Neden evleniriz? Kimse düşünmüyor aslında. Pek de düşünmek istemiyor gibi. Sadece evlenmeyi düşünüyoruz hepsi bu!
Evlenirken aradığımız ne? Hayat arkadaşı mı? Yoksa başımızda, biziidare edecek bir eş mi? Belki de sadece çocuk sahibi olabilmek için evleniyoruzdur.
Evliliklere baktım, ince detayları gözlemledim. Dıştan görüntüler, içten manzaralar. Hiçbiri birbiriyle uyuşmadı. 10 tanede birdi dengede olan. Peki nedir yapılan hatalar? Genelde insanlar beden eşlerini bulup evleniyorlar. Sırf hayatları yalnız geçmesin, ölümle tek başlarına karşılaşmasınlar diye. Yanında bir kuvvet hissetsin diye evleniyor insan bazen. Bazen de yalnızlıktan korktuğu için. Kimisi de evlenmek gerkliliğinden dolayı, bu yola giriyor.
Aslında evlilik muhteşem bir olay olabileceği gibi, yanlış arayışlarla yola çıkılınca , akıl almaz olaylar yaşanabiliyor. İnsanın en kötü rüyası haline dönüşüyor.
Belki de gerçek sevgiyi aramadan birliktelikler yaşadığımız için. Aşık oluyoruz ve evleniyoruz. Aşk herşey değil ki! Aşkın özü gerçek sevgiyse kalıcı olabiliyor. Yoksa aşkın ömrü var. Bitmeyen aşklar var mıdır? Elbette var. Ama neden bitmemişler biliyormusunuz, özünde gerçek sevgi olduğu için. Sevgiyle başlayan hiçbirşey bitmez. Hayatımız sevgi. Ruhumuz , sevgi zerreciklerinden oluşan bir enerji bütünü. Sevmeyi bilen bu yüzden hep mutludur. Ruhunu hep canlı tutuyordur.
Gelelim evliliklere. İnanıyorum ki , insanlar evlenmek için ,ruh eşlerini arasalar ,çok daha düzgün birliktelikler yaşanacak dünyada. Bedenlere bakıyoruz, saç, göz , boy , el , kol….. Bunlar değil aslında aranılanlar. İnsanlar sevgiyi arıyor, keşfetmeye çalışıyor, dünyaya düştüğü günden beri. Maddeci dünyanın içinde, ölümlü herşeye öyle çok takılıyor ki insanlar, aşkı, sevgiyi, mutluluğu bunlarda arıyorlar. Buluyorlar da aslında , ama kısa bir süre sonra etkisi geçince , daha iyisini, daha yenisini isteyip mutsuzluğa düşüyorlar. Gerçek sevgi, bedenlere bakmaksızın içimizi ürperten, belki de hiç görmeden hissedilen bir duygudur. Nedenini bilmezsiniz, ama seversiniz işte. Ten rengi, saç şekli, vücut ölçüleri değil de bilmediğiniz birşeylerdir sizi çeken. Sadece gözlerde bulunan, gözlerde okunan. Birbirine ait olduğunu anlıyor insan. Birlikte yaşamaya gerek yoktur, bir deftere imza atmaya da. Resmi bir yazı olsun diye evlenmeyin. Ruhunuzu karşıdaki kişiye katabilecekseniz, sevdiğinize bakınca kendi özünüzü görebilecekseniz evlenin. Bir ömür yalnız geçmez, bir bardak su getirenim olsun diye değil, bir bardak su verebileceğim sevdiğim olsun, diye evlenin. Gece yatağımı ısıtan biri olsun yanımda diye değil, ayni yatağı paylaştığım, sabahları yanından kalkmaya kıyamadığım sevdiğim olsun yanımda, diye evlenin. Belki de hiç evlenmenize gerek yok! Ruh eşinizi arayın ve isteyin ve bekleyin. Zaten onu bulunca evlenme ihtiyacı hissetmeden de, gerçek güzellikleri yaşadığınızı farkedeceksiniz. Birbirinize güvenmek için resmi bir yazıya ihtiyacınız olmadığını göeceksiniz. Veya çocuk yapmak için. Ya da gerçek sevgiyi yaşmaki için.
Beden eşinizi arayıp, binlerce bedenle birlikte olup, ruhunuzu kirletmektense, ruh eşinizi arayıp, sonsuz aşkı ve sevgiyi yaşayabileceğiniz tek bir beden bulun kendinize.
*
Nazime Önder
www.gencgelisim.com