Hayat mı Sizi Tutuyor, Siz mi Hayata Tutunuyorsunuz?
Sevda Türküsev
Hepimizin kendine göre yaşadığı zor anlar olur ve en ağır zorlukları sadece biz yaşıyoruz diye düşünürüz. Bu psikolojik bir durumdur fakat bu durum aslında insanı bencilliğe alıştırır. Halbuki bu düşüncenin biraz dışına çıksak bizim çektiğimiz zorluklar ve yaşadığımız sıkıntıların çok daha fazlasını çeken ve gene de şükreden insanların olduğunu görmemiz mümkün.
Bundan 15 sene önce eşimden ayrılırken oğlum 4 yaşındaydı ve haliyle bu durumdan şikayet ediyordu. Kimbilir kaç kere oğlumu alıp hastanelerin acil servislerine ve hasta lösemili çocukların yanına götürdüm. Ve ona “Hep bak oğlum senin sadece annen baban ayrı ama sen anneni ve babanı görebiliyorsun biz de seni seviyoruz. Bak bu çocuklara bunların çektikleri yanında senin sızlanman doğru mu?” demişimdir.
Ve kendim de dahil herkese hayata tutunmak adına böyle davranmalarını tavsiye ediyorum. Zaten böyle yaptığınızda daha sabırlı şükreden bir kişiliğe bürünürsünüz. Haliyle olaylar karşısındaki mukavemetiniz artar ve başarı yolunda ilerlemiş olursunuz.
Yani sevgili arkadaşlar başarılı olmak için önce insanın mevcut durumuyla yapabileceklerinin en iyisini yapması ardından da başına gelen talihsizliklerin daha fazlasının olduğunu ve mevcut olumsuzlukların onu yolundan edemeyeceğini benimsemesi gerekir.
Her insan kendinden daha kötü durumda olanları fark ettiğinde kişiliği gelişir ve azmeder, hırslanır. Ama her zaman dediğimiz gibi bu hırs aşırı olmamalı başkalarına zarar vererek yaptığınız işin yarın bir gün size daha büyük zararlar vereceğini sakın unutmayın.
Siz imrendiğiniz kişi gibi olmayı hedefleyin. Sizden daha başarılı insanları örnek alın, onların bulundukları yerlere nasıl geldiklerini araştırın. Kimseyi yerinden edip yerine geçmeyi sakın düşünmeyin. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir. Boşuna dememişler “daha sonra başka birisi gelir sizi yerinizden eder.” diye.
Kısacası dürüstçe ve inançla hayata tutunarak çalışıp çabaladığınızda emin olun en güzel yerlere gelirsiniz.
Unutmayın talihimizi aslında biraz da biz yaparız. Her şey kader değildir şayet her şey kader olsaydı o zaman Allah’ın adaleti hakkında şüpheye düşerdik. Allah bize akıl fikir vermiş ve doğruyu yanlışı ortaya koymuş biz seçtikten sonra bu bizim kendimize biçtiğimiz kader olur.
Hayatın en önemli kuralı insan olmak ve insani değerlere sahip çıkmak diye boşuna söylemiyoruz öyle değil mi?
Siz siz olun hayatı gözünüzde büyütmeyin ama asla küçümsemeyin de… Her zaman çok zormuş gibi hazırlanıp çok kolaymış gibi üzerine gidin. Ucuz kahramanlıklarla değil akıl irfan ve insani duygularla hareket edin.
En büyük güç insanın içindeki değer yargıları, ahlakıdır; BUNU SAKIN UNUTMAYIN!