KOÇLUK

0
1056

Koçluk ne yazık ki yanlış anlaşılan ve uygulanan bir eğitim, destek ve danışmanlık hizmeti vermek olarak tanımlanabilir. Nasılsa bu derginin sayısında “Koçluk” konusuna yer verildiği için konunun çeşitli boyutlarını okuyacaksınız. Benim yaklaşımım genel tanım, yaklaşımlar ve…

 

 

KURUMSAL KOÇLUK

Abdullah Bozgeyik
abozgeyik@yahoo.com

Koçluk ne yazık ki yanlış anlaşılan ve uygulanan bir eğitim, destek ve danışmanlık hizmeti vermek olarak tanımlanabilir. Nasılsa bu derginin sayısında “Koçluk” konusuna yer verildiği için konunun çeşitli boyutlarını okuyacaksınız. Benim yaklaşımım genel tanım, yaklaşımlar ve “kurumsal koçluk” üzerine olacak.
Eğer küçük bir araştırma yaparsanız çeşitli koçluk tanımları görürsünüz. Bazıları şöyle. Koçluk; “öğretmek, eğitmek, danışmanlık yapmak, bilgi vermek, yol göstermek, yöneltmek, alıştırmak gibi fiillerle ifade edilmektedir”, “başarılı ve yüksek potansiyelli insanların ve kurumların sıra dışı yaşamlar yaşamak için kullandığı araçlardan biri”, “kişilerin özel ve profesyonel hayatlarında istenilen sonuçları elde etmelerine yardım eden bir işbirliği sürecidir” ve “Hedef odaklı yol arkadaşlığıdır.”
Kurumsal Koçluk denilince “kurum çalışanlarının bireysel kalitelerine, kurum içi ve dışı iletişimde gelişime, çatışmalarda uzlaşmaya, performans arttırmaya, motivasyona, stres yönetimine, zaman yönetimine, bireysel ya da kurumsal hedeflere ulaşmaya, iş ve özel hayatta bireysel mutluluğa, kişisel gelişim ve değişime odaklanmak” kapsamlı bir tanım olarak karşımıza çıkmakta.
Koç hizmet verdiği kişiye, yöneticiye ve kuruma değişim ve gelişim yolculuğunda eşlik ederek, stratejik eylem planlarını çıkarır ve uygulanmasına yardım ve rehberlik eder. Ülkemizde az bilinmekle birlikte özellikle Amerika ve Avrupa’da koçluk oldukça yaygındır. Bunun sebebi ise doğru uygulandığında hızlı sonuçlar elde edilmesidir. En belirgin kullanımı ise siyasilere ve üst düzey yöneticilere yapılan koçluktur. Bizde biraz moda olarak görülmekte ama doğru uygulamalarla koçluk hizmeti alan kişi ve kurumun başarılı çalışmalar yapması, hedeflerine ulaşması ama belki de en önemlisi içlerinde olan potansiyeli açığa çıkarması hatta güçlendirmesi mümkün olur. Koçluk yaparken “nasıl” sorusuna cevap odaklı yaklaşım ise olumlu sonuçlar ortaya çıkacaktır.
Firmalar ise; ya “bireysel ve grup etkililiğini maksimum düzeye çıkarmayı amaçlayarak” ya da moda diye kurumsal koçluk hizmetleri almaktalar. Ne yazık ki bu konudaki yapılanların büyük kısmı yanlış uygulamalar nedeniyle olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Çünkü koçluğu meslek olarak da gören var, salt danışmanlık olarak da ve ne yazık ki koçluk yapılan kişiye söylenilen her şeyi yaptırmak olarak gören de var. Bu durumda kılavuzu karga olanın örneği aklıma geliyor ki konu koçlukla dolaylı olarak ilgili. Örneğin koçluk eğitimleri ile (sizi 2 günde de koç yapan var, birkaç hafta hatta ayda da) bu hizmeti sunan da var.
Sonuç olarak “koç” deyince aklınıza sadece futbol, voleybol, basketbol (Beyaz gölge – Harlem) ve güreş koçları geliyor olabilir. Yine de siz “koçluk” yapmak çok basit deyip geçmeyin. Bireysel koçluk, kurumsal koçluk, üst düzey yönetici koçluğu, CEO koçluğu, Lider koçluğu, Kariyer koçluğu, Ebeveyn Koçluğu, İlişki koçluğu, Tedavi destek koçluğu, Sınav koçluğu, Satış koçluğu, Pazarlama koçluğu, İmaj koçluğu, Stres koçluğu, Akademik koçluk, Çözüm odaklı koçluk, takım koçluğu, hatta Aşk koçluğu bile var (mış).
Bilinçsiz uygulamalara ve kendisi bilmediği halde “Yaparsın hadi koçum” diye gaz verenlere uyup aman ha “Kurbanlık koç” olmayın. Yaparsanız ne mi olur? Sadece paranızı sokağa atmamış aynı zamanda kendinizi zor durumlara itmiş olursunuz. Aman dikkat!!! Kurumsal olarak anlaşma yapmadan size “koçluk” yapmayı öneren kişinin koçluğa ihtiyacı var mı diye eleştirel gözle bir bakmanızı öneririm.

 

 

SAĞLIK ve DİYET KOÇLUĞU

Yavuz Furuncuoğlu
dryavuzf@yahoo.com

 Diyet koçu insanların yeme içme alışkanlıklarını inceler,  yanlış gördüklerini tespit eder, nasıl düzeltileceğine karar verir.  Kişiye göre adapte eder ve takibini yapar.  Gerektiği yerde müdahalede bulunur.  Hedefleri doğru olarak belirler ve hedefe ulaşmakta yardımcı olur. Bu koç aynı zamanda bir doktor ise;  sağlık problemlerini de araştırır ve diyet programı ile tıbbi tedaviyi beraber götürür.

Sağlık ve diyet koçu olan bir doktor ne yapar?
 Öncelikle kişiyi tanır; bu tanıma ruhsal, psikolojik yönleri tanıma olduğu kadar, sabah yataktan kalktıktan sonra tekrar yatağa girene kadar olan tüm aktiviteleri ve alışkanlıkları kapsamalıdır.
 Gerektiğinde beraber seyahat edebilmeli, beraber yemek yemeli, hastanede ileri araştırma gerektiren durumlarda eşlik etmeli, önemli kararlar arefesinde sağlığa etkisini göz önünde bulundurmalıdır ( Bu madde çok özel durumlarda geçerlidir)
 Tanıma faslından sonra, durum tespiti yapılmalı ve kişiye özgü bir yol haritası çıkarılmalıdır. Yani yaşamında yapabileceği değişiklikler görüşülmeli ve doğru yönde değişim planı yapılmalıdır.
 Yapılan yanlışlar maddeler halinde sıralanmalı ve doğruları ile yer değiştirmesi sağlanmalıdır.  Bu plan kişinin yaşam tarzına göre adapte edilmelidir.  Yalnız adaptasyonda doğru bilinenden taviz verilmemelidir
 Varsa hastalıklar tespit edilmeli, uygun ilaçlar verilmeli, gerekli bölümlerle konsülte edilmelidir.
 Diyet planı ve egzersiz planı çıkarılmalıdır. Her kişi için durumuna uygun planlama yapılmalıdır.  Standart egzersiz programları yerine doktorun uygun gördüğü bir egzersiz yöntemi seçilmelidir
Kimlerin sağlık ve diyet koçu olan bir doktora ihtiyacı vardır?
• Kilo sorunlarından bir türlü kurtulamayanlar
• Sık sık zayıflayıp sonra yeniden kilo alanlar
• Meslek gereği doğru beslenemeyen, doğru egzersiz yapamayanlar
• Aşırı zayıf olanlar ve kilo alamayanlar
• Düzensiz ve aşırı egzersiz yapanlar ama yine de kilo veremeyenler
• Tek yönlü beslenen veya mutlak vejateryan olanlar
• Diyet yapmaya vakti olmayanlar
• Bir hastalığı olup ( Diyabet- guvatr, hipotiroidi, hipertansiyon vb.) aynı zamanda zayıflaması gerekenler
• Bir ameliyat olması gereken ama kilo nedeniyle ameliyatına izin verilmeyenler
• Önemli bir işyerinin önemli bir mevkisini işgal edenler
• Psikosomatik kaynaklı hastalıkları olanlar
• Sürekli stres altında çalışıp, bunu yeme ve içmeyi artırarak yenmeye çalışanlar
• Kiloları nedeniyle iş bulamayan veya işten atılanlar
• Görselliğe önem verip, aynı zamanda sağlığını korumaya çalışanlar
• Kilolarından dolayı kendilerine olan güveni kaybetmiş olanlar
• Ev içinde eş ve çocuklarıyla kilo yüzünden anlaşmazlığı olanlar
• Kiloları nedeniyle yaşamı zor hale gelenler
• Kiloları normale yakın olduğu halde psikolojik olarak bunu dert edinenler
• Blumia, anoreksiya gibi yeme bozukluklarının eşlik ettiği psikiyatrik bozuklukları bulunanlar
 

 

SPOR KOÇLUĞU

Niyazi Fırat ERES
niyazieres@yahoo.com

Günümüzde “Koçluk” önemli bir yükseliştedir.  “Koçların” spor takımlarındaki ve sporcular üzerindeki etkileri ve başarıları iş dünyası başta olmak üzere sağlık sektöründe ve sosyal alanlarda da dikkat çekmeye başlamış ve “Koç”lardan faydalanılarak yeni “Koçluk” yaklaşımları geliştirilmiştir. Böylece “Spor Koçları” gerek Yaşam Koçlarının gerekse Şirket Koçlarının atası olmuşlardır. Bugün birçok başarılı “Spor Koçu”, diğer alanlarda da model olmakta ve bilgilerini, tecrübelerini aktarmaktadır.  

Spor Koçlarının Hedefleri
ve Amaçları
Takımların ve oyuncuların performanslarını ve öğrenme becerilerini arttırmayı amaçlarlar. Çünkü oyuncuların tek tek becerisi, toplamda kendi sayılarından daha büyük bir güçtür. Tıpkı “bir elin nesi var, iki elin sesi var” atasözümüzde olduğu gibi. Gerçek bir koçun hedefi, takım oyuncularını, taraftarları, alt yapı oyuncularını ve olayları etkilemektir. “Koç” sadece takımı çalıştırmaz; takım oyuncularına ve taraftara bir yaşam felsefesi ve kültürü aşılar.
Takım oyuncularını, alt yapı oyuncuları için model olacak şekilde ortaya çıkarır. Böylece alt yapıdaki oyuncuların motive olmalarını, model almalarını ve ilerlemelerini sağlamaya çalışır.
Koçların Kullandığı Etkili Koçluk Yöntemleri
“Koçlar” birçok yöntem kullanırlar. Geri bildirim tekniği kullanarak motivasyon, etkin bir sorgulama, “Koçluk” yapılan takım oyuncusunun verilen görevi üstlenmeye ve yapmaya hazır olma durumunu anlamaya çalışır.
Geri bildirim sürecinde üç unsura dikkat etmek gerekir. Birincisi, oyuncunun/sporcunun güçlü ve zayıf yönlerini; ikincisi, güçlü ve zayıf yönlerinin oyuncunun kendi üzerindeki etkilerini; üçüncüsü ise, oyuncunun bu konularda daha etkili bir hale gelmesini sağlamanın yollarını bulmaktır.
Geri bildirim olumlu ve yapıcı olmalıdır. Çünkü olumsuz geri bildirimler yıkıcı etkiler yapabilmektedir. Oyuncunun moralini bozar, takımdan, arkadaşlarından, hatta ailesinden uzaklaşmasına, içe kapanmasına, ilişkilerinin bozulmasına sebep olur. Bazı durumlarda oyuncunun saldırganlaşmasına da neden olur. “Koçlar”, dinamik etkileşim yoluyla takım oyuncularının birbirlerine yardım etmesini sağlarlar. Bu yöntem ekip ruhunun oluşmasında önemlidir.
“Koçun” en önemli kararı, soru sorma tekniği mi yoksa anlatım tekniği mi kullanacağına karar vermesidir. “Koçlar” tek taraflı bir anlatım yöntemi değil, sorularla anlama ve öğrenme tekniği kullanırlar. Bu teknik, kalıcı ve hızlı öğrenmeyi sağlarken, bazı detayların gözden kaçmasını engeller. Sokrat’ın “Meselenin kalbine yöneltilen bir soru, çoğu kez talimattan daha etkilidir” yaklaşımı “Koçlar” için bir yol gösterici olmalıdır.  İyi “koçlar” soru sorma sanatı ustasıdırlar.
İyi bir “Koç” oyuncuların öz güvelerini ve öz saygılarını oluşturabilmeleri için onlara saygı gösterir. Öz saygı ve öz güvenlerini yıkıcı etkilerde bulunmaz. Bu saygı takım içinde yayıldığında ise güçlü bir takım karakteri ortaya çıkar.
“Koçlar” motivasyon tekniklerini kullanarak oyuncunun istekliliğini yüksek tutarlar. Her oyuncunun farklı motivasyon unsurlarıyla motive olacağını bilerek gözlem ve araştırma yoluyla oyuncunun ne ile motive olacağını keşfederler.
Başka bir teknik de “Koçların” oyunculara vermek istediklerini küçük parçalar halinde vermeleridir. Böylece “aşırı doz koçluğunun” olumsuz yan etkilerinden kurtulmuş olurlar. “Aşırı doz koçluğunun” en önemli yan etkisi oyuncunun sürekli olarak “Koçun” motivasyonuna ihtiyaç duymasıdır. Bir “Koç”, kendi kendini motive edebilmeyi de öğretmelidir. Bir başka önemli yan etki ise, oyuncunun takımdan, motivasyonundan uzaklaşmasıdır. Ayrıca “aşırı doz koçluk” verilen oyuncu ani bir motivasyon düşüklüğü de yaşayabilir.

 

Devamı Genç Gelişim 2009 Nisan Sayısında

Bayinizden Tükenmeden Alın…

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız