Tekerlek Deyip Geçmeyelim!

0
811

Mehmet BİCİK

mbicik@hotmail.com

Tekerleğin ilk olarak ne zaman ve nerede ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemektedir. M.Ö. 3500 yıllarında Sümerler tarafından icat edildiği sanılmaktadır.

Ulaşımda kullanılan en eski tekerlek, M.Ö. 3200 yıllarına ait bir Mezopotamya resminde görülmektedir.

Tekerleğin icadından önce taşımacılıkta öküzler kullanılıyor, bu da pek verimli olmuyordu. Tekerleğin icadı, verimi arttırmış; tekerlek kısa zamanda pek çok alanda kullanılmaya başlanmıştır.

Otomobil ise ilk defa Fransa’da yapılmıştır. Fransız N. Cugnot, 1770 yılında buhar gücüyle hareket eden arabayı yapmıştır. Bu, otomobillerin babası olarak kabul ediliyor.

1885 yılında Karl Benz adlı Alman, petrolle hareket eden ilk arabayı yaptı.

1887 yılında Alman mucit Gottlieb Daimler, ilk dört tekerlekli otomobili geliştirdi.

İstanbul’da ilk otomobil ise, 1907 yılının 6 Ekim günü görülmüştür. II. Meşrutiyet’in ilânından sonra Türkiye’de otomobil yaygınlaşmıştır.

Ya Tekerlek İcat Edilmeseydi?

  • Tekerlek icat edilmeseydi, çanak çömlekler yapılamayacak, savaş arabaları ve değirmenler çalıştırılamayacaktı. Böylelikle günlük hayatı sürdürmeyi sağlayan araçlar seri olarak üretilemeyecek ve ürünlerin temininde karşılaşılan sorunlar azalmayacaktı.
  • Ticârî faaliyetler artmayacak, değerli mâdenler taşınarak, işlenerek yeni pazarlara mal olarak sürülmeyecek, böylece insanlar zenginleşmeyecekti.
  • Tekerlek icat edilmeseydi, medeniyet doğmayacak, gelişmeyecekti.
  • Tekerlek savaş arabalarında kullanılmasaydı, savaşlar daha kısa sürede bitmeyecekti.
  • İnsanlar her yere yürüyerek gidecekti. Daha sağlıklı olacaktı insanlar, şişko insanlar daha az olacaktı aramızda…
  • Arabalar icat edilmemiş olsaydı, kentler büyümeyecek, insanlar köylerden şehirlere göç etmeyecekti.
  • Arabalar icat edilmeseydi, İnsanlar tembelleşmeyecekti.
  • Arabalar icat edilmeseydi, trafik ışıkları, bebek arabası ve uçak gibi ulaşım araçları icat edilmeyecekti.
  • Arabalar icat edilmeseydi, trafik kazalarında binlerce insan hayatını kaybetmeyecekti.
  • İnsanların aylarca sürede taşıdığı mallar kısa sürede taşınamayacak, İşsizlik artmayacaktı…
  • Balata, kaporta, diferansiyel, fren, vites ve şanzıman kelimelerini duymayacaktık, kimse frene basamayacak ve şanzımanı dağıtamayacaktı.
  • Atlı arabalar, yel değirmenleri ve Arşimet’in su pompası olmasaydı, kendinden yürür bir buharlı makinenin icadı gerekmeyecekti.
  • Tekerlek icat edilmeseydi, İnsanlar kredi çekerek araba alıp hayatlarını karartmayacak, yuvalarını dağıtmayacaktı.
  • Bankacılık sektörü bu kadar gelişmeyecek, insanların gelecekleri ipotek altına alınmayacaktı.
  • Demiryollarına, metro istasyonlarına gerek kalmayacaktı, kara tren üzerine türküler yakmayacaktık.
  • Gelin arabaları olmayacak, “Gelin ata binmiş ya kısmet demiş” sözü anlamını yitirmeyecek, Beyaz atlı prensesimizi bekleyecektik…
  • “At, avrat ve silah”ın yerini “Araba, eş ve iş” almayacaktı…
  • “Onun arabası var güzel mi, güzel.

Şoförü de var özel mi, özel.

Bastı mı gaza gider mi, gider.

Maalesef ruhu yok
Onun için hiç mi hiç şansı yok” diye şarkılar söylemeyecekti, Mustafa Sandal…

  • “Nisan yağmuru altın araba, gümüş tekerlek.”, “Araba devrilince yol gösteren çok olur.”, “Arabanın ön tekerleği nereden geçerse art tekerleği de oradan geçer.”, “Araba devrilince (teker kırılınca) yol gösteren çok olur.” gibi atasözleri yer almayacaktı güzel Türkçe’mizde…
  • “Araba kullanmak, arabanın tekerine taş koymak, arabasını düze çıkarmak, araba araba, araba falakası, araba mezarlığı, araba vapuru, bir araba ve yaylı araba” deyim ve sözcükleri dilimize girmeyecekti…

LEAVE A REPLY

Lütfen yorumunuzu giriniz
Lütfen adınızı yazınız