HAYATINIZI DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ!

0
843

HAYATINIZI DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ!

BÜTÜN KAYNAKLARA SAHİPSİNİZ!

Bu, hayatın karşısına çıkardığı büyük bir şanssızlıkla mücadele eden küçük bir kızın öyküsüdür. Henüz 19 aylıkken bir çocuk hastalığı görme ve duyma duyularını kaybetmesine neden oldu.

27 Haziran 1880 yılında dünyaya geldi. Küçük kız doğduğunda sağlıklı ve sevimli bir bebekti. Hastalığından önce yürümeye ve birkaç kelimede olsa konuşmaya başlamıştı.

Ancak henüz 19 aylıkken geçirdiği birkaç gün süren yüksek ateşli bir hastalık sonucunda görme, işitme ve konuşma yeteneklerini kaybetti. Bu hastalık, birden bire onun dış dünyayla bağlantısını kopardı. Sanki bir daha hiç kurtulmamak üzere hapishane hücresine kapatılmış gibi soyutlanmasına yol açtı. Küçük kız bundan sonraki yaşamını kör ve sağır olarak sürdürmek zorunda kaldı.

Kız kendi zihninin içine hapsoldu. Konuşmayı öğrenemedi. Bu yüzden bir takım hırıltılar ve hayvan sesleri çıkarıyordu. Durup dururken öfke nöbetlerine giriyor, tabakları kırıp döküyor ve odada kendisiyle birlikte olan herkese fiziksel olarak saldırıyordu. Yemek yerken vahşi hayvan gibi hırlıyordu. Birkaç doktor kendisine zihinsel olarak hasta teşhisi koydu. Ömür boyu bir akıl hastanesine yatırılmasını önerdiler. Ailesi reddetti.

Küçük kız beş yaşından sonra kendisinin diğer insanlardan farklı olduğunu anladı. Bu onun nedeni ile küçük kız sağı solu tekmeleme, çığlık atarak bağırmayı. Isırma gibi hareketler yapıyordu. İstediği bir şeyi elde edemediği veya derdini anlatamadığı zaman sinir krizleri geçiriyordu. Büyüdükçe bu hırçınlıklar daha da artmaya başladı.

Küçük kızın hayatı 3 Mart 1887’de yeniden başladı. Kız yedi yaşına geldiğinde ailesi kendisine özel öğretmenlik yapmak üzere genç bir kadın tuttu. Öğretmen kendisiyle ilişki kurmak için haftalar boyunca avucunda hocasının elini hissedebiliyor; fakat kendisine hiçbir şey ifade etmiyordu.

Derken bir gün küçük kız akan musluğun altında bir fincan tutuyordu. Hoca kızın eline su kelimesini heceledi.

Küçük kız birden bire harflerin bir nesneyi temsil ettiğini fark etti! Bu anlama kıvılcımıyla, dünyanın kapıları küçük kıza ardına kadar açıldı. Bahçede koşmaya başladı, rasgele eline bir şeyler alıyor, hocasından her şeyi kendisine hecelemesini istiyordu. Küçük kız yıllar sonra “ Anlamın kıvılcımları birbiri ardına elden ele geçiyordu. ” diye yazdı. O günden sonra küçük kızın zihnindeki tutsaklığı sona erdi. Sonunda özgürlük…

Küçük kız, zihinsel hapishanesinin duvarlarını yıkar.

1888’de körler enstitüsüne başvurdu.

1894’te New York’taki sağırlar okuluna girdi.

Radcliffe Koleji’ne sonra Harward Üniversitesi’ne girdi.

1904’de 24 yaşındayken tarihte ilk sağır ve kör bir kişi olarak başarıyla üniversiteden mezun oldu.

Kör, sağır ve dilsiz olan bu küçük kızın yaşamı bir kahramanlık efsanesi kadar ilginç… Bu küçük kız Helen Keller…

Helen Keller, insan beyninin gücünün mükemmel bir örneği. Yaşamın ilk on dokuz ayında zihninde yer etmiş tek bir sözcükten, “su” sözcüğünden yola çıkarak başardığı her şey ( İngilizce, Almanca, Fransızca Latince ve Rusça konuşabiliyordu ) beynin, kullanıldığı takdirde ne kadar olağanüstü bir potansiyeli olduğunu gösteren mucizenin ifadesi…

Bakan körler, işiten sağırlar ve konuşan dilsizlerle dolu olan bir dünyada o gören bir kör, duyan bir sağır ve kendini ifade edebilen bir dilsizdi.

Helen Keller, yaşamı parmak uçlarıyla keşfetti… Azmiyle, yaptıklarıyla ve yaratıklarıyla milyonlarca insan için esin kaynağı ve başarı örneği oldu.

Onun hayat hikayesini okuduğunuzda, “zor” yaşamınızı kolaylaştırma gücünün kendinizde olduğunu da keşfedeceksiniz…

Helen Keller kendi potansiyelini ortaya çıkardı. Nöro Linguistik Programlama görevin insanların potansiyellerini başarı ile ortaya çıkarmaya sağlayan teknikler sunar. İnsanların, kendi sorunlarını kavramaya çalışmak veya bunların üstesinden gelecek araçlar geliştirmek için zaman kaybetmeleri gerekmiyor. Sorunları çözmek için gereken bütün kaynaklara zaten sahipler. Yapmaları gereken tek şey bu kaynaklara erişmek ve bunları şimdi ortaya çıkarmak. Bu küçük kızdan ne farkınız var. Kendinize bakarsanız çok daha avantajlarınız var. Kör değilsiniz, konuşa biliyorsunuz ve duyabiliyorsunuz… Sizde hedeflerinizi ulaşabilirsiniz. (Eğer bir hedefiniz varsa!) Şimdiki durumunuz da çok daha iyi durumda olabilirsiniz

Ne olmasını bekliyorsunuz?

Cemal Kondu

cemalkondu@hotmail.com

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız