EDEBİYATIMIZIN GÜLERYÜZÜ ve Cemreler

0
778

EDEBİYATIMIZIN GÜLERYÜZÜ

Mehmet Nuri Yardım’ın kaleme aldığı ‘mizah üçlemesi’nin (Edebiyatımızın GüleryüzüTarihimizin GüleryüzüMizahın İzahı) ilk kitabı olan ve büyük ilgi gören Edebiyatımızın Güleryüzü’nün yedinci baskısı, Çağrı Yayınları tarafından yapıldı. Kitabın önsözünde şöyle deniliyor:

“Son zamanlarda çok gergin bir toplum olup çıktık. Gülmeyi, tebessüm etmeyi unuttuk âdeta. Ufak bir şeye bile hemen sinirleniyor, kızıyoruz. Çabucak geriliyoruz. Konuşmalarımız tartışmaya, tartışmalarımız kavgaya dönüşüyor. Hâlbuki hoşgörüyle yoğrulan bir medeniyetin çocuklarıyız. Nasrettin Hoca, Keloğlan, Karagöz, Meddah, Evliya Çelebi, nüktedan şair ve yazarlarımız, yüzyıllar boyunca insanımızın daha neşeli olması için zekâlarını seferber ettiler. Mizah sanatımız, üstat nüktedanlar aracılığıyla elden ele, dilden dile, gönülden gönüle akıp gitti. Zamanla duruldu, inceldi ve tefekkürümüzün aynası oldu.”

Edebiyatımızın nükteleriyle tanınan isimlerinden 11’inin kapakta yer aldığı kitapta, 234 şair, yazar, kültür ve sanat adamı arasında geçen 981 nükte bulunuyor. Önsözde nükte, nekre, latife ve fıkra kavramları arasındaki farklara değinen yazar, Türk mizahının tarihçesini ana hatlarıyla verirken, sonsuz ufuklara açılan geniş bir yola dalıyor. Nasrettin Hoca, Şeyhî, Letâif kitapları, Nef’î, Eşref, Abdülhak Hâmit, Ahmet Râsim, Hüseyin Rahmi, Süleyman Nazif, Mehmet Âkif, Neyzen Tevfik, Yahya Kemal, İbnülemin,  Refik Halit, Yusuf Ziya, Necip Fazıl, İsmail Dümbüllü ve Osman Yüksel Serdengeçti. Kitaba Ahmet Yesevi ile başlanıyor ve Mustafa Kutlu ile nihayet veriliyor.

Kronolojik olarak hazırlanan metinde, nüktedânların isimleri doğum ve ölüm tarihleriyle, kronolojik biçimde veriliyor. Edebiyatımızın Güleryüzü’nün baş taraflarında, divan edebiyatının hiciv şaheserleri güldürücü ve düşündürücü metinleri görücüye çıkıyor. Ardından Tanzimat öncesi edebiyatçıların tebessüm ettiren dünyalarına giriyoruz. 1800’lü yıllardan sonra gelişmeye başlayan tenkitle birlikte mizahın da şahlanışına tanık oluyoruz.

Edebiyatımızın Güleryüzü’nde çok geniş bir bakış açısı ve ufukla hiçbir ayırıma ve kollamaya gidilmemiş. Son iki yüzyılın dönem olarak ağırlıklı yer aldığı kitapta, Kemal Tahir’den Hilmi Oflaz’a, Nihad Sâmi’den Mînâ Urgan’a, Mehmet Çınarlı’dan Cemal Süreya’ya, Sait Faik’ten Tahir Kutsi’ye, Refi Cevat Ulunay’dan Şükûfe Nihâl’e, Mahir İz’den Hasan Âli Yücel’e, Mükrimin Halil’den Nurullah Ataç’a, Peyami Safa’dan Nizamettin Nazif’e, Orhan Şaik’ten Fazıl Hüsnü’ye, Vecdi Bürün’den Aziz Nesin’e farklı sanat anlayışı ve dünya görüşüne bağlı olan şairler ve yazarlar arasında geçen şakalaşma, takılma, iğneleme ve dokundurmalar özlü bir şekilde sunuluyor.

Kitabın sonundaki bibliyografya, araştırmacılara kolaylık sağlıyor. Eser, adına uygun olarak edebiyatımızın ve kültürümüzün sevimli çehresini ortaya çıkarıyor. Okuyucu, âşinâ olduğu isimlerin samimi edâlarına tanıklık ediyor. Maskesiz ve yalın dünyalarında zevkli ve renkli olduğu kadar anlamlı ve düşündürücü bir zihin yolculuğuna çıkıyor. Meraklılarına geçmişten keyifli anlar yaşatanEdebiyatımızın Güleryüzü, bilhassa mizahtan hoşlananların bir başucu kitabı olarak kütüphanelerindeki seçkin yerini alıyor.

(Çağrı Yayınları: Tel. 0 (212) 516 20 80, e-posta: cagri@cagri.com.tr internet: cagri.com.tr)




***



Cemreler

Sanatalemi.net kültür sanat sitesinin Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı, Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği (ESKADER) Yönetim Kurulu Üyesi Elif Sönmezışık’ın ilk kitabı çıktı. Denemelerden oluşan kitap, Cemreler adıyla Çağrı Yayınları arasından neşredildi.

Cemreler, hayata üç zaviyeden bakan bir kitap.

Birinci Cemre: Manevi âlemin günlük hayat, edebiyat ve sanattaki dozu ile İslâmî öğelerin ve bakış açısının hissiyatımızdaki izdüşümü… Bu bölümdeki yazılar âhir ömrü, olağanlar ve gündelik meşgaleler üzerinden sorgulamaya yönelik. İkinci Cemre: Edebiyata, sanata dair tespitler, değerlendirmeler ve eleştirilerle nasıl olması gerektiğine ilişkin sorular yönelten ve cevaplar arayan yazıları içeriyor. Üçüncü cemre: Dünyada olup bitenlere yönelik eleştirileri, endişeleri konu eden, hayatı irdeleyen yazılardan oluşuyor.

Kitaptan  birkaç satır:

“İçten ve samimi bir mevsime döner hırçınlığın çoraklığında ezilmiş gönül. Yazdıkça çoğaltır, uzatır mevsimini. Baharını…

Bahar yeri göğü inleterek gelir hep. Üç cemrenin sesi ile…

Cemre, uyanış için müjde; birincisi havaya, ikincisi toprağa, üçüncüsü suya düşen…”

ELİF SÖNMEZIŞIK KİMDİR?

1978 yılında İstanbul’da doğdu. Konya Selçuk Üniversitesi’nden el sanatları öğretmeni olarak mezun olduktan sonra desen tasarımcısı, mesleki eğitmenlik, dış ticaret sorumlusu ve yöneticilik gibi birçok alanda görev yaptı. Yazı hayatı deneme ve hikâye çalışmaları ile başladı. Deneme türündeki yazıları, muhtelif dergilerde ve internet sitelerinde yayımlandı. 2008 yılı itibariyle birçok yayınevi ve yazara edebiyat editörlüğü konusunda katkı sundu ve bu alandaki çalışmalarına devam ediyor. 2010 yılında Edebiyat Sanat ve Kültür Araştırmaları Derneği’ne (ESKADER) bağlı yayın yapan kültür sanat sitesi Sanatalemi.net’te köşe yazısı yazmaya başladı. Aynı yıl sitenin Yazıişleri Müdürü oldu ve halen Genel Yayın Yönetmenliğini sürdürüyor. 2012 yılından bu yana ESKADER Yönetim Kurulu Üyesi ve Sekreteri’dir. Cemreler (2014) adıyla yayımlanmış bir deneme kitabı bulunmaktadır.

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız