SÖZDE DEĞİL ÖZDE YÖNETİCİ

0
752

 

Sevgili genç yönetici dostum,

Sana gelen insanlarla sohbet ederken  bir şeye çok dikkat etmeni  önereceğim.. Konuşurken  kelimeleri çok özenle seç. İnsanları  arkalarından  övgü ile   anarken bile dikkat et. Sen başkalarından  övgü ile bahsettiğini ve sevgisini kazandığını zannederken  onlar sana  belki de  kızıyorlardır. Çünkü bazı insanlar özü ve sözü bir olmayan insanı sevmezler ve  kendisinden özgü ile bahseden ama  kendine yardım etmeyen insanı  ciddiye almazlar.

Sevgili genç yönetici dostum,

Bende sadece bizleri  lafta seven ama   bizleri imkanları ölçüsünde desteklemeyen “Yapacağım, edeceğim” deyip de yapmayan,  etmeyen  insanlara  ne saygı duyarım ne de sevgi beslerim.Çünki insan  sözleri ile değil  özü ile yani sözünü tutması  ile değer kazanır.

Sevgili genç yönetici dostum,

Geçmişte  onyıllar boyunca yöneticilik yapmış insanların anılarını okursan göreceksin ki  çoğu” keşke bu kadar  vaad etmeseydim, keşke söz verdiğim zaman sözümde dursaydım” diye içten pişmanlık duyan  anıları ile karşılaşacaksın. Gerçekten de ilerde sen   “keşke..” diye başlamayan anılar anlatmak istemiyorsan özde ve sözde aynı adam olmaya bakarsın.

Canım sevgili genç yönetici dostum,

Bende geçmişte   yönetici dostlarımı ziyaret ederdim. Herkes çiçek götürürken ben kitap götürürdüm. Okusunlar ve okuduklarını da uygulasınlar diye.Kitaplar hep dilerlik ve iyi yönetici olmak  ile alakalı  olurdu. Çünkü ben kitabı çok sever ve  okuyarak okuduklarımı  uyguladığım zaman, kimseye  yalakalık yapmadan Allah’a dayanarak   yaşanabileceğini öğrenmiştim. O yönetcileri de  öyle sanarak her ziyarette  kitap götürürdüm. Bana  “ ne güzel bu kitaplardan şöyle  50 veya 100 tane satın alalım da okullarda  dağıtalım.Sizde öğrencilere tecrübelerinizi  paylaşın, bizlerde gelerek konuşmalarınızı  dinleriz .Bu kitaplar çocuklara faydalı olsun “ derlerdi.  Aslında demezlerdi de  ben önerince “oo ne kadar güzel öneri hemen not alayım, yapalım edelim” derlerdi.  Ben   samimiyetle buna inanırdım. Ama bu iş hiç olmazdı  yani. Tabii ki bu tutumları  da benim onlardan uzaklaşmama ve ziyaretlerimi  azaltmama ve sonrasında da  kesmeme sebep oldu. Ama onlara rastlasam  beni ne kadar çok sevdiklerini,  beğendiklerini hem bana, hem de   başkalarına anlatırlardı.  Ben içimden “ keşke beni boş yere  övmeselerde   kendilerini yıpratmasalar” diye geçiririm.  Çünkü  ben övgüler değil icraatlar  beklerim yöneticilerden. Senin  de bu yöneticilerden  olmamanı  ve özünde ve sözünde  bir olmanı bu yüzden isterim.                O yüzden  vaad ederken yapamayacağın şeyleri vaad etmemeni. Bunun sana zarar vereceğini  düşünerek söylüyorum.

Sevgili genç yönetici dostum,

Yönetici herkese olumlu konuşmak zorunda değil. Yapamayacağı  şeyleri vaad etmek  yöneticiyi  sorumluluk altında bırakır ve   yapamayacağı   şeyi çok vaad eden   bu sorumluluklar altında boğulur ve  sonrasında da “Keşke  yapmsaydım” diye başlayan anıların  oluşmasına sebep olur. Bu yüzden seni  sevdiğim için  bunları yazıyorum.Bunları  sevdiğim herkese anlatıyorum  ama sana bir başka anlatıyorum  anlasın diye!

Sevgili yönetici dostum,

Bizi biz yapan mevki ve makamlarımız değil de sözümüzde durup durmadığımızdır. Yani sözünde duran insnalar her zaman iz bırakırlar ve   bu izler asırlarca da devam eder. Bol vaad eden ama uygulamayan insna ise unutulur ve  arkasında kızgınlıklar bırakır. Sen ise sevgiler bırakarak  ayrılan bir yönetici olarak kalbimize ve tarihe iz bırak. Bunun için sana bunları anlattım .

 

Başarılar dilerim sana..

*

Turan Yalçın

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız