ŞİİRLERDEKİ AŞK

0
850

Lilay Koradan

www.gencgelisim.com

 

Hayatın tadı, zevki ve güzelliği dost olarak paylaşarak ve sevgiyle yaşayabilmektir. Yemekten daha çok yedirmekten zevk alan, mutluluğunu başkalarının mutluluğunda gören kimseler ne iyi, ne bahtiyar insanlardır. Bunlar herhangi bir kişiye değil hayata, kendilerine hayat verene aşıktırlar.

İnsanların en güzel yaşayanı; aşk, sevgi, kerem ve iyilikleriyle insanları da mutlu yaşatan kimsedir. Gerçek diriler ve hayatın zevkine varanlar bunlardır. Böyle insanlar öldükten sonra da gönüllerde yaşarlar. İmkanlarını kişisel çıkarlarına adayıp hapsedenler ise yaşadıklarını iddia etmesinler, çünkü bunlar yaşayan ölülerdir.

Yaşamın aydınlık tünelinin aydınlık yolcuları aşklarını şiirle ifade etmişler, sevgilerini ve coşkularını şiirle dile getirmişlerdir. Hak aşığı Yunus Emre’nın aşağıdaki dizeleri ilahi aşka tutulan bir kalbin yakarışlarıdır:

Gel Gör Beni Aşk Neyledi

Ben yürürüm yana yana

Aşk boyadı beni kana

Ne âkilem ne divane

Gel gör beni aşk neyledi

Gah eserim yeller gibi

Gah tozarım yollar gibi

Gah akarım seller gibi

Gel gör beni aşk neyledi

Ya elim al kaldır beni

Ya vaslına erdir beni

Çok ağlattın güldür beni

Gel gör beni aşk neyledi

Ben yürürüm ilden ile

Şeyh anarım dilden dile

Gurbette hâlim kim bile

Gel gör beni aşk neyledi

Mecnun oluban yürürüm

Ol yâri düşte görürüm

Uyanıp melûl olurum

Gel gör beni aşk neyledi

Miskin Yunus biçareyim

Baştan ayağa yâreyim

Dost ilinden âvâreyim

Gel gör beni aşk neyledi

Sözün can damarı, tıpkı yaşamda olduğu gibi, kalptir. Doğru söz aşk dilinde yeniden yeşerir. Eğitimci-şair Necati Ayvaz’ın şiirindeki serzeniş gibi:

Bekçi Haydar,

Öğretmene aşık oldu.

O günden sonra

Köyde görülmedi.

Köylü “kara sevda” dedi.

Muhtar:

“Gönderdim namussuzu” dedi.

Anlayamadım

Namussuz kimdi?

Halil Cibran ise yokluğunda ölümü yeğlediği sevgi için bir şiirinde şunları söyler:

Sevgi

Derler ki, çakal da köstebek de

aslanın susuzluğunu giderdiği

aynı ırmaktan su içer.

Ve kartal ve akbaba gagalarını

aynı leşe daldırırlar,

ölünün huzurunda

barış içinde, beraberce.

Tanrısal eliyle arzularımı dizginleyen

ve onura ve gurura olan açlığımı

ve susuzluğumu artıran sevgi…

İçimde değişmez ve gizli olanın,

zayıf benliğimi baştan çıkaran

ekmeği yemesine,

şarabı içmesine izin verme

Varsın aç kalayım

ve yüreğim kavrulsun susuzluktan,

ve ölüp yok olayım;

yeter ki senin doldurmadığın bir bardağa

veya senin kutsamadığın bir kaseye uzanmasın elim.

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız