NASIL İYİ BABA OLUNUR?

0
879

Bizim toplumumuzda baba güç ve otorite simgesidir. Genç evlilerde güç ve otorite iki kişi arasında paylaşılsa bile, toplumumuzun geleneksel kısmında baba hala eski konumunu koruyor gibi görünüyor. Bebeğin doğumuyla birlikte babanın toplum içindeki konumu değişiyor. Artık eve para getirmesi gereken ve evin düzeninden sorumlu olan, evini dış tehditlerden koruması gereken bir kimse haline geliyor. Bir erkek böyle zorlu sorumluluklar aldığında doğal olarak katılaşıyor. Düşünsenize eğer eşi çalışmıyorsa mutlaka ve mutlaka eve para getirmek zorunda ve toplumsal olarak da evdekilerin hatalarından o sorumlu. Kızı kaçarak evlenirse ya da oğlu serseri olursa bundan o sorumlu. Çünkü çevresindekiler ‘Ahmet Bey’in kızı kaçarak evlenmiş’ diyecekler. Ne zor bir şey! Bu durumda baba ne yapıyor? Anneye emirler veriyor, kızına güvenmiyor, onun dışarı çıkmasına engel olmaya çalışıyor, oğlunun arkadaşlarını denetliyor. Bağırıp çağırıyor ama çocuklarıyla konuşmuyor, onlarla anneleri aracılığıyla iletişim kuruyor. Bu nedenle de çocuklarının sorunlarını, endişelerini bilmiyor ve onları tanımıyor.

Genç babalar kendi babalarıyla sıkıntı yaşadıkları için babaları gibi davranmak istemiyorlar ama yeni babalığı da başaramıyorlar. Kendi babaları onlarla pek az iletişim kurduğu ve sorunlarıyla ilgilenmediği için, ‘bir baba çocuğuyla nasıl iletişim kurabilir?’ öğrenmemiş oluyorlar. Bu nedenle genç babalar biraz panik halinde, ilgisiz ama babaymış gibi görünmeye çalışan kafası karışık erkekler. Her yaştaki çocuklarına karşı ya çok sert ya çok yumuşak bir profil çiziyorlar. Bu durum çocukları endişelendiriyor ve kendilerini güvensiz hissetmelerine neden oluyor. Çocuklarına bu güvensizliği yaşatmamak isteyen genç babaların ‘rol modelleri’ olmadığına göre, kendi ‘baba’lık kavramlarını oluşturmaları gerekiyor. Burada karşımıza Erdal Atabek’in deyimiyle ‘bilinçli babalık’ kavramı çıkıyor. Sanırım burada şöyle söyleyebiliriz: ‘Bilinçli babalık’ ‘Sorunsuz babalık’ sağlar.
Bilinçli baba arkadaş babadır, paylaşımcıdır. Eşini ve çocuklarını yaşamı paylaştığı bireyler olarak görür. Evde iletişim, sorumluluk ve düşünce paylaşımı vardır. Çocuklar babalarına saygı ve sevgi duyarlar. Aile içinde ortaya çıkan problemlerin çözümünde annenin ve çocukların fikirleri, duyguları, düşünceleri babanınkiler kadar önemlidir. Baba eşinin ve çocuklarının şımarmasından ve onu ezmeye çalışmasından korkmaz. Gerçek saygıyı ancak kendisi onlara saygı gösterirse görebileceğini bilir. Eşi ve çocukları ‘yaşamı paylaştığı’ insanlardır, babanın ‘lütfundan’ ve parasından yararlanan insanlar değil. Bilinçli baba evdeki herkesin kişiliğine değer verir. Onların üzüntülerini ve sevinçlerini paylaşır. Çocukların hata yaparak yetişkin olmayı öğrendiklerini bilir ve yetişkinliklerinde büyük hatalar yapmamaları için baba evinde küçük hatalar yaparak hayatı öğrenmeleri gerektiğini bilir. Aslında annelik ve babalık yavru kuş büyüyüp yuvadan uçabilsin diye uçacak kadar büyüyünceye kadar yavruyu yuvada beslemek ve barındırmaktır. Bunu bilir. Çocukları hayata hazırlamanın onlara her şeyi hazır sunmak , bütün isteklerini karşılamak değil, onları yaratıcı ve üretici olacak şekilde yetiştirmek olduğunu bilir. Çocukları babalarının onları yetenekleri ve yeteneksizlikleriyle kabul ettiğini ve kendilerini tanımaları için her zaman yanında olduğunu ve manevi desteğini her koşulda yanlarında bulacaklarını bilirler. Çünkü ilgili baba olmak çocukları için ‘gelecek amaçları’ belirlemek, onlar için en doğrusunu bildiğini sanmak, onları kendi istediği evlat olmaları için zorlamak değil; onları kendini keşfedebilen, kendi kararlarını verebilen ve bu kararların sorumluluğunu alabilen insanlar olacak şekilde yetiştirebilmektir.

Umarım en azından genç babalar ‘bilinçli babalar’ olmak için ellerinden geleni yaparlar.

 

yazar:Psk.Dnş.Özden ŞENKOYUNCU

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız