Girilmez

0
997

Son zamanlarda sayfalarıyla göz kapaklarımın savaştığı bir kitap gecelerimi uzatıyor. Üstad Mücap Ofluoğlu'nun “Bir Avuç Alkış” adını vermiş olduğu çikolatalı simit tadındaki anılarını anlattığı buram buram sanat kokan bu güzel eserini oyuncu adayı arkadaşlarımla Türk tiyatro ve sinema tarihi açısından faydalanabilecekleri bir kitap olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. GÜLŞAH ÖZDEMİR

 

 

“BİR AVUÇ ALKIŞLA DOYDUK
AĞLAMAKLA GÜLMEK ARASINDA
ÜÇ DUVAR ORTASINDA
DÖRDÜNCÜ DUVARIM PERDE
DUVARCISI PERDECİ
SHAKESPEARE DA SEZAR'IM
MOLİER' DE CİMRİ….”
MÜCAP OFLUOĞLU

Son zamanlarda sayfalarıyla göz kapaklarımın savaştığı bir kitap gecelerimi uzatıyor. Üstad Mücap Ofluoğlu'nun “Bir Avuç Alkış” adını vermiş olduğu çikolatalı simit tadındaki anılarını anlattığı buram buram sanat kokan bu güzel eserini oyuncu adayı arkadaşlarımla Türk tiyatro ve sinema tarihi açısından faydalanabilecekleri bir kitap olduğunu düşündüğüm için paylaşmak istedim. Hem 1940 Türkiye'sinin sanat ve sanatçılarını tanıtan hem de biz küçük oyunculara güzel bir dille “azimli olun çocuklar” diyen bir kitap.
Konu; Darüldebayi’nin (İstanbul Şehir Tiyatroları) arka kapısındaki uzaktan ikazı, görünüp yakınlaştıkça çekiciliğine kapılınan “Girilmez” tabelasının “Teveccühünüz efendim neslinden”  bir gencin psikolojisinde bıraktığı derin tahribat.
Tema ise; azimin yol yapımında en önemli hammadde olduğunun ispatı.
Evet Mücap Ofluoğlu hayat yolunun asfalt zeminini azimle atmış, üstüne de yeteneklerini sabırla öyle bir döşemiş ki, işte o “Girilmez” tabelasının altından bir girmiş bir daha da çıkartılamamış.
Mevzu bahis olan “Girilmez” yazısı bana bir an babamı anımsattı!
Bir elimde peçete ağzımın suyunu silerek okuduğum bu oyunculuğa başlangıç hikayesi bir taraftan beni 1940'lı yıllara sürükleyip bir sanat tarihi yolculuğuna çıkarttı bir taraftan da keşke ile başlayan bir sürü cümle kurdurttu. İşte bu ay ki yazının ilham kaynağı bu hikayeden sizlere de ilham kaynağı olması dileğiyle küçük bir özet….
Mücap Ofluoğlu 1940'lı yılların ilk yarısında Sütlüce Hayvan Borsası'nda muhasebe memurluğu yapıp içindeki oyunculuk aşkını 100 Kasa Hesabı ile bastırmaya çalışırken anneciğinin yüreği oğluna bir torpil yapar (ah baba ah!!) ve bir evlat sevgisi dürtüsü ile elleri üstad Muhsin Ertuğrul’a bir mektup yazar. O zamanlar şimdiki gibi değil, üstadlarımızın unvanlarından ziyade gönülleri büyükmüş, bu tiyatro ve evlat sevgisi ile dolu mektuba üstad da cevap gönderir ve genç oyuncu adayını Tepebaşı Dram Tiyatrosu'na davet eder. Aynı yılın tiyatro sezonu başında Mücap Ofluoğlu konservatuvar sınavlarındaki yenilgisini yenerek “Girilmez” yazısının altından figüran olarak girer… Uzun bir süre sanat hayatının içinde bu unvanla anılır. 1990’lı yıllarda da İzmir Şehir Tiyatroları’nda Genel Sanat Yönetmeni unvanını  alır.
Bazı şeyler çok zordur tiyatro da bu zorlardan biri. Ama zorların meyvesi daha tatlıdır. “Start” çizgisinin arkasındaki arkadaşlarıma gaz olması dileğiyle.
GÜLŞAH ÖZDEMİR

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız