PAYLAŞIMSIZ İLETİŞİM FİYASKODUR

0
856

 

• Çocuğunuzun;
– Okunmaya ihtiyacı var…üflenmeye değil.
– Dokunulmaya ihtiyacı var…dokundurulmaya değil…
• Diyorsunuz ki;
– “ Ben çocuğumla çok konuşuyorum…yine de geçinemiyoruz.
– Çocuğumu sürekli dinliyorum…gene de yaranamıyorum.
– Çocuğumuzu evde serbest bırakıyoruz…bir türlü anlaşamıyoruz.
– Onun hiçbir işine karışmıyoruz…buna rağmen kötü oluyoruz…”…
• Bir defa;
– Çocuğun, çok konuşulmaya ihtiyacı yok.
– Çocuk, onu sürekli dinlemenizi de istemez.
– Aşırı serbest bırakılmaktan da nefret eder.
– Devamlı soru sorulmaktan, sorguya çekilmekten de haz duymaz.
• Çocuğun neye ihtiyacı var, bilir misiniz:
– Anlaşılmaya,
– Okunmaya…halinin okunmasına,
– Durumunun ve vaziyetinin anlaşılmasına,
– Hislerinin, duygularının paylaşılmasına.
• Ona sürekli konuşmanız;
– Onu devamlı dinlemeniz,
– Onu serbest bırakarak görmezlikten gelmeniz…
– Çocuğunuzu aksileştirir, agresifleştirir, geçimsiz hale sokar.
– Çünkü; 
– Bu evde işe yaramadığını…kimse tarafından anlaşılmadığını düşünür.
• Yapmanız gereken:
– Ona söylediklerinizin, sorduklarınızın karşılığını “biraz” beklemektir.
– Onun, sizinle paylaşmak istediklerine karşı:
– Koro şefinin, saz ustalarının enstrümanlarına eşlik ettiği gibi, çocuğunuzun söylediklerine “eşlik” etmektir.
– Çocuğunuza; yaşına-başına göre yapabileceği işler ve sorumluluklar vermektir.
– Bu konuda da, zarar-ziyanlarına, geç yada hiç yapmamalarına karşı oldukça sabırlı olmakve “ağırdan” almaktır.
• Düşünebiliyor musunuz,
– Eşiniz akşam eve geldiğinde;
– Sizden sofra istemese, size ne yemekler var demese, sabahleyin temiz gömlek sormasa, çorap-çamaşır istemese,
– Gece boyu sizi sadece “itina” ile dinlese,
– Size bol bol konuşsa…akıl verse, sizi durmadan yönlendirse…
– Kendinizi nasıl hissedersiniz…
– Sorduklarına cevap vermekle yetinmiş olsanız,
– Anlattıklarına, söylediklerine karşı; başınızı emme-basma tulumba gibi sallasanız…o kendisini nasıl hisseder…
– Veya;
– Sizin anlatıp söyledikleriniz hakkında eşiniz böyle davranmış olsa;
– “ Evliya gibi eşim var benim…ne mübarek adam…” der misiniz…
– Onunla, saatlerinizi paylaşmaktan zevk duyar mısınız…
• İşte bunun gibi, çocuğunuzla;
– Salt iletişim kurmakla…onunla karşılıklı konuşmakla,
– Sürekli konuşarak onu susturmakla,
– Ya da, devamlı susarak onu dinlemekle,
– Onu kendi haline serbest bırakarak, ne halin varsa gör demekle…
– Onunla; hayatı, gerçekleri, varlıkları-yoklukları…paylaşmış olur musunuz…
• Çocuk;
– Kendisi ile iletişimde bulunan ebeveyni hakkında:
– Acaba bana zararı dokunur mu,
– Acaba beni incitir mi,
– Acaba beni anlıyor mu,
– Acaba “doğal” mı, yoksa “yapmacık” mı,
– Acaba mert mi, yoksa kaypak mı…diye düşünür.
• Buna göre; kendisini garantiye alarak, sizinle gereken şekilde iletişime ya geçer, ya da geçmez.

*

Yaşar Kuru

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız