İngilizce öğrenmek istemeyenimiz yok, hepimiz öğrenmek istiyoruz. Kurslara başlıyoruz, setler alıyoruz ama bir türlü sonunu getiremiyoruz. Peki neden? Çünkü bilinçaltımız dil öğrenimi ile ilgili bir sürü yanlış inanışa sahip. Ne zaman konu dil öğrenmekten açılsa eminim ki sayacağımız yanlış inançlardan bir kaçını duyuyorsunuz.
Gelin bu yanlış inanışlara bakalım ve doğrusu neymiş onu görelim:
1: Yabancı dil öğrenmek zordur!
Alakası yok. Bir çocuğun dilini öğrenirken hiç zorlandığını gördünüz mü? Çocuk doğar ve büyürken doğal olarak dilini öğrenir ve konuşur.
2: Yabancı dil öğrenmek uzun sürer!
Uzun sürmez. Dili kullanmaya başlama seviyesine gelmek 5-6 aylık bir süreçtir en fazla. Ama ondan sonra dili geliştirme süreci bir ömür sürer. Zira dil de devamlı yenilenen bir gelişim gösterir. Bakın Türkçe’mize bile yeni yeni kelimeler ve ifadeler girmektedir.
3: Yabancı dil öğrenirken gramerden başlamak lazım!
Al sana kuyruklu bir yanlış inanış daha. Allah aşkımıza hangi birimiz çocukken, çatır çatır dilimizi konuşurken gramer biliyorduk. Okula başladıktan sonra grameri öğrendik. Dili öğrenmek için illaki gramerinden başlamak, gramerle gitmek gerekmez. Zaten zaman içinde gramer kendini size öğretir.
4: Yabancı dil öğrenirken ezber yapmak lazım!
Bizim ezberci eğitim sistemimizden kalan yanlış bir inanç daha. Dil ezberle öğrenilmez, doğal bir şekilde öğrenilir. Hayatı tiyatro oyuncuları gibi oyunumuzu ezberleyerek yaşasaydık bu mit geçerli olabilirdi. Lakin hayatı doğal ve kendi akışında yaşıyoruz. Dil de aynen böyle öğrenilir.
5: Yabancı dil öğrenirken kursa gitmek lazım!
Olsa olsa kurs açıp zengin olmak isteyen uyanık tüccarların aklımıza soktuğu bir yanlış inanış… Dil en güzel hayatın içinde öğrenilir. Kursta öğrenilseydi zaten 12 yıllık zorunlu eğitimin sonunda bülbül gibi İngilizce konuşur olurduk.
6: Yabancı dil öğrenirken illaki yurtdışına gitmek lazım!
Hiçte değil. Artık dünya teknoloji sayesinde bir apartmana döndü. İstediğimiz an istediğimiz kişilerle, kültürle irtibat kurabiliyoruz. O yüzden dil öğrenmek için yurtdışı şart değildir. Pratik yapmak isteyenler için Sultanahmet meydanında 72 milletin evlatları hazır ve nazır olarak beklemektedir.
7: Yabancı dil öğrenirken altyazılı filmler seyretmek iyidir!
Eğer altyazısı Türkçe ise değildir. En güzeli İngilizce filmi İngilizce altyazı ile seyretmektir. Öbür türlü anlamını takip edeyim derken asıl İngilizce diyaloglar kaçırılır. Zaten 20-30 İngilizce filmden sonra anlama gücünüzün geliştiğini görünce Türkçe altyazıyı kıyamete kadar bırakacaksınız.
8: Yabancı dil öğrenirken çok para gerektirir!
Tek kuruş vermeden ya da 100 lira gibi bir parayla eğitim materyali alarak dil öğrenen çok insan tanıyorum. Pahalı kursları, pahalı kitapları bırakın; web siteleri, akıllı telefon uygulamaları, film, gazete, kitap gibi yardımcı yöntemlerle öğrenin, paranız cebinizde kalsın.
9: Yabancı dil nankördür, hemen unutulur!
Kedilere yaptığımız haksız ithamın bir benzerini de İngilizceye yapmışız, öbür tarafta yakamıza yapışacaklar. Yok böyle bir şey! İnsan İngilizce öğrenmek için uğraş veriyorsa elbet sonrasında da o dille biraz haşir neşir olur. Film seyretmek, kitap okumak, web sitelerini gezinmek bile sizin o dille olan bağınızı canlı tutmaya yeter.
10: Belli bir yaştan sonra yabancı dil öğrenilmez!
Bunu diyenlere “belli bir yaştan sonra yemek yeme o zaman” demek lazım. Yurtdışında bulunduğum bir eğitim programında en genç kişi bendim. 50-60 yaşlarında insanlar ve hiç unutmayacağım 86 yaşında Boris amca vardı. Siz böyle laflara kulak asmayın. Öğrenmenin ve aşkın asla yaşı yoktur.
Sevgili dostlar,
Kendinizi neye inandırırsanız o şekilde öğrenirsiniz. Dilin içine girerseniz dil size kapısını sonuna kadar açar. Yeter ki onunla ilişkinizde samimi olun. Karar verip azimle öğrenmeye başlarsanız dil öğrenme hedefinizde her zaman başarılı olursunuz.
Bir başka dilde görüşmek üzere…
Adem Özbay
ademozbaya@gmail.com