu iki soruyu cevaplamalısınız:
– Çok çalışıyorum; ancak gerçekten etkili çalıştığımı söyleyebilir miyim?
– Sürekli hareketle zaman zaman enerjimi boşa mı harcıyorum?
Önemli olan çok çalışmak değil, etkili çalışmaktır. Başarıya ve hedeflere ulaşmak, çaba sarf etmeyi gerektirir. Çaba sarf etmek için de deneme cesareti gerekir. İnsanlar çoğu zaman başarısızlığa uğrarım korkusuyla denemekten alıkoyarlar kendilerini. Bu korku sonucunda, bulundukları konumu kabullenir ve mutluluktan, başarıdan uzak yaşarlar.
N. FIRAT ERES
niyazieres@sibermekan.com
Gerçekten İstiyor muyuz, Yoksa Olmasa da Olur mu?
Hayattan ne istediğinizi bilmelisiniz, en azından neyi istemediğinizi bilmelisiniz. Çok çalışmanın, sürekli hareket halinde olmanın başarı getireceğine inanan insanlar vardır. Buna rağmen başarı, her zaman bu insanlarla birlikte değildir. Çalışmak ve sürekli hareket, kişiyi olumlu sonuçlara götürmelidir. Bu gerçekleşmiyorsa şayet, şu iki soruyu cevaplamalısınız:
– Çok çalışıyorum; ancak gerçekten etkili çalıştığımı söyleyebilir miyim?
– Sürekli hareketle zaman zaman enerjimi boşa mı harcıyorum?
Önemli olan çok çalışmak değil, etkili çalışmaktır. Başarıya ve hedeflere ulaşmak, çaba sarf etmeyi gerektirir. Çaba sarf etmek için de deneme cesareti gerekir. İnsanlar çoğu zaman başarısızlığa uğrarım korkusuyla denemekten alıkoyarlar kendilerini. Bu korku sonucunda, bulundukları konumu kabullenir ve mutluluktan, başarıdan uzak yaşarlar.
Başarılı olmak isteyen insan ne olmak ve ne yapmak istiyorsa aklına onu getirir. Yaradılış amacından sapmadan, olmak ve yapmak istediği her ne ise bunu nasıl yapacağının yollarını arar ve enerjisini bunun için kullanır. Yapamayacağı işleri düşünerek ve bunlara yönelerek enerjisini boşa harcamaz.
Başarı, herkesin altın tepsiyle sunulmasını beklediği, ancak bunun için mücadele etmeyenlerin, gereken bedeli ödemeye hazır olmayanların ve dolayısıyla harekete geçmeyenlerin asla ulaşamayacakları bir sonuçtur.
Belgesellerde görmüşsünüzdür, bir yaban öküzü sürüsü verimli otlaklara ulaşmak, neslinin devamını sağlamak için timsahlarla dolu bir nehri geçmeyi göze alır. Ne istediğini bilmesi, sürüyü verimli otlaklara ulaştırır. İstedikleri sonuca ulaşmak adına, bedel olarak sürüden bazı yaban öküzleri timsahlara yem olur. Verimli otlaklara ulaşmak tesadüfün değil kararlılığın, cesaretin ve mücadeleciliğin göstergesidir.
Unutmayın! Yapabileceğinizin en iyisini yapmaya, yeteneklerinizi kullanmaya hazırsanız başarı da sizi karşılamaya hazırdır. Başarı da başarısızlık da bir sürecin sonucudur.
Başarıya ulaşmak için değil, aynı zamanda daha iyisini ve daha doğrusunu yapmak için çalışmak gerekir. Başarısızlık yaşadığınız bir durumda “Ben başarısızım” tutumu geliştiriyorsanız, parmağınızı elektrik prizine sokuyorsunuz demektir. Bu tutum sizi yeni denemelerden alıkoyar ve yok eder. Oysa “Ben başarısız oldum” yaklaşımı sizi yeni denemelere teşvik eder ve istediğiniz sonuca ulaştırır. Bu iki bakış açısı aynı gibi gözükse de aralarında elmas ile kömür kadar fark vardır. “Ben başarısızım” tutumu inanç halini alırsa tüm yaşantınız olumsuz etkilenir.
Hedef ve amaçlara ulaşmanın başı, kendi denetimimizin dışında olan şeyleri hedef ve amaç olarak belirlememektir. Ulaşamayacağınız bir hedef belirlerseniz, kendi kendinizi imha etmiş olursunuz.
Hedefleriniz sizi amaçlarınıza, yani sonuca götürür. Bir basketbol takımının amacı, uzun lig maratonunun sonunda şampiyon olmaktır. Hedefleri ise çıktıkları her maçta daha iyi ve kaliteli oynayarak maçı kazanmaktır. Ulaşılan her hedef, kazanılan her maç, takımı amacına bir adım daha yaklaştırır. Düşünün, sahaya basket atmak ve maç kazanmak için çıkmayan oyunculardan oluşan bir takım ne kadar iyidir ve nasıl başarılı olabilir; taraftarları için ne ifade eder?
Hedef ve amacınız yoksa potasız bir sahada oynuyor, boşa atış yapıyorsunuzdur. Hedefiniz yoksa ne kadar ilerleyebilirsiniz ki? Boşa atılan bir oku düşünün, giderek hızını kaybeder ve bir yay çizerek yere düşer. Aynı oku hedefe attığınızda, uygun mesafede hedefine büyük bir hızla saplanır. Dimdik ve sağlamdır. Siz de hedefinize bir ok gibi saplanın, dimdik ve sağlam…
Başarılı, kaliteli ve değerli bir yaşam arzulayan insan, doğru olduğunu düşündüğü inanca göre hareket eder ve denetimlerini değerleri ile sağlar. Sorunun bir parçası olmak yerine çözümün lideri olun.
“Başarmak istediğin şeye yaklaşma çabası göstermezsen, o şey de sana yaklaşma çabası göstermez.”
Başarıyı Olumsuz Yönde Etkileyen Faktörler:
– Özgüven eksikliği
– Öz saygı eksikliği
– Öğrenme yetersizliği
– Olaylara ve kişilere ön yargılı yaklaşımlar
– Olumsuz ilişkiler
– Olumsuz tutum ve davranışlar
– Empati ve sempati eksikliği
– İlgisizlik
– Yeni ortamlara ve kişilere uyum sorunu
– Kendini tanımama
– Hedef ve amaçların yanlış ya da ulaşılamayacak şekilde belirlenmesi
– Ertelemeler
– Zamanı kullanamama
– Esnek olamama
– İlkesizlik
– Misyon ve vizyon belirlenmemesi
Başarıyı Olumlu Yönde Etkileyen Faktörler:
– Öz güven sahibi olmak
– Kişinin kendine saygı duyması(öz saygı)
– Yetenek, öğrenme azmi ve isteği
– Çabuk ve hızlı öğrenme
– Kişi ve olaylara karşı ön yargısız yaklaşabilme
– Olumlu iletişim ve ilişkiler kurma
– Olumlu tutum ve davranışlar geliştirme, inanç sistemlerini iyi tanıma
– Empati ve sempati geliştirme
– Kişilere ve ortama çabuk uyum sağlama
– Kendini tanıma
– Ulaşılabilir hedef ve amaçlar belirleme
– Ertelemelerden kaçınma
– Zamanı etkili kullanabilme; gerekeni, gerektiği gibi ve gereken zamanda yapma
www.gencgelisim.com
