Geçen haftaki yazımızda, ebeveynlerin çocukları ile birlikte vakit geçirmesi konusunu ele almıştık. Yazının bu kadar okunması, paylaşımların olması bizi mutlu etti. İlginiz için teşekkür ederiz. Bu hafta ise sizden gelen yorumlar çerçevesince aynı konu ile ilgili olarak açıklığa kavuşmamış ya da daha fazla açıklığa kavuşması gereken bazı noktalara değineceğiz. Fakat öncesinde, bu sayfada verilecek psikolojik hizmet hakkında üyelerimizi bilgilendirmenin, sizlerin kafasında bir şekil oluşması açısından daha iyi olacağı kanısındayız.
PSİKOLOJİK HİZMET HAKKINDA;
Sayfamızda verilecek psikolojik hizmet, her aya ait iki konu başlığını içerecektir. Bir konu başlığı iki hafta işlenecektir. İlk hafta konu ile ilgili yazı girilecek, ikinci hafta ise sizin soru ve yorumlarınız dahilinde, konu hakkında açıklığa kavuşturulması ve ya üzerinde durulması gereken noktalar varsa onlara değinilecektir. Bunlar teker teker ele alınmaktan ziyade, kategorize edilerek bir kaç alt başlık halinde ele alınacaktır. Ayrıca, yapılan yorumlar gelecek konu başlığının belirlenmesinde bir etken olacaktır.
Ancak burada bir hususa dikkat çekmek istiyorum: Kişisel sorular yerine genel sorular sorulması önemlidir. Çünkü bu sayfadaki psikolojik hizmetin amacı, psikolojik destek vermek değildir. Sizler gibi ilgili ve bilinçli anne-babaları, çocuk psikolojisi ile ilgili merak ettikleri konular hakkında genel anlamda bilgilendirmektir. Direkt çocuğa özel sorular sorulduğunda o çocuğu görmeden, ebeveynden çocuk hakkında ayrıntılı bilgi almadan, arkadan arkaya değerlendirme yapmak doğru olmaz. Çünkü hiçbir çocuk birbirinin aynı değildir. Her çocuğun beraberinde getirdiği kişilik özellikleri ve bireysel farklılıkları vardır. Bu yüzden, çocuklar aynı olumsuz davranışı sergileseler bile, herbirinin o şekilde davranmasının nedeni farklıdır. Bazı çocuk dikkat çekmek için yalan söyler, bazısı cezadan kaçınmak için, bir başkası çevresindekileri model aldığı için…vs. Sorunun kaynağını bulmadan çözümün ne olacağını bilemeyiz. Dolayısıyla sorunlar aynı olsa bile her birinin nedeni farklı olduğu için, tedavi süreci de çocuktan çocuğa farklılaşacaktır. Bunları gözardı ederek yapılan değerlendirmeler profesyonellikten uzak olacağı için sağlıklı olmayacaktır. Çocuğunuzla ilgili kafanıza takılan bir durum olduğunda yapılacak ilk iş, çocuğu o konunun uzmanına göstermektir.
Bir diğer husus da, soruların konu ile alakalı olması gerektiğidir. Mevzu bahsi çocuk olduğunda, elbetteki anne-babalar her şeyi sorup öğrenerek çocuklarına en iyi şekilde ebeveyn olmaya çalışmaktadırlar. Ancak bazen, her konuda bilgi sahibi olalım derken bir konuya yoğunlaşılamamakta, her şey yarım yamalak kalmaktadır. Sadece o haftanın konusu hakkında sorular sorulmasıyla, o konu hakkında daha derinlikli bilgi sahibi olunacak, sonrasında diğer konulara da sıra gelecektir.
Şimdi ise “Çocuk İle Kaliteli Zaman” konusunda sizlerin yönlendirmeleri doğrultusunda en çok merak edilen bir kaç noktayı ele alacağız:
Zamanın Niceliği Değil, Niteliği Önemlidir
Yorumlardan bazılarında, anneler kendilerinde çok fazla yükün olduğundan, yeri geldiğinde 24 saat çalıştıklarından, bir de, çocukla sürekli vakit geçirmeye zaman ve enerjilerinin kalmadığından bahsetmişler. Elbetteki haklılar. Gerçekten neredeyse gün boyu sürekli dikkatlerini farklı meşguliyetlere yöneltmek zorundalar. Sadece çocukları değil, eşleri, evleri ve kendileri ile de ilgilenmek zorundalar. Ancak bu yazıda ifade edilmek istenen, ebeveynin çocuklarla geçireceği zamanın süresi değildir. Sürekliliği ve kalitesidir. Zamanın ne kadar uzun sürdüğü değil, kısa da olsa bunun istisnai durumlar dışında, düzenli bir şekilde her gün olması ve çocuğun bu birlikteliği ne yoğunlukta hissettiği önemlidir. Düzenli olarak her gün sadece 15-20 dk çocukla geçirilecek zaman hem çocuğun değerli olduğunu hissetmesinin, hem de annesi ile sağlıklı iletişim kurabilmesinin temel koşullarındandır.
Babaları da yabana atmamak gerekir. Onlar çocukları ile anne kadar meşgul olmuyor gibi görünselerde, sabahtan akşama dışarıda çocuklarının geleceği için çabalamaktadırlar. Ancak bu demek değildir ki babalar düzenli vakit geçirmek zorunda değil çocukları ile. Aksi halde, onların geleceğini düşünürken, şimdiki zamanlarını kaçırırlar. Halbuki şu an içinde bulundukları zaman hem kendileri hem de çocukları için en önemli zamandır.
Bazı ebeveynler çocukları ile çok fazla kaliteli zaman geçirdikleri halde onların bir türlü tatmin olmamasından yakınmaktalar. Nasıl ki çocuğa hiç özel zaman ayırmamak sakıncalı ise, bütün zamanını çocuğa ayırmak da sakıncalıdır. Çünkü bu hem çok yorucu olur, hem de anne babanın günlük yaşantılarının yanı sıra bir de özel yaşantıları olduğu gerçeği vardır. İkisi de tek başlarına kendilerine zaman ayırmak isteyecekleri gibi, birlikte de vakit geçirmek isteyebilirler. Bunu sağlayamadıkları zaman anne ya da baba gerginlik yaşayabilir ve bu her ne kadar çocukları ile sürekli vakit geçirseler bile ilişkilerine olumsuz olarak yansıyabilir. Ayrıca çocuğun kendi kendine vakit geçirebilme becerisini de kazanabilmesi gerekmektedir.Tüm bu nedenlerden dolayı ebeveynler çocukla etkin vakit geçirirken bunun sınırına dikkat etmelidir.
Birlikte Ders Çalışmak Kaliteli Zaman Geçirmek İle Aynı Şey Değildir
Çocukla geçirilecek zaman diliminde ebeveynin istediği ya da gerekli gördüğü şey değil, çocuğun yapmaktan hoşlandığı şey yapılmalıdır. Bazı ebeveynler bütün akşam çocukları ile ders çalışarak zaten oldukça fazla vakit geçirdiklerini söylüyorlar. Fakat bu bizim kastettiğim kaliteli zamana örnek değildir. Çünkü çoğu çocuk ödevini çok isteyerek yapmamaktadır. Anne-baba ders çalıştırmak haricinde çocukla ekstra vakit geçirmezse çocuk kendisinin değil, derslerinin annesi-babası için önemli olduğunu düşünebilir. Bir çok çocuğun derse karşı olumsuz tepki geliştirmesinin ve ödev yapmakta bu kadar zorlanmasının nedenlerinden biri de budur. Buradan ebeveynin çocuklarına ders çalıştırmaması gerektiği anlaşılmamalıdır. Tabiki de çalıştırmalılar, yardım etmelilerdir ama, ders dışında çocuklarının keyif aldığı aktiviteye ortak olmayı da unutmamalıdırlar.
Çalışan Anneler
Eğer ki anne, çalışan anne ise ev sorumluluğunun üstüne bir de iş sorumluluğu eklenir ve durum biraz daha zorlaşır. Çünkü çalışan annenin iş çıkışı trafik ve yol stresi, yemeği yetiştirme ve evi düzenleme telaşı, üstüne bir de çocuğa vakit ayıramamanın vermiş olduğu suçluluk duygusu eklenir. Bütün bunlar annenin enerjisini düşürebilir ve çocuk ile zaman geçirememesine neden olabilir. Fakat durum çalışan anneler için de aynıdır: Kısa ve öz vakit geçirmek. Zamanın iyi bir şekilde yönetilmesi ile bu sorun bir nebze halledilebilir. Mesela annenin hemen yemek hazırlaması gerekiyorsa, mutfakta iken aynı zamanda çocuğu ile de zaman geçirebilir. Ama bu klasik, “anne mutfakta, çocuk da ona yardım ediyor” şeklinde olmamalıdır. Anne bu işi, yaratıcılığını kullanarak eğlenceli hale getirmeli ve çocuk ile aktif etkileşim içinde yapmalıdır (sebzeleri konuşturarak yapılan insan şeklinde bir salata… vs)
Çok Çocuklu Ebeveynler
Tek çocuk olduğunda düzenli birebir vakit geçirmek bir nebze de olsa kolay olmaktadır ama, birden fazla çocuk olduğunda iş biraz zorlaşır. Çocuklar aynı gelişim dönemi içerisindelerse etkinlikler zaman zaman hep birlikte yapılabilir. Ancak yine de anne-baba fırsat buldukça, ellerinden geldiğince her bir çocukla birebir vakit geçirmeye özen göstermelidirler. Çocuklar farklı gelişim döneminde iseler mümkün olduğunca her biri ile ayrı vakit geçirilmesi daha uygun olur. Çünkü birlikte vakit geçirmek her zaman için birlikte oyun oynamak değildir. Kriter olarak çocuğun hoşlandığı aktiviteyi baz alacağımızı belirtmiştik daha önce. İki yaşındaki bir çocuk annesi ile kovalamaca oynamaktan hoşlanabilirken, altı yaşındaki bir çocuk çizgi film izlemekten, 8 yaşındaki ise yapboz yapmaktan hoşlanabilir. Bazen ise kardeşler arası ilişkinin güçlenmesi, aile içi iletişimin artması için hep birlikte yapılacak etkinlikler de seçilebilir.
Psikolog Canan Cantürk
kaynak: civilim.com